MAHKEMELERDE en çok kullanılan bir deyim vardır, “Beratımı istiyorum.” Bu sözün söylendiği ortam çok önemlidir. Çünkü kişi ya tutuklanacak veya salıverilecektir. Dolayısıyla bu durum sanık sandalyesinde oturan kimse için çok önemlidir.

Tutuklanacak, hapse atılacak, hürriyeti elinden alınacak, senelerce bir kuş gibi kafese mahkum olacak kişinin durumunu ise ancak o hayatı yaşayanlar bilir. Ancak dünya mahkemelerinin vereceği ceza, ne kadar ağır olursa olsun bir gün mutlaka bitecektir. Zira dünya hayatı geçicidir.

Suçluysak, Dünya hayatındaki mahkemelerin bizlerin lehine karar vermesi oldukça zordur. Çünkü hâkimler, her ne kadar bizim lehimize karar vermeye çalışmak istemiş olsalar da, suçumuz sabitse yapacakları pek bir şey kalmaz.

Bizler hiç şüphesiz, ömrümüzün her evresinde, rabbimize karşı, kesin suçlu durumundayız. Ve her an elimizde ki dosyayla birlikte, ecel habercisinin davetiyle mahkemeye çağrılabiliriz. Bu durum her makam ve mevkide ki dostlar için geçerli ve kaçınılmazdır. Diğer bir ifadeyle her an ilahi bir el bizleri sanık sandalyesine oturtabilir.

PAZARTESİ BİR FIRSAT VAR

Ömrümüzü, Rabbimizin istediği şekilde geçirdiğimizi söyleyemeyiz. Mutlaka hatalarımız, yanlışlarımız olmakta ve bu olumsuz davranışlarımız tesbit edilerek kaydedilmektedir. İnsan ve kâinat mutlaka ve mutlaka çok ince hesaplarla varlığını sürdürmekte ve hayat devam etmektedir. İşte bu hesapların açık bir kapısını Rabbimiz bizlere haber veriyor. Ve diyor ki, “Bu gece yani pazartesi idrak edeceğimiz, Berat gecesinde, önümüzdeki yıl içerisinde doğacakları, ölecekleri, kazançları, rızıkları, savaşları, kısaca bütün olayları bu gece kayda geçireceğim.” “Kur’anı, bu gece Dünya semasına indirdim.” Bu olaylar şerefine rahmet kampanyası düzenlenmiştir. Bu kampanyada sizlere diyorum ki: “Affedilmek isteyen yok mu? İstesin onu affedeyim.

“Rızık isteyen yok mu? Ona rızık vereyim.

“Derdine derman isteyen yok mu? Şifa vereyim. Ne istiyorsa istesin vereyim. Hadisi şerifte Rabbimizin bu teklifinin berat gecesi boyunca sabaha kadar devam edeceği bildiriliyor.

İSTEKTE SINIR YOK

Dikkat edilirse “ne isterse istesin” denilerek sınırsız bir teklif söz konusudur. Bizler rabbimizin bu rahmet ziyafetinden birer aciz kul olarak faydalanma şansına sahibiz. Bence bu güzel habere muhatap olan bizler, çok uyanık davranıp, günahlarımız, edepsizliklerimiz ne olursa olsun, Onun huzuruna çıkmalı bütün cesaretimizi toplayarak, başımızı önümüze eğip “Beratımızı istiyoruz, ey Rabbimiz!” demeliyiz.

Ardından da, “Kalplerimizi bir doğrulttuktan sonra bir daha düzenlerinin bozulmasına fırsat verme” ve hemen arkasından da: “Ey rabbimiz! Gazabından rızana sığınıyoruz. Bu gece hürmetine, Vatanımıza, dinimize, haysiyet ve şerefimize uzanan hain elleri görecek göz, kıracak güç ver. Bu ülkede yaşayan, bu ülkenin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını teneffüs eden her ferdine ülkesini sevmek nasip eyle, basiretlerini aç, mukaddesatına ihanet etmekten muhafaza eyle. Çünkü her şeye sadece senin gücün yeter” diye dua etmeliyiz.

Bu gecede affedilecek sayısız müslümanın arasına bizleri de katması temennisiyle cumamız mübarek olsun. Rabbim cümlemizi pazartesi günü beratını alanlardan eylesinsin. Amin.