DOĞUŞTAN iki gözü görmeyen Dilek Günen’in azmi birçok kişiye örnek olacak cinsten. 1981 yılında Ankara Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde dünyaya gelen Dilek Günen, erken doğum nedeniyle küveze alındı. Oksijenin aşırı verilmesi sonucu göz sinirlerinde kuruma meydana gelen talihsiz kadının gözlerinde yüzde 90 engel oluştu. İlkokul, ortaokul yıllarını iyi derecelerle sonlandıran Dilek Günen, 25 Haziran 1999 yılında Bursa Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’ni başarıyla geçti. Aynı yıl girdiği ÖSYM sınavını kazanan Dilek Günen, aynı zamanda Bursa’da sınava giren 2 bin kişi arasında 22’inci olma başarısını elde etti. Uludağ Üniversitesi Müzik Bölümü’ne yaptığı başvurunun ardından 4 yıllık eğitim hakkı kazanan engelli kadın, burada eğitimine büyük bir heyecanla başladı.
OKULU YARIDA BIRAKTI
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2001 yılında hayata geçirdiği ve görme engellileri kapsayan CD’li sesli eğitim uygulamasının okuduğu sınıfta hayata geçirilmemesi nedeniyle mahrum bırakılan Dilek Günen, eğitimini sonlandırma kararı aldı. Emekli öğretmen olan annesi Ayfer Günen’in yoğun girişimleri sonucu yarıda bıraktığı okuluna yeniden dönme kararı alan engelli kadın, bu kez de Üniversite harç ödemelerini maddi imkânsızlıklar nedeniyle ödeyemeyince okulundan oldu. Engelli kadının filmlere konu olacak hayatı, Bursa Flarmoni Derneği’ne yakınlarının önerisi üzerine yaptığı başvuruyla birlikte şekillenmeye başladı. Burada şan derslerine de katılan Dilek Günen, sırasıyla piyano, gitar, org ve keman gibi çeşitli enstrümanları çalmayı öğrendi. 2015 yılında E-KPSS sınavında 85 tam puan alan engelli kadın, müthiş derecesiyle devlet memuresi olmaya hak kazandı.
ŞİMDİ ÇOK MUTLU
Şuanda Torbalı’da eğitim ve öğretim veren Atatürk Anadolu Lisesi’nde santral memuresi olarak görev yapan engelli kadının azmi, parmak ısırttı. Azmini ve başarısını ailesine borçlu olduğunu söyleyen Dilek Günen, “Çok zor zamanlar geçirdim. Ailemin desteğini sürekli arkamda hissettim. Zorluklarla mücadele ederken, ailem beni hiç yalnız bırakmadı. Çünkü her zaman bana eğitim hayatında nasıl hareket edeceğimi öğrettiler. Kendi sorunlarımı kendim yaşıyordum ama onlarla da paylaşıyordum. Şimdi hayata daha pozitif bakıyorum. Üzüntülerin beni yıkmasına asla izin vermeyeceğim” dedi.