İçinde bulunduğumuz teknoloji çağı hem hayatımızı kolaylaştırıyor, hem de yeni sıkıntıları beraberinde getiriyor. Yetişkinlerin uzun saatler meşgul olduğu cep telefonu, tablet, televizyon, elektronik oyunlar çağımızın kaçınılmaz zorunlulukları gibi gözükse de, sadece yetişkinler için değil çocuklar için de yarattığı bağımlılıkla birlikte sakıncalar doğuruyor. Teknolojik aletlerin bağımlılık yapıcı etkileri güçlü. ‘Teknolojik bağımlılık’ denilen tanımlamada çocuk gittikçe daha çok zamanı söz konusu teknolojik aletlerle geçiriyor. Toplumsal yaşamdan kaçma, içe kapanıklık, bu aletleri kullanması anne ve babası tarafından engellendiğinde aşırı tepkiler verme gibi belirtiler psikolojik travmanın yarattığı etkiler arasında sayılabiliyor.
PEK ÇOK HASTALIK RİSKİ VAR
Yaş gurubu fark etmeksizin çocuklarda günlük tablet, bilgisayar ve akıllı telefon kullanımının 10 saate kadar çıktığı belirtiliyor. Sanal gerçeklik ile üzerine kurulu oyunlarda ve uygulamalarda 2 saatin üzerinde zaman geçiren çocukların sıklıkla yaşadığı sağlık sorunlarına değinen spor uzmanı Mustafa Çelik ” Bu grup çocuklarda depresyon, otizm, dikkat eksikliği ve bipolar bozukluk daha fazla görülebiliyor. Yüksek teknolojik hız ile gerçek hayat arasındaki farklılık çocukların davranışlarına hoşgörüsüzlük, empati yapamama, olaylar karşısında çözüm üretememe olarak yansıyor. Çocuklar zamanla agresif kişilik yapısına sahip olabiliyor. Toplumda iletişim kurmakta güçlük çeken çocuklar hayal ile gerçeği ayırt edemeyecek kadar teknolojik aletlerden etkileniyor. Teknolojik aletlerin çocuklarda yarattığı fiziksel olumsuzluklar görme sorunları, duruş ve iskelet bozuklukları, hareket kısıtlılığının getirdiği kas ve eklem problemleri, obezite, uyku kalitesinde bozulmalar ve uykuya dalış sorunları başı çekiyor. U.S Akademimize de obozite şikayeti ile gelen çocukların sayısı artmaya başladı ” dedi.
GELİŞİMLERİNE EN İYİ DESTEK
Açıklamalarının devamında ebeveyinlere önemli tavsiyelerde bulunan Çelik ” Öncelikle çocukların nelerle ilgilendikleri konusunda ebeveynler bilgi sahibi olmalı. Çocuklarla daha çok iletişimde olmak ve onların ilgi duydukları alanları takip etmek güven ortamı sağlıyor. Ailelerin denetim ve gözetimini de kolaylaştırıyor. Çocukların yaşlarına göre saatler, ilgilendikleri alanlar ve içeriklerle ilgili düzenlemeler de getirilmeli. Ebeveynlere bu konuda bir uzman olarak çocuklarını jimnastik başta olmak diğer spor dallarında eğitim veren salonlara göndermelerini tavsiye ediyorum. Küçük yaşlarda sportif egzersizlere başlayan çocukların fiziksel, psikolojik ve sosyal alanlarda gelişmeleri daha sağlıklı oluyor.Ve teknoloji bağımlısı olma oranları en aza iniyor. Çocukların geleceği için velilere verdiğim tavsiyeyi mutlaka değerlendirsinler ” diyerek çağrıda bulundu.
YASİN GÜLCÜ