Büyük Torbalı

MİLLİ İRADE

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
MİLLİ İRADE
319 Görüntüleme
05 Eylül 2015 - 8:29
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

YAŞADIKLARIMIZ herkesin gözü önünde öylesine açık, seçik ve net olarak cereyan ediyorken bunları bir kez de benim kaleme alacak olmamın anlamsız kalacağını düşünüyordum. Kavram olarak “Milli İrade”nin ve Milli İrade’nin bizzat kendisinin açıkça araç olarak kullanılması ve bu durumu Milli İrade’nin anlayamaz, göremez ve bilemez düzeyde olduğunu varsayan ve onu sözde ön plana çıkarırken aslında kendi çıkarları için kullanan çevrelerin varlığı beni başından beri rahtsız ettiği için yazmaya karar verdim. Bu çevreler önce Milli İrade”nin ne olduğunu sözlüklerden öğrensinler diyeceğim ama, doğrusunu çok iyi bildiklerinden de eminim. Yüzde 50 civarında oyla seçilince “Milli İrade” nutukları atanlar o günlerde diğer yüzde 50 yi hesaba katmaz görünüyorlar ve bunu da “ileri demokrasi” kalıbına sığdırıyorlardı. Demokrasilerde, demokratik ortamlarda yapılan seçimlerin sonuçlarından daha iyi bir “Milli İrade” göstergesi olabilir mi? İşte seçim, işte sonuç. Milli irade; ülkenin geldiği ya da getirildiği bu noktada, tek başına bir iktidarı değil, bir koalisyon hükümetini işaret ediyordu. Ülkenin 3 dönemden beri tek parti hükümetiyle yönetiliyor olmasının dişe dokunur bir getirisi olmadığını, aksine içeride ve dışarıda boğuşulan sorunların artış gösterdiğini nihayet fark eden Milli İrade bu kez farklı bir sonuç ortaya koydu. Bazı kesimler dördüncü siyasi partinin de Meclis’e dahil olması için oy stratejilerini değiştirdi. Ancak bu durum tek başına bir iktidara olanak tanımayınca “Milli İrade” unutuluverdi. Bir nevi “çifte standart” yani. Olası koalisyon ortaklarının, 4 eski bakan hakkındaki iddiaların ciddi bir şekilde soruşturulup sonuçlandırılması konusundaki ısrarları kabul görmedi. Oysa Köşk-Saray düzeyindeki ön koşullar çözülemeyecek zorlukta değildi. Kişisel ya da çevresel bir hırs ve ihtirasla, zaten kırılgan olan ülke ekonomisinin zarar göreceği aşikâr iken seçimlerin yenilenmesi yoluna gidildiği, herkesin bildiği detaylara girmeden de görülmektedir. Üzerinde bulunduğumuz coğrafyada yaşanan bölgesel ve uluslar arası sorunlar ve savaşlar bir yana, sınırlarımız içindeki terör olayları, giderek artan şehit haberleri, bazı bölgelerde kullanıma kapatılan karayolları tekrarlanacak seçimlerin belirtilen tarihte ve güvenlik içerisinde yapılmasını bile şimdiden tartışılır hale getirmiştir. Böyle bir sonuçta, bazı çevrelerce yaptırılan anket çalışmalarının da etkili olabileceği dile getirilmektedir. 7 Haziran seçimleri öncesinde bazı muhalif yazarlar, vatandaşın oyunu düşünerek ve dikkatle kullanmaması halinde bunun “son seçim” olabileceğini yazmışlardı. “Son seçim” olmadı ama sanırım “tekrarlanan ilk seçim” olacak. İnsan ister istemez düşünüyor: Birkaç ay içerisinde ne değişecek ki, seçmenin vereceği oy değişsin? Ekonominin alt üst olduğu, ihracatın giderek düştüğü, terörün alarmı kurulmuş saat gibi iş başı yaptığı, en pahalı akaryakıtın kullanıldığı, gelen turist sayısının azaldığı, muhalif medya kuruluşlarının da bağlı bulunduğu özel sektöre baskı ve baskınların yaşandığı, zil çalma vakti yaklaşırken eğitim camiasının (öğretmen-öğrenci-veli) belirsizlik ve karmaşa içinde bunaldığı ve kafaların hayli karışık olduğu bir süreçte, vatandaşın, vereceği “oy” ile neyi değiştireceğini bildiğinden eminim. Asker kökenli bir eski siyasetçi-sanırım Turgut Sunalp idi- “göründüğüm kadar saf değilim” demişti. Her ne kadar siyasi metabolizması yavaş işlese de, yurdum insanının “sağduyu” sahibi olduğuna inananlardanım.

BİR BELEDİYE – BİR BAŞKAN

Yazın ortasında, Fethiye’de, bir konuda bilgi almak için Belediye’yi ziyaret ettim. Salonda dolanırken Başkan odasının karşısındaki bekleme bölümünden ses geldi: “Beni mi aradınız?” Başımı çevirdiğimde, ulusal basından yüzünü tanıdığım Behçet Saatçi’yi vatandaşla sohbet ederken gördüm. Kendimi tanıttım. “Hele bir otur hocam, soluklan” dedi. Sohbete koyulduk. Her partiden oy aldığını ve çalışmalarını bildiğim için bu anlamda tebrik ettim. “Herkesin Başkanı” olmak kolay değildi. Yaptıklarının zaten yapılması gerekenler olduğunu söylerken mütevazılığı görülmeye değerdi. Bu arada başkalarına da cevap veriyordu oturduğu sandalyeden. Benim sorumla ilgili birimi arayıp, geleceğimi ve ilgilenmelerini söyledi. Oraya giderken tüm birimlerin güler yüzle çalıştıklarına ve vatandaşın her sorusuna detaylı cevap verdiklerine tanık oldum. Sayın Başkan Behçet Saatcı “ulaşılmaz” olmaktan çok uzaktı. İçimden, “böyle başkanın böyle personeli olur” dedim. Allah her il ve ilçeye bu çapta başkanlar nasip etsin. Saygılarımla.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web