Cumhuriyet Halk Partisi Torbalı Belediye Başkan Aday Adayı Yıldırım Baytekin, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümü olan 10 Kasım’da Anıtkabir’i ziyaret etti. Baytekin’e öğrencileri de eşlik ederken, deneyimli siyasetçi Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktı. CHP’li Baytekin, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Anıtkabir’de saygıyla ve özlemle yâd ettik. Böylesine önemli bir günde Ankara’da bulunmak bizleri fazlasıyla mutlu etti” dedi.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 80. yılında Ata’nın manevi huzuruna çıkan Baytekin, O’nu saygı, sevgi, rahmet, minnet ve özlemle andı. Anıtkabir ziyareti sırasında, Ata’mıza duyulan saygı, özlem ve minnet duyguları yaşanırken, duygu dolu anlar yaşandı.

Belediye Başkan Aday Adayı Baytekin, günün anlam ve önemini ifade ettiği duygu ve düşüncelerinde ise şu sözlere yer verdi: “Bugün, Kurtuluş Savaşı’nın önderi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete intikalinin 80. yılında büyük bir özlem, saygı, şükran ve minnet duygularıyla anmanın onurunu ve mutluluğunu yaşıyorum. Sevgisi kalbimizi, fikirleri aklımızı ve tüm benliğimizi kaplayarak bizimle birlikte ebediyen yaşayacak olan Büyük Önderimiz, medeniyete giden yolda, biz Cumhuriyet’in çocuklarına ışık olmayı sürdürmektedir. Silinmez izler bıraktığı vatan topraklarımızın her bir karesinde, O’nun ektiği fikir tohumlarının sevgiyle yeşerdiğini görmek; çocuğu, genci, yaşlısı demeden Atatürk’ün izinden yürüyen milyonların varlığını hissetmek, en büyük gurur kaynağımızdır. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet yolunda yürüyen nesiller olarak bizler, geleceğe de bu mirası bırakmak için var gücümüzle mücadelemizi sürdürmeliyiz. Bunu da Ata’mızın aziz hatıralarına sahip çıkarak, onun değerli fikirlerini yaşatarak ancak başarabiliriz.

Yüce önderimizin fikirlerini aklımızdan hiç çıkarmayarak, her birimiz tüm dünyaya örnek bireyler olarak bilimin ve aydınlığın birer ışığı olmalıyız. Yüce önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü özlemle anıyor, aziz hatırasının önünde saygıyla eğiliyor ve şükranlarımı sunuyorum

ASANSÖRLERİN HALİ NE OLACAK?

İZBAN üst geçidinde yer alan asansörün içine girdim ve gördüğüm manzara karşısında şok yaşadım. Asansörün her tarafına sprey boya ile yazılar yazılmış. Asansör hareket halindeyken öyle ilginç sesler geliyor ki, halatlar kopup aşağı düşecekmişsiniz gibi bir his veriyor.

Asansörün BKM kısmındaki çağrı butonu dikkatimi çekti. Bir baktım ki buton yerinde yok. Sökülen yere silikon sıkılmış.

Orada bekleyen bir vatandaşa asansörü çağırmak için ne yaptıklarını sorduğumda ise aldığım cevap karşısında adeta şok oldum.

Asansörü aşağıya çağıramadıkları için birisinin yukarıdan aşağı inmesini bekliyorlarmış. Ne kadar acı bir durum. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim.

Koskoca İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait asansörün düştüğü duruma bakın. Vatandaş asansöre binmek için yukarında birilerinin inmesini bekliyor.

Ya yukarıdan kimse inmezse o zaman tabana kuvvet. Engelli veya bebek arabalı insanlar geldiğinde ise engelliler tekerlekli sandalye ile mecburen araçların kullandığı köprüye gidiyor.

Bebek arabalı insanlar ise arabalarını kucaklayıp basamaklardan çıkıyor. Bu asansörlerin bu kadar zarar görmesine nasıl müsaade ediliyor. Güvenlik kameraları konularak insanlar caydırabilirdi.

Bunu başaramadıysanız o çağrı butonunu yenilemeniz gerekmez mi? Şimdi bazıları bana bu yazımdan dolayı kızacak. Ama ben a parti b parti diye ayrım yapmıyorum. Hizmet kimden geldiyse yazarım.

Eğer yapılan hizmeti sürdüremiyor ve vatandaşı mağdur ediyorsanız onu da eleştiririm. Torbalı’da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Torbalı temsilciliği var. Buraya bir asansörden anlayan personel konulabilir.

Torbalı ve Kaymakamlık yanındaki asansörler arızalandığında bu görevli hemen gidip müdahale edebilir. Asansörde kalanlar da saatlerde ekip gelecek diye beklemez. AKS’de boşu boşuna meşgul edilmez.

ZEYTİNYAĞINA DİKKAT EDİN!

Zabıta ekipleri zeytinyağı hilelerine karşı vatandaşı uyarmak için atağa geçmiş. Duvarlarda, dükkan vitrinlerinde zeytinyağı konusunda uyarılar yapılıyor.

Zeytinyağına kanola yağı karıştırılıp saf zeytinyağı diye satış yapılması üzerine gelen şikayetler zabıtayı bu konuda gerekli çalışmayı yapmaya zorlamış olacak. Zeytinyağı üreten bazı fabrikalar bu tür hilelere başvurunca vatandaş da tedirgin oluyor.

Gerçek zeytinyağı yemek isteyenler bildiği tanıdığı kişilerden temin etsin. Gıda, tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılan denetimlerde bu tür hileli ürünler ortaya çıkıyor ama uygulanan cezalar caydırıcı olmadığı için değişen bir şey olmuyor.

Sahte zeytinyağını piyasaya sürüp parayı bulan bazı üreticiler gelen cezayı ödemek için neredeyse can atıyor. Vatandaşa hileli gıda maddesi satan kuruluşların tespit edilmesinin ardından çok ağır bir şekilde cezalandırılması lazım.

İnsan sağlığını hiçe sayan kuruluşun bu hareketi tekrarlaması halinde ise fabrikanın kapatılması gerekmez mi? Ben mi yanlış düşünüyorum acaba. Bu konuda zabıtanın da bir çalışma yapması beni sevindirdi. Zabıtanın açıkta satılan yağları da zaman zaman kontrol ettiğini biliyorum.

Pazaryerinde satılan yağlardan numune alınıp kontrol ediliyor. Bu hileli ürünler nedeniyle artık insanlar uzun yıllar yaşayamıyor. 60-65 yaşını gören neredeyse yok denecek kadar az. Kalp krizleri, kanserler derken hastalıkların ardı arkası kesilmiyor. Buna bir dur demek lazım.