Bir yerleşim alanında hiç mi değişiklik olmaz. Yıllardır Torbalı basını, “Pamukyazı ölüm yolu”başlığını atıyordu. Nihayet Binali Yıldırım konuya el attı da duble yol çalışmaları başladı. Sepiciler Deri Fabrikası ile Tukaş’ın ilk açıldığı yılları bilirim. Torbalı’da 1980’ler deBetosan, iki adet çırçır, Pamukkale dinlenme tesisi, Tığrak, yani bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda işletme vardı. Bugün gelinen noktada ise 1000 üzerinde irili ufaklı işletme var. Var, var ama değişen ne var? Çaybaşı’dan geçerken burnumuzu ilk günki gibi kapatmıyor muyuz?Pamukyazı yolu üzerinde yaya kazaları ve ölümleri ile karşılaşmıyor muyuz? Uzun bir zaman ara verdik Pamukyazı yolunu yazmaya. Aradan geçen zaman dilimi içerisinde bilmediğim sorunları öğrenmek adına ilçede mekik dokuyorum ama Fransız kaldığım bir sorun ile karşılaşmadım. Pamukyazı’daki tek değişim Torbalıspor tesisinin yapılması. Tesis olayına sonra değineceğim. Bugüne kadar yöneticilik Başkanlık yapanlar bırakın tesisi vergi borcunu bile ödememişler. Özgür Çağlar ise günümüzün Donkişot’u, kendini paralayıp duruyor. Gerçi Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez’in desteği ise önemsenmeyecek gibi değil. Peki, Çaybaşı da bir kentsel dönüşüm rüzgârı ve Fetrek çayı ıslahından başka ne var? Bir adet spor salonu, futbol sahası ve bir kafeterya ama yığınla işsiz genç. Hani yıllardır Çaybaşı için arzulanan “makûs talihi değişecek” sloganımıza ne oldu?

ATATÜRK MAHALLESİ MUHTARLARI KISKANDIRIYOR

Malum 7 Haziran seçimlerinde AK Parti’nin kalesi olan Atatürk Mahallesi’nde HDP büyük bir çıkış yaptı. Ardından Atilla Kaya’nın 2. sıraya gelmesiyle birlikte değişim ne demek gördük. Mahalleli Kaya’yı bağrına basmış. Sandıktaki bu değişimin nedenini araştırmadan, cevap bulmadan mahalleden çıkacak değildim. Doğalgaz için pilot bölge seçilen yerde 92 haneden 42’si müracaatını yapmış, İZMİRGAZ çalışmalarından memnun olan yok. Etem Oruç Camisi yolunun düzenlenecek olması, kaldırım çalışmaları ve ışıklandırılması mahalle sakinlerinin oldukça hoşuna gitmiş. Muhtar Avcı’ya Pancar’da bulunan düğün salonunun aynısını birileri önermiş. Karşıyaka Mahalle Muhtarı Aydın Ayaydın, Atatürk Mahallesine yapılan çalışmaları takdir edip çok beğeniyor. Ancak aynı çalışmaların Karşıyaka Mahallesi’ne de yapılmasını istiyor. Belediye Başkanı bölgeye çok önem veriyor.İlk kent meydanını yaptı, şimdi sıra koruluk yapmaya geldi. Geçtiğimiz gün iki muhtar ile diz çöküp yapılacak aktivite alanında poz vermişler. Adnan Yaşar Görmez diğer 59 Mahalle Muhtarını kıskandırıyor. Mahallede büyük değişimler var. Yarın Ertuğrul Mahallesi sakinleri biz ne hizmet aldık derse haklılık payı var. Hem hemşerilik bağı hem de seçimlerde kale olan bölge daha çok yatırım alacak gibi.

TEKRAR SORUYORUM GÜZERGÂH NE ÂLEMDE

Şehir içindeki trafiği anlatmaya gerek yok sayemizde herkes ezberledi, herkes konuyu biliyor, peki şehir içinde ki güzergâh ne olacak. Şehir içi arabaları faaliyete geçtiği günden beridir aynı güzergâhta gider gelir, neredeyse 15 sene oldu ancak yeni bir hat daha açılmadı. Bundan 15 sene önce Torbalı’nın nüfusu 60 binlerde seyrediyor, Özbey yolu üzeri havuz ve konut yatırımları yapılmamıştı. Şimdilerde havuzda ki düğüne gidecek vatandaşlar abiye elbiseler ile hastanenin köşesinde iniyor yaklaşık bir kilometre yürüyor. İlgili yetkililer bu sorunu bugün göz ardı ediyorlar, neden yeni güzergâhlar açılmıyor, araçlar dolapçı beygiri gibi aynı yerde dönüyor eski Torbalı değiliz artık benden demesi.

Sadece şehir içi güzergâhı değil sadece sorun arz eden, ambulans yolu başlı başına bir sorun.Hastaneden çıkan ambulans ilk köprüde trafiğe takılıyor, Aydın asfaltına çıktığında ise ilk önce Aydın istikametine gidiyor, lambalarda takılıyor ve sonra istikâmetine yöneliyor. Ertuğrul Mahallesine acilen bir kavşak düzenlemesi gerekiyor. Keşke Atatürk Mahallesi’ne üst geçit yapmak yerine ilk önce Ertuğrul kavşağı yapılsaydı.

STALİN’İN TAVUĞU GİBİ OLAN ARKADAŞLARIMIZ VAR

Stalin bir gün Komünist Parti ileri gelenleri ile içki masasındadır. Stalin bir ara dikkatle kendisini dinlemeye davet eder.

Der ki;

Halkın yönetime kayıtsız şartsız itaat etmesi ve liderin her dediğini onaylaması nasıl sağlanabilir?”

Kimisi disiplin ve sertlikten, kimisi adalet ve eşitlikten, kimisi sürgün ve hak mahrumiyetlerinden, kurşuna dizmenin caydırıcılığından, toplu katliamlardan söz ederler.

Stalin verilen yanıtların hiçbirini beğenmemiştir.

-“Çabuk bana bir tavuk getirin der.’’

Stalin adamlarının gözünün içine baka baka başlar tavuğun tüylerini canlı canlı yolar ve tavuğu odanın ortasına salıverir.

-“Şimdi dikkatle izleyin tavuğu” der.

-“Bakalım nereye gidecek?”

Zavallı tavuk bu azaptan kaçıp kurtulayım diye can havliyle dışarı kaçar.

Soğuktan tir tir titrer. Masaların altına girer, duvar diplerine koşar.Teleksiz, tüysüz vücudu kanatları yara bere içinde kalır… Şömineye yaklaşır tüysüz derisi kavrulur… Tavuk çar naçar biraz önce tüylerini yolan Stalin’in bacakları arasına girip sığınır.

Stalin cebinden bir avuç yem çıkarıp birer birer tavuğun önüne atar. Stalin’in elinden yemlenen tavuk artık o nereye yönelse ardından gider.

Stalin gevrek gevrek güler ve şöyle der;

-“Gördünüz mü?”

Not:Sevgili okurlar Torbalı’da basına Stalin gibi davranan bir zihniyet var. Tüylerimizi yolup bir avuç yemle peşinden koşturtmak istiyorlar. Ancak onursuz ve omurgasız değildir basın mensubu. Bir gazeteciyi hayatta başarılı kılan onurudur, omurgasız oluşu değil. Bir gazeteci için şeref madalyasıdır cezaevi. Yarın bir karar verecek gibiyim, ya mesleğe ara vereceğim.Yada tüylerimin yolunmasına itiraz edip direneceğim.