HER hafta sali günü “Kral Çiplak” isimli köseme yazimi yazacagim. Kösemin adina niçin “Kral çiplak” dedim okudugunuz zaman anlayacaksiniz. Daima dogrulari yazacagim. Bu dogrular, halkin bizzat kendi agzindan veya gerçek hayattan alinacak. Bu dogrular herkesi ilgilendirecek. Hakikatlere dayanacak gücü kendimizde bulmaliyiz. Aksi halde yanlis yapanlarin ekmegine yag sürmüs oluruz. Ben suna inanmisimdir, büyük insanlar her zaman yürekli insanlardir. Bu memleketi yürekli insanlarin varligi kurtardi. Bu yürekli insanlar M. K. Atatürk ve silah arkadaslaridir. Bizler topyekün bu yürekli insanlarin yolundan yürümeliyiz.

NEREDELER?
BIR zamanlar Torbali’da yürekli insanlar vardi. Bir agaç kesilse yürüyüs yaparlardi. Biz öyle biliyorduk. Demek ki her hareketleri göstermelikmis. Uyanin milli bayramlar gidiyor. Atatürk ilke ve inkilâplari gidiyor. Simdi nerelerdesiniz, sesiniz, solugunuz çikmiyor. Simdi tam zamani. Mücadele edilecek zaman, yanlisliklarin yapilmamasi için dogrularin ortaya konma zamani.

UYUTMA PROGRAMLARI
BIR zamanlar televizyonlarda açik oturumlar olurdu. Zevkle seyrederdik. Basbakan, muhalefet parti baskanlari ve hatta sivil toplum örgütleri ne güzel memleket meselelerini halkin önünde tartisirlardi. Sorunlara çözüm üretirlerdi. Simdi evlenme programlari var, diziler var. Aklima Ispanya’nin fasist lideri Franko’nun “70 bin kisilik uyku tulumu yaptirdim” dedigi Madrid Stadi geldi. Millete maç seyrettirerek memleket meselelerini unutturmak istedi.

MILLI BAYRAMLAR NIYE ?
SIMDI su soruyu soruyorum? Memleketin bir sürü sorunu varken milletin milli bayramlariyla ne alip veremediginiz var. 19 Mayis yok edilmekte olan bir milletin, sahlandigi bir gündür. Bu günü statlarda salonlarda, nerede olursa olsun büyük coskuyla kutlamaliyiz. 19 Mayis günü kurtulus mücadelesinin baslamadigini kabul edelim: su anda çogumuzun adi Dimitri Hasan, Dimitri Mehmet olacakti.

25 yil önce basimdan geçen yasanmis bir olayi nakledeyim: Aricilik yapiyordum. Taskesik Köyü’nden muhtar Ahmet Aga ve Kamil ile arilarimizi Kütahya’nin Altintas ilçesinin Altintas Köyü’ne götürdük. Mübarek Ramazan günüydü. Aksam iftarlik alalim diye köye indik. O zamanlar Mehmet Amca 92 yasindaydi. Bizleri Tanri misafiri olarak iftara aldi. Çaylarimizi yudumlarken bizlere anilarini anlatiyor, hem de gözleri dolu dolu oluyordu. Köyümüze Yunan askeri girdi. Köyün meydanina karakol kurdular. 17 yasinda Hüsnü’yü öldürüp köyün meydanina ayaklarindan astilar. Türk askerlerine haber getirir götürürmüs. Köyümüzdeki isbirlikçiler ispiyon etmis. Hem agliyor hem anlatiyordu. “Bak oglum disaridan bir kova su alamiyorduk. 5 yasindaki çocuklarimiz sadece birer sürahi su aliyordu. Disariya kadinlarimiz çikamiyordu. Camimizde ibadetlerimizi yapamiyorduk. Camilerimizi ahir olarak kullaniyorlardi. Atlarini bagladilar. Ölülerimizi gece gömüyorduk. Kana kana su bile içemedik. Atatürk ve silah arkadaslari hem bilinen düsmanlarla hem de içimizdeki is birlikçilerle savasarak milli bir devlet kurdular” dedi.

Simdi halkimiza soruyorum: Milli bayramlari kutlamak bu fedakar milletin hakki degil mi? Konusmayan, yanlislari elestirmeyen kisi insan midir?

Türk milleti olarak sunu istiyoruz, milli bayramlarimiza dokunmayin. Siz sadece milleti açliktan, yokluktan, sefaletten kurtarin. Insanlarin yasam standartlari iyice düstü. Milli degerlerimizle oynamayin. Türk milletini çagdas uygarlik düzeyine çikartmanin yollarini arayin.

Saygilarimla.