Büyük Torbalı

BAŞKAN NEDEN BU KADAR SERTLEŞTİ?

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
BAŞKAN NEDEN BU KADAR SERTLEŞTİ?
Gökhan YALKALK( g.yalkalk@buyuktorbali.com )
398 Görüntüleme
14 Temmuz 2015 - 8:29
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

BELEDİYE Başkanı Adnan Yaşar Görmez’i AK Parti İlçe Başkanı olduğu dönemden beri takip ediyorum. Kendisi ile çok sayıda haber ve röportaj yaptık. Seçim meydanlarında her gün takip ettim. Ama ilk kez bu kadar sert bir açıklamasına şahit oldum. Peki, başkan neden bu kadar sertleşti? Bence son günlerde ağır eleştirilere maruz kalıyor ve bu eleştiriler ailesine kadar uzandı. Aile fertlerinin belediyede çalıştığı yönünde Egede Sonsöz’de çıkan haber bardağı taşıran damla oldu. Sert bir çıkış yapmasını birinci sebebi bu. İkincisi, CHP İlçe Başkanı Uygur’un kendisinin memleketini siyasi malzeme yapması oldu. Bu iki neden Başkan’ın sabrını taşırdı. Genelde yumuşak, hoşgörülü tavrı ile tanıdığımız Adnan Başkan bu sefer çok sert konuştu. Ama o kadar sabretti ki açıklamanın cevabını bile tam bir hafta sonra yaptı. Anlaşılan uzun süre düşündükten sonra, bu derecede saldırılara sabır göstermenin uygun olmayacağı görüşüne varmış.

Bir de olaya şu yönden bakmak gerekiyor. Adnan Başkan’ın eleştirilecek yönleri elbette var. 150 bin nüfuslu bir ilçede sorun olmaması mümkün değil. Ben de zaman zaman ciddi eleştirilere şahit oluyorum. Kadro oluşumu ve hizmet üretimi ile ilgili bazı sıkıtılar var. Ama siz kalkıp Adnan Başkan’ın memleketini veya mezar yerini tartışma konusu yaparsanız olmaz. İcraatını, eylem ve söylemlerini eleştirmek doğru bir yöntem olur. Mesela yazımın sonunda bu şarbon olayını ele alan bir eleştiride bulunacağım. Ama “sen şuralısın, ben Torbalı’nın öz evladıyım” söylemleri ilçede huzursuzluk yaratır.

Gerginlik huzur bozar!

Başkan Görmez’i o denli sertleştiren CHP İlçe Başkanı Uygur’un açıklaması şu şekildeydi: “Belediye Başkanı Adıyaman’dan önce Adana’ya sonra da İzmir’e gelerek Torbalı’ya yerleşmiş. Belki çocukları bile buralarda yaşamayacak. Bizim dedemiz de babamız da burada doğdu. Gidecek başka yerimiz yok. Mezar yerim bile burada olacak.”

Her şeyden önce şunu belirtmek lazım geliyor. Adıyaman-Adana muhabbeti pek hoş olmadı. Şahsen sindiremedim. İnsanların memleketlerini veya etnik kimliklerini siyasi malzeme yapmak siyaseten kullanılmaması gereken bir yöntemdir.  Hele hele Torbalı gibi 80 ilden insanın bir arada kardeşçe yaşadığı, hiçbir etnik veya mezhepsel taşkınlığın yaşanmadığı bir ilçede bu tarz söylemler ortamı gerer. Nitekim sosyal medyada organize olarak ırkçılık ile ilgili söylemler ve paylaşımlar başladı. Karşılıklı hakaretler, etnik kimlik üzerinden söylemler aldı başını gidiyor. Ak Parti ve CHP’li gençler, feci şekilde sosyal medyada birbirlerine salıyor. Allah muhafaza bu tartışmaya MHP ile HDP de katılırsa işin rengi değişir. Kan rengine bürünen hiçbir olayın kimseye faydası olmaz. Başkan Uygur, cümlelerinden tam olarak neyi ima etmek istediğini açıklaması lazım. Toplumsal olaylar belki bir partinin oy hanesine artı getirebilir ama ilçemizi yaşanmaz bir yer haline getirir. Torbalı hepimizin ortak değeri yaşanmaz bir hale gelen bir ilçede kim yaşamak ister.

Basın Bürosunun telaşı

Geçtiğimiz hafta belediyeye, daha doğrusu başkanlık makamına tozlu bir zarf gelmiş. Olay üzerine belediye yönetimi AFAD’a haber verince basına aksetti. Ben de olaya dair haberi sayfaya koymadan önce belediye basın bürosun aradım. İlk etapta “haberimiz yok” dediler sonra geri döndüler. Olayın bir tatbikat olduğunu söylediler. Ben de habere belediyenin açıklamasını ekleyip sayfaya verdim. Ama tabi biz de çuvallamış olduk. Şimdi benim anlamadığım nedir bu panik hali? Ortada belediyenin bir hatası yok, bir ihmal yok. Bu tarz zarflar sık sık resmi kurumlara gönderiliyor. Ve hepsi de haber oluyor. Doğru düzgün bir şekilde bilgi vermek varken, üst örtme veya yalana başvurmaya ne gerek var. Belediyenin zarar görmeyeceği bir haber ne hale sokuldu. Bir de ertesi gün ulusal basına “AFAD tatbikatını gerçek sandılar” şeklinde bir haber servis etmek yerel gazetecilerin aklı ile alay etmek değil midir? Arkadaşlar kusura bakmasın, benim güvenimi kaybettiler. Nitekim şu an İzmir’de en iyi siyaset muhabiri olarak anılan Fatih Yapar olaydan sonra facebook hesabından şu yorumu yaptı: “Torbalı Belediyesi başkanlık makamına gelen tozlu zarf Şarbon olmayabilir…Bu ayrı konudur. Ama doğru olan tatbikat olmadığıdır. Çünkü olay Ankara’da Başbakanlık Acil Durum ve Afet Yönetimi Daire Başkanlığı (AFAD) kayıtlarına geçmiştir.. AFAD’a bilgi veren ve çağıran belediye yönetimidir… İki kişi göz ve boğaz yanması şikâyetinde bulununca toz ve zarf incelenmek üzere özel ambalajla Ankara’ya gönderilmiştir. Belediyenin basın danışmanı aracılığı ile yaptığı ‘tatbikat’ açıklaması saçmalıktır. Tatbikat olay yerinde olur Ankara’ya da taşınmaz. O zaman olay gerçek olur…”

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web