“Son 150 yılın en önemli seçimi”
İzmir’in Torbalı ilçesi Metropolis Otel’de sivil toplum örgütleriyle düzenlenen toplantıda konuşan TBMM AK Parti Grup Başkan Vekili ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, şunları söyledi;
“Çok tarihi bir süreçten geçiyoruz. 16 Nisan’da sıradan bir sandık önümüze gelmeyecek. Öyle kısa sürelerde sık sık önümüze gelen sandıklardan değil bu. Herhangi bir seçim , herhangi bir referandum değil 16 Nisan. Bugüne kadar çokça seçim yaptık. Son 150 yılda en önemli en tarihi sandıklardan bir tanesi. Çünkü Türkiye artık kabına sığmıyor. Çünkü Türkiye o eski hastalıklarından kurtulmak istiyor. Türkiye prangalarından, sırtındaki kamburlardan kurtulmak istiyor. Çünkü bu millet geleceğe hedef çizmiş 2023’e, 2053’e ,2071’e yürümek istiyor. Türkiye’de birileri algı operasyonu ile sanki bir rejim değiştiriliyormuş gibi ifadeler kullanıyor. Rejim ile ilgili bir problemimiz yok. Rejimin Cumhuriyeti güçlendirecek bir hükümet sistemi istiyoruz. Demokrasi ile taçlandırılacak olan bir hükümet sistemi istiyoruz. Daha da kuvvetli hale getireceğiz Cumhuriyet’i. “dedi.
“Anayasaları hep darbeciler yapmış”
Normal zamanda hiç anayasa yapamamışız. Anayasalarımızı ancak darbeciler yapmış. Darbeciler de millete göre değil , kendilerine göre anayasa hazırlamış. Biz , ilk defa sivil bir inisiyatif ile bu millete engel olan tüm rahatsızlıklardan kurtulalım istiyoruz. O darbeci anayasalar tepeye kendilerini koymuşlar , her şeyin sahibi onlar. 67 yıl içerisinde 5 tane darbe oldu ve her darbe bu milleti geriye götürdü. Bu sistem kendi Başbakanını astırmaya kadar götürdü. Ak Parti iktidara geleli 15 yıl oldu. Yapılamaz denilenleri yaparken daha demokratik reformları gerçekleştirirken 2023 hedefi ortaya koyarken dünyanın en büyük projelerini yaparken ama bizi de rahat bırakmadılar. Pek çok darbe ile karşı karşıya kaldık. Parti kapatmalarından tutun da darbe planlarına kadar 27 Nisan’da E-muhtıra vardı. 2008’de partimiz 1 oyla direkten döndü. Ak Parti’yi kapatacaklardı. Arkasından Geziydi, 17 Aralık’tı, Kobani olaylarıydı gele gele 15 Temmuz’a kadar geldik. Peki ne oldu? Bu millet iktidarını seçti. İktidarına güvendi. Dünyanın en büyük ekonomileri arasına girmek için hedefler koydu ve demokrasi de güçleniyor aynı zamanda. Kürt kardeşlerimizle kol kola giriyor. Alevi çalıştayları yapıyor. Pek çok sorunu çözmeye çalışıyor. Demokratikleşiyor, kalkınıyor , büyüyor. Dünya ekonomik kriz içerisinde boğulurken 2008 ve devamında Dünyada en çok büyüyen 2 ülkeden biri olmaya devam ediyor. Her tarafa okullar , hastaneler yollar köprüler yapılıyor. Ne oldu niye Ak Parti’ye karşı bu kadar darbe girişimi yapıldı ? Bu aslında millete karşıydı. Bir rahatsızlıktı. Bu milletin büyümesinin kalkınmasının aydınlanmasının istemeyenler vardı. Maalesef onlar kabul edemezlerdi. Kabul etmediler. Şimdi diyoruz ki istikrar devam etsin. Türkiye hedeflerine ulaşsın. Bakın 65 hükümetin 34 tanesi 1 yıl sürdü dedik. 13 tanesi de 1 ila 2 yıl arası hüküm sürmüş. Koalisyon yılları bu ülke için kayıp yıllarıdır.
Sıkıntıların baş gösterdiği yıllardır, terörün ağır olduğu yıllardır. Her açıdan en büyük iç karışıklığa kadar götürebilecek problemlerin yaşandığı yıllardır. Artık onlar onlar geride kalsın ,
“Ayağımızdaki prangalardan kurtulalım”
Türkiye büyüsün , güçlensin diyoruz. Bu enerji var , bu azim var , bu potansiyel var ama yeter ki ayağımızdaki bu prangalardan kurtulalım. İstikrar olmazsa ne istiklaliniz ne de istikbaliniz olur. İstikrarı etmenin yolu da bu sistem değişikliğinden geçiyor. Kavgadan hep bu millet kaybetti. Mevcut parlamenter sistemin arızalı olduğunu rahmetli Turgut ÖZAL ve o dönemin liderleri söylüyordu. Cumhurbaşkanımızın şu andaki yetkileri getireceğimiz düzenlemeden daha fazladır. Belki size aykırı gelecek olabilir. Öyle anlatıyorlar ki “Diktatörlüğün önü açılıyor gibi” alakası yok. Eğer biri diktatör olmak istiyorsa asıl mevcut sistemde diktatör olabilir. Çünkü mevcut sistemde yasama da yürütmenin tekelinde. Yürütmenin 1 numarası hem yürütmeyle hükümeti şekillendiriyor hem de yasamayı , meclisi milletvekilleri değil direkt hükümet çalıştırıyor şuan. Ben meclis başkan vekili olarak söylüyorum. Şu sistemde bu mecliste hükümetten habersiz tek bir kanun yapamazsınız. Hükümetin , yürütmenin onay vermediği tek bir denetim başarıya ulaşamaz , sonuca ulaşamaz. Meclisi şu anda tamamen hükümete bağlamış durumdayız. Cumhurbaşkanı isterse şu anda yasamayı, yürütmeyi tek eline alabilecek bir pozisyonda. Yasamayı da meclisi de millet seçsin , yürütmeyi de hükümeti de millet seçsin. Vesayet makamları değil. Krizlerle bahanelerle darbe yapanlar değil millet belirlesin diyoruz. Bu sistemde cumhurbaşkanının yetkileri daha fazla. Biz, yasama yürütme ayrı olsun diyoruz. Hükümet meclise tahakküm etmesin. Meclis de milletvekilleri daha özgür olsun. Azınlıktaki partinin milletvekilinin fikirleri dahi görüşülebilsin. Mevcut sistemde meclis denetim yapılamıyor. Toplamda bu mecliste 404 gen soru görüşülmüş 3 ya da 4 tanesi hükümet desteği olduğu için kabul edilmiş. Onun dışında hiç biri amacına ulaşamamış. Şu andaki sistemde Meclis cumhurbaşkanını soruşturamıyor. Dolayısıyla Cumhurbaşkanını bu sistemde soruşturmak mümkün değil. Getireceğimiz sistemde Cumhurbaşkanı vatandaş gibi hangi suçu işlerse işlesin yargılanabilecek. Onun önünü açıyoruz. 16 nisanın telafisi yok“ şeklinde konuştu.
Başkan Görmez, “3 yılda 135 proje yaptık”
Toplantıda konuşan Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar GÖRMEZ de ilçede yapılan yatırımlara örnek verilerek Torbalı’nın son 3 yılda altın çağını yaşadığını toplamda 135 projeyi hayata geçirdiğini ve ihale aşamasına getirdiğini söyledi. Başkan Görmez, AK Parti hükümetinin desteği ile ilçenin çok büyük bir sıçrama yaşadığını örnekleri ile istatistikler vererek anlattı.
AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla KAYA da ülkenin geleceği için siyasi istikrara ihtiyaç duyduklarını bunun yolunun da referandumda evet demek olduğunu belirterek şunları söyledi;
“Torbalı, tek devlet diyen tek millet diyen tek bayrak diyen üretken insanların yaşadığı pozitif bir ilçe. Benim hemşerilerim sandıkta da gerekeni yapacaklardır.”