Büyük Torbalı

AĞLAMAK DEDİĞİMİZ…

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
AĞLAMAK DEDİĞİMİZ…
Atiye Tumuklu( atiyetumuklu@buyuktorbali.com )
175 Görüntüleme
18 Nisan 2016 - 8:29
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

 

“Baka kalırım giden geminin ardından;

Atamam kendimi denize, dünya güzel;

Serde erkeklik var, ağlayamam.”

Orhan Veli KANIK                                              

 

Ağlamak: Mastar, ad sözcük.

  1. Duyumsanan bir acı üzüntü vb nedenle inleyerek, hıçkırarak çığlıklar atarak ya da sevinç nedeniyle kahkahalar içinde ya da sessizce gözyaşı dökmek.
  2. Gözlerden yaşlar gelmek.
  3. Ağaç budandığı vakit kesilen yerden besi suyu akmak
  4. Durumdan yakınmak: Mecaz anlamı

Bedenimiz ve ruhumuz temizliği, duyguların suyu olarak kabul edilen ağlamak, duyguların inişi ve çıkışıyla beslenir. Gözlerde buğuyla başlayıp rahatlatıcı bir sele (gözyaşı) ya da hıçkırıklara sese dönüşür

Ağlamak, çocuklar için çok önemli bir iletişim aracı olurken büyükler için yaşamın zor koşullarıyla yüzleşince sığınabilecekleri tek liman gözyaşları olmaktadır.

Bebekler, gözün kornea tabakasını nemli tutan ve enfeksiyonlara karşı koruyan gözyaşını doğuştan itibaren üretiyorlar. Ama gözyaşı bezlerine giden sinirler altı haftalık olduklarında ancak olgunlaşmaktadır.

Yetişkin insanları ağlamaya iten akraba ya da arkadaşların ölümü, aşk acısı, ayrılık, kavga, dışlanmışlık gibi acı deneyimler; evlenme, terfi, ödül gibi mutluluklar; müzik, duygusal filmler…

Ağlama konusunda geleneklerin etkisini unutmamak gerekir. Birçok kültürde aileler, erkekleri sert, kadınları zayıf ve narin yetiştiriyor. Yine istatistiklere göre, Çinli erkekler ancak üç ayda bir kez, Amerikalı erkekler aynı dönemde 5-6 kez, Alman erkekler 4-5 kez, İspanyol erkekler 1-2 kez ağlayabiliyorlar.

İstatistikler, normal bir insanın yaşamı boyunca 95 litre yani yaklaşık 10 kova gözyaşı döktüğünü söyler. Yalnız bu rakamlar insan cinsine ve kültürlere göre değişiklik gösterir.

Yetişkinler, duygu yoğunluklarını gözyaşına aktarmak için genellikle 19-22 saatleri arasını seçmekte olup ağlamaya başladıklarında, kadınlar yaklaşık 5 dakika boyunca 50 damla gözyaşı akıtırken, erkekler olayı nemli gözlerle sınırlı tutmayı yeğlemektedir.

Ağlama sonucu gözlerden dökülen bir damla gözyaşı 15 miligram ağırlığında, çok küçük olmasına karşın yarattığı etki çok büyüktür. Özellikle ağlayan bir kadın ya da bir çocuk, çoğunluğun şefkat ve koruma duygularını harekete geçirir. Ancak, ters etki de yarattığı durumlarda olmaz değildir.

New York Times Yazarı Benedict Carey, bir yazısında ağlamayı “duygusal terleme” olarak tanımlamıştır. .

Duyguları ortaya çıkaran ağlamak eylemi, insana özgüdür. Kadına ya da erkeğe has bir olgu değildir. Yalnız yaşadığımız toplumda ağlayan erkek saygınlığını yitirmiş erkektir. Nedeni, atalarımız, topluma getirdikleri tabu ve kurallardır.  Oysa ağlamak bir yönüyle acıyı dökmektir. Güçsüzlük simgesi değildir.

Duygular insanın insan olduğunun bir göstergesidir Hayvanlarda, fillerin dışında ağlamak, bütünüyle rastlantısaldır. Gözyaşları çeşitli duygusal heyecanlar nedeniyle değil, avını yemek için gösterişli ağzını açtığında ortaya çıkar. Bu hareket, gözlerine o kadar büyük baskı yapıyor ki, hayvanın gözyaşı dışarı akmak zorunda kalır.

Evrensel bir olgu olan ağlamayı ve gözyaşını her kültür tanır. Konudaki en eski edebi bulguya, Sümerlerin yaklaşık 4000 yıl önce yazdığı Gılgamış Destanı’nda rastlanır. Karamsarlığa kapılan Gılgamış’ın nasıl gözyaşı döktüğü ayrıntılı olarak tasvir edilir.

Bu konuda kimi düşünürler:

Mevlana Celaleddin-i Rumi: Gözyaşının bile görevi varmış; ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış.

Şems-i Tebrizi: Eğer Allah seni bana yazmışsa, benden kaçışın yok! Lakin kader seni benden almışsa, ağlamaya lüzum yok.

Kızılderili Atasözleri: Ağlamaktan korkma! Zihindeki ıstırap veren düşünceler gözyaşıyla temizlenir.

Gözlerde yaş yoksa ruh gökkuşağına sahip olamaz.

Voltaire: Gözyaşları, acının sessiz sözleridir.

William Shakespeare: Gözyaşları ile yıkanan yüzden, daha temiz yüz olamaz.

Sadi Şirazi: Gözyaşı, ruh için yaz yağmurundan farksızdır. Gülerseniz dünya da güler, ağlarsanız yalnız ağlarsınız.

Victor Hugo: Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken insan ağlayamaz mı?

J-J Rousseau: Beraber ağlamaktaki tatlılık kadar hiçbir şey kalpleri birbirine bağlamaz.

Charles Bukowski: Gittiğinde ağlarsın, şarkılarda, filmlerde, ona-buna her şeye ağlarsın. Aklın başına gelince boşa harcadığın zamana ağlarsın.

Özdemir Asaf: Ağlamak, bazı acılarda yetmez.

Cemal Süreya: Ağlıyordum. O gidenler, “Sen iyi bir insansın” diyordu. Ve hiçbiri de aslında; iyi insan sevmiyordu.

Âşık Seyranı: Ne hikmettir şu dünyaya, Gelen ağlar, giden ağlar.

Ağlamak: Ruhsal durumunuzu pozitif hale getirir.

Stresi Azaltır Birliktelik Yaratır

Ağlama sonucunda oluşan gözyaşları bizim için çalışan anti bakteriyel ve antiviral savaşçılardır. Toksinleri temizler daha iyi görmemizi sağlar. Bakterileri öldürür.

Yararları olsa da siz ağlamak değil gülmek için neden arayın.

Ağlamaktan ve gözyaşından uzak neşeli günler dileğimle…

 

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web