Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 28. Muhtarlar Buluşması’nda Batman, Bingöl, Burdur, Erzincan, Gaziantep, Giresun, İzmir, Kayseri, Konya, Manisa, Osmaniye, Sakarya, Sivas, Şanlıurfa, Yozgat ve Zonguldak’tan gelen muhtarlarla buluştu. 19 Ekim Muhtarlar Günü’nü kutlayan Erdoğan şöyle konuştu:

SATHI MÜDAFAA: Biz Kurtuluş Savaşımızı “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır” stratejisiyle kazanmış bir milletiz. İstiklalimizi bu anlayışla kazandığımız halde, bizi Cumhuriyet tarihimizin tamamını hattı müdafaa ile geçirmeye zorlayan anlayışı bırakmalıyız. 93 yıldır başımıza ne geldiyse bu anlayıştan geldi. Geriye dönüp baktığımızda sorun kapıyı çalmadan, bıçak kemiğe dayanmadan, gırtlağımıza kadar bataklığa gömülmeden harekete geçemediğimizi görüyoruz. Rahat nefes aldığımız dönemimiz hiç olmadı. Her dönem bu tür bedeller ödedik.

YANLIŞI TERKETTİK: Bedel ödemek istemiyoruz. Türkiye, bu yanlış güvenlik anlayışını artık terk etmiştir. Bundan sonra sorunların kapımızı çalmasını beklemeyeceğiz, bundan sonra bıçak kemiğe dayanana kadar sabretmeyeceğiz, gırtlağımıza kadar bataklığa gömülmeye rıza göstermeyeceğiz. Artık sorunların üzerine gideceğiz. Terör örgütlerinin gelip bize saldırmasını beklemeyeceğiz. Nerede faaliyet gösteriyorsa, nerede yuvalanıyorsa orada tepelerine tepelerine bineceğiz.

KURUTACAĞIZ: Suriye’de, Irak’ta bize yönelik tehditler mi var? Tehditlerin sınırlarımıza dayanmasını beklemeyeceğiz. Tehditleri kaynağında yok etmenin, çözmenin çaresine bakacağız. Sineklerle uğraşmak yerine bataklığı kurutmanın yollarını bulacağız.

BERTARAF EDECEĞİZ: Uzun yıllar PKK saldırdığında karşılık veriyorduk. Bundan sonra ülke içinde ve dışında PKK’yı inlerinde bulup bertaraf edeceğiz. Ülke içinde gizlendikleri, saklandıkları, eylem hazırlığı yaptıkları yerleri tespit ettik. Hepsini yok ediyoruz. Destek veren, imkan sağlayan kim varsa kökünü kurutacağız. Biz kendilerini bulup yok etmeden nereye gideceklerse gitsinler. FETÖ ile de aynı şekilde mücadele ediyoruz. Bu ihanet çetesinin kamudaki, sivil toplum kuruluşları içindeki, iş dünyasındaki tüm elemanlarını adım adım takip ediyoruz. Bu ülkede artık kimsenin yaptığı ihanet yanına kar kalmayacak. Hiçbir terör örgütünü, teröristi bu topraklarda barındırmayacağız. Ya imha olacaklar ya teslim olacaklar ya da defolup gidecekler.

BİZE KİMSEDEN FAYDA YOK: Türkiye, Suriye ve Irak’ta yaşanan hadiseler karşısında bu yeni güvenlik anlayışımıza uygun bir duruş sergiliyor. Yıllardır hem mazlum Suriye halkının mağduriyetini giderecek hem ülkemizin sınırlarının güvenliğini sağlayacak bir çözüm için bekledik. Bekledikçe sorunlar üzerimize geliyor. Bir yanda DEAŞ, diğer yanda PYD-YPG terör örgütü karşımızda bayrak sallamaya başlayınca anladık ki kimseden bize fayda yok. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmemiz gerek. Cerablus operasyonuna başlarken diğer ülkelere bilgi verdik. Ama kimseden izin almadık.

İSTİYORLAR Kİ TÜRKİYE YERİNDE OTURSUN
“Kendi ülkesini terör örgütlerinin cirit attığı bir yer haline getiren Bağdat yönetiminin bu oyunun gerçek aktörü olmadığı gayet açıktır. Türkiye’nin Musul operasyonuna girmesini engellemeye çalışanlar, Suriye’deki oyunlarını bozmamızdan rahatsız olanlardır. İstiyorlar ki Türkiye yerinde otursun, olup bitenleri seyretsin, sonra da payına düşen bedeli ödesin.”

KENDİ PLANIMIZI UYGULUYORUZ
“Asıl mesele bölgenin yeniden yapılandırılması meselesidir. Bağdat hükümeti ve Esed rejimi gibi yapılarla, terör örgütleriyle hayata geçirilmeye çalışılan bu proje Türkiye’nin bekasını tehdit ediyor. Hiç kimsenin bu oyunda bize biçtiği role rıza göstermek zorunda değiliz. Türkiye olarak kendi planlarımızı uygulamaya başladık.”

IRAK BİZİM GİBİ DOST BULAMAZ
“Ey Irak yönetimi, 300 bin Iraklı’ya kapısını açarak, seni rahatlatan Türkiye değil mi? Başkaları değil biz yaptık bunu. Onun için Türkiye’ye bir laf atarken, bir söz söylerken bunu düşüneceksin. Böyle bir dost bulamazsın, sen bu dostu incittiğin takdirde kaybedersin. Onun için günlerdir ‘Biz hem sahada olacağız hem de masada olacağız’ diyorum.”

MUSUL MESELESİNİ MUSUL’DA ÇÖZECEĞİZ
“Bu yeni yaklaşımın gereği olarak da Musul meselesini, Musul’da çözmek mecburiyetindeyiz. Şayet Musul’u mezhepçiliğe feda edersek sorunun kendi sınırlarımıza dayanmasının engelleyemeyiz. Musullu kardeşlerimizle birlikte Kuzey Irak yönetimi, hatta tüm bölge bu süreçten çok büyük zarar görecektir. Tavrımızın ne savaş çığırtkanlığıyla ne Irak’ın egemenliğini ihlalle ilgisi yoktur. İstiklalimizi ve istikbalimizi korumak için mücadeleyi nerede yürütmemiz gerekiyorsa orada olmak istiyoruz.”

PUTİN İLE EL NUSRA VE HALEP’İ KONUŞTUK
“Dün (Önceki gün) akşam Putin ile bir görüşmem oldu ve bu görüşmede Halep’i konuştuk. Saat 22.00 itibarıyla hava bombardımanlarını durduklarını ifade ettiler. El Nusra’nın orayı terk etmesi noktasında ricaları oldu. Gerekli talimatı verdik. El Nusra’yı Halep’ten çıkarma ve Halep halkının bu noktadaki huzurunu sağlama için bir çalışmanın içerisinde olalım diye aramızda böyle bir mutabakatı görüştük. Halep’te yanan ateşi bir an önce söndürmek bizim oradaki kardeşlerimize olan borcumuzdur.”

LOZAN TARTIŞILMALI VE İNCELENMELİ
“Gençlerimizin Lozan’ı incelemesinden birileri rahatsız oluyor. Tartışılsın, incelensin, kim ne demiş görülsün. Doğru, yanlış, bilelim. Tek tipçi insan.. Böyle bir gençlik istemiyoruz. Sorgulayan, araştıran bir gençlik istiyoruz. Gençliğimizi bal arısı gibi görmek istiyorum, eşek arısı gibi değil. Ve o daldan dala, çiçekten çiçeğe dolaşsın ve o balı yapsın ki tüm insanlık ondan istifade etsin.”