Büyük Torbalı

AĞUSTOS HAYLAZI!!!

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
AĞUSTOS HAYLAZI!!!
Atiye Tumuklu( atiyetumuklu@buyuktorbali.com )
138 Görüntüleme
07 Haziran 2016 - 8:46
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Cırcır Böceği (Ağustos Böceği) çaldı saz, bütün yaz

Derken kış da geldi çattı…

Seninkinde şafak attı.

Baktı ki yok hiç yiyecek, ne bir sinek ne bir böcek…

Kalktı karıncaya gitti; yandı yakıldı “aaah,” etti.

Bir kaç buğdaydan ne çıkar; gelecek mevsime kadar borç istedi.

İşin kötüsü karınca borca hiç alışmamıştı.

Bu sözlere çıkıştı:

-Ne yaptınız yaz boyunca?

-Şey… Ben mi? Saz çaldım saz…

-Ya öyle mi? Mademki siz, yazı sazla geçirdiniz; şimdi de oynayın biraz.”

Fabl, türü gereği kısa, çoğunluğu hayvan kahramanlı, ders verir nitelikli didaktik olur.

La fonten’in yazdığı Orhan Veli Kanık’ın manzum çevirdiğinde kahramanı olan böceğe bir iftira atılmakla kalmamış kimi sıfatlar üstüne yapışık bırakılmıştır. Artık o tembelliğin, haylazlığın simgesidir. Ağustos ayı boyunca saz çalar ve yan gelir yatar. Oysa yanılgı kahramanın olan türdedir. Anlatılan ağustos böceği değil, yakın akrabaları yeşilçekirgedir. Çünkü ağustos böceklerinin yaşam süresi sadece birkaç haftadır. Yiyecek biriktirmeğe gerek olmadığından karınca kapısına gitmesi mantıksızdır.

Yalnız bu böceklerinin yeryüzünde 2000 türü bulunmaktadır.

Türün dişileri ince dallara küçük yarıklar açarak bu yarıklara yumurta bırakır. Yumurtalar kırılınca yavrular çıkar ve toprağa düşerek toprağa gömülürler. Ve toprak altında ağaç köklerinden özsu emerek, yıllarca kalabilirler. Bu yıllarca kelimesi, Amerika’da bazı ağustos böceği türleri için 17 yılı iken ülkemizdeki süreç 4 yıldır.

Toprak altında yıllarca yaşayabilme özelliği olan bu böceklerde, toprak altındayken kanatları bulunmaz. Kanatlanma işlemi ise çok ani bir şekilde ve binlercesi bir anda yeryüzüne çıkar. Kanatlanıp yeryüzüne çıkanların çoğu diğer hayvanlara yem olur. Yem olmaktan kurtulmayı başaranlar ise, bir araya gelir ve koro halinde tiz sesleriyle bütün gün ötebilme özelliğine sahiptir. İşin ilginci bu sesler ağızdan çıkmadığı için öterken aynı zamanda yemek de yiyebilirler. Erkek böceklerin yanlarında ve kuyruk bölgelerinde bir adet ses çıkarma organı bulunmaktadır. Bu organ bir davul görünümündedir. Ortaya çıkan ses, kasların hareketiyle titreşme yoluyla meydana gelir. Ötenlerse genellikle erkeklerdir. Dişileri çiftleşmeye çağırmaktır.

Her türün kendine has bir ötüşü vardır. Bir ağustos böceğinin boyu, insanların ses çıkarmak için kullandığı araçlar kadar büyütülmüş olsa, yapılan hesaplara göre, çıkaracağı sesle camlar kırılır, duvarlar yıkılırdı.                                                                                              Başlarında iri iki petek gözden başka alınlarında üç tane de küçük nokta göz, antenleri kısa sert kıl gibidir. Ön kanatları, arka kanatlardan daha uzun yapılıdır. Çoğu arka bacaklarının yardımıyla sıçrayarak hızla havalanırlar. Gündüzleri yaprak aralarında gizlenirler. Hortumlarını ağaç filizlerine batırıp özlerini içerler. Özellikle söğüt sürgünlerinin özsuyunu emerler. Memleketimizdeki en önemli zararlı türü asma ağustos böceğidir Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bağlara önemli zararlar verirler.

Ağustos böcekleri, biyolojinin bazı alanlarında, hareket nöropsikolojisi, özellikle koklamayla ilgili alanlarda “model organizma” olarak kullanılırlar. Elektro fizyolojik deneyler için hazırlamalarındaki dayanıklılık ve yetiştirilmelerindeki kolaylıklar nedeniyle seçilir.

Her yaz mevsiminin sonuna doğru ortaya çıkan ağustos böcekleri türlerinin devamını sağlayabilmek için şaşırtıcı bir yöntem kullanırlar. Erkekler sürekli gürültü çıkararak dişilerin dikkatini çekmeye çalışırlar. Böylece 3 haftalık kısa yaşam süreleri içinde olabildiğince çok çiftleşebilmeleri diğer bir ilginç özellikleridir. Çiftleşmeden sonra dişiler ağaç gövdelerine ve ince dallara yarıklar açarak yumurtalarını bırakırlar. Bir süre sonra yumurtadan çıkan yavrular yere düşer düşmez hızlıca toprağın alt kısımlarına kendilerini gömerler. Larva halindeki böcekler yer altında uzun yıllar kalarak kendilerini sellerden ve su baskınlarından koruyacak yuva yaparlar. Bu yuvaların yapımında özel malzeme olarak kendi dışkılarını kullanırlar.

Yer altındaki yuvalarında yıllar boyunca ağaç köklerini emerek sağ kalırlar. Bu dönemden sonra ani bir mucize gerçekleşir. Yıllarca toprak altında kalan yavruların hepsi aynı anda topraktan yüzeye doğru çıkarlar. Ancak durum, doğumlarını takip eden sadece asal sayılı yıllarda olur. (11, 13, 17, 19 gibi. Bu matematiksel zamanlamanın nedeni, diğer birçok canlıda olan çift sayılı çiftleşme döngülerine denk gelememek içindir.

Bu denli ilginç özelliğe sahip Ağustos haylazları, aslında yazın keyfidir. İyi ki onlar için kara mizah çağdaş versiyonu yazılmıştır.

Karınca yaz boyunca çalışırken ağustos böceği saz çalmış. Tabi kış gelmiş, karınca sıcacık evinde afiyet içinde yaşıyorken bir gün kapısı çalmış. Bakmış ağustos böceği. “Tamam” demiş “Yaz boyunca saz çaldın şimdi aç kaldın ve benden yemek istemeye geldin, değil mi? Saz çalacağına biraz çalışmış olsaydın böyle aç kalmazdın”.

Ağustos böceği de:

Yoo, yanlış anladın,”demiş “Biz yaz boyunca saz çalınca, bir sürü param oldu. Hatta meşhur da oldum, Şimdi, Avrupa turnesine çıkıyorum. Belki oralardan istediğin bir şeyler vardır, diye sormaya geldim

Hakikaten de karınca bir bakmış ağustos böceğinin hiç öyle aç bir hali yok.  Üzerinde bir kürk var, arkada da kocaman bir limuzin, önünde şoförü ile onu bekliyor.

“Yok, bir şey istemiyorum” demiş. “Ama Fransa’ya uğrayacaksın değil mi?” diye sormuş.

Ağustos böceği de:  “Evet” demiş.”İyi o zaman” demiş karınca.  “Paris’e gidince orada La Fontaine diye bir adam var, onun yüzüne benim için tükür, oldu mu?”

 

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web