Büyük Torbalı

ESKİ TORBALI’YI NASIL BULDUM?

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
ESKİ TORBALI’YI NASIL BULDUM?
524 Görüntüleme
22 Temmuz 2015 - 8:49
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Günün sözü “Dengeli adam delidir.”Charles Bukowski

Bir daha bulamayacağımı düşünmüştüm aslında. Ama öyle olmadı. Ansızın karşıma çıkıverdi o eskinin tenha ve sakin Torbalısı. Bayram sabahı saat 11.00 sularında dışarıya adım attım ve irkildim ansızın. Acaba dün gece kimyasal bomba atılmıştı da benim mi haberim olmamıştı bundan? Savaş çıkmıştı da mülteci mi olmuştu bunca insan. Yollar, sokaklar bomboş… Bırakın insanları; sokakları, caddeleri dolduran arabalardan bile eser yok. İlçenin nüfusu yüz altmış binlerden bir anda yirmi binlere filan gerilemişti o sabah. Gerçi bunun böyle olacağı bayram namazında az çok belli etmişti kendisini. Hutbe veren imam, namazdan sonra cemaatin bayramlaşmasının fazileti üzerinde durmuştu uzun uzun. Bayram demek, kardeşlik duygularının perçinlenmesi demekti biraz da. Ama namazdan sonra o cami o kadar büyük bir telaşla boşaltıldı ki, önceden tatbikatı yapılsa bu kadar başarılı bir cami tahliye etme ameliyesi gerçekleştirilemezdi kuşkusuz. O sabah, bu gözler, caminin dış kapısında ayakkabı giyen adamlar bile gördü. Herkes birbirinden, o sabahtan ve bayram havasından kaçıyor gibiydi. Kent de tıpkı o cami gibi, alelacele boşaltıldı ve ortaya, benim hep hasretini çektiğim sakin şehir Torbalı manzarası çıktı. Üç gün boyunca bu sükunetin tadını çıkardım. Birkaç kafa dengi bulsaydım Kazım Dirik’te futbol maçı bile yapardım. Buradan apar topar kaçanların bir kaostan başka bir kaosa gitme telaşına anlam veremeyerek. İnsanlar neden bu kadar kaçış meraklısı oldular? Neden buldukları ilk fırsatta yığınlar halinde terk ediyorlar yaşadıkları yeri? Yoksa orası, yaşanmaya değmez bir yer mi? Belki de oralardan kaçmakla kendilerinden kaçmaktalar. Neyse, hep hayalimizde yaşattığımız o sakin Torbalı’ya tekrar kavuşmak için bundan sonraki bayramı kollayacağız demektir.

Kuzey Irak Petrolleri orada durdukça…

Rusya’daki Bolşevik İhtilali esnasında Vladamir İlyiç Lenin’in Kızıl Ordu’ya verdiği ilk talimatlardan bir tanesi, “Derhal Bakü’yü işgal edin!”olmuştur. Hazar Denizi kıyısındaki Bakü, bugün hala petrol devlerinin iştahını kabartan bir pırlanta gibi o denizin kıyısında durmakta ve Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı vasıtasıyla, siyah altını dünya pazarına nakletmektedir. 2.Dünya Savaşı’nda aynı Hazar petrollerine göz diken Hitler’in Nazi orduları, Stalingrad’a kadar gidebilmişler, oradan yedikleri tokatla Berlin’e kadar çekilmek zorunda kalmışlardır. Hitler’in savaşı petrolsüzlük yüzünden kaybettiğini söylemeye gerek bile yok. Almanlar savaşın sonlarına doğru tanklara koyacak petrolü bile bulamamanın acziyetini yaşadılar. Türkiye’de 1925 senesinde patlak veren Şeyh Sait isyanının arka planında da petrol unsuru bulunduğunu dönemin dünya jeopolitiğini adam gibi okuyan tarihçiler bilir. Türk ordusunun süngüsünü, misak-ı milli sınırlarında yer alan Musul’a çevirmesiyle birlikte Güneydoğu’da Şeyh Sait isyanı patlak vermiştir. Irak’ın parçalanma sebebinin de yine ülkedeki zengin petrol yatakları olduğunu aklı başındaki herkes kabul eder. Irak’ın kuzeyindeki petrol rezervlerinin dünyadaki en zengin yataklardan birisi olduğunu da bu işlerle ilgilenen uzman kişiler iyi bilir. Petrol savaşlarının son adresi, en uzun sınır komşuluğumuz bulunan Suriye. Ama şunu belirtelim: Suriye, Irak ya da İran gibi petrol zengini bir ülke değil; bu yüzden hedef olmuş da değil. Ancak istikrarsız ve parçalanmış bir Suriye vasıtasıyla Ortadoğu’daki bütün kartları istediğiniz gibi karabilirsiniz. Nitekim, Ortadoğu’da son yıllarda bütün kartlar Suriye üzerinden dağıtılıyor. Beşar Esed hala orada, çünkü petrolü yok. Ama arkasında kapı gibi İran var. Fakat o İran da ABD ile hiç olmadığı kadar yakından flört ediyor. Amaç: Çok uluslu şirketler vasıtasıyla İran petrollerini dünya pazarına entegre etmek. Aynı zamanda da Çin’in buradan tek başına nemalanmasına bir set çekmek. Demek ki, Beşer Esed daha uzunca bir süre orada kalacak. Türkiye’de yaşanan her terör olayının ucunu, dünya devlerinin birbirini yemeye hazır halde beklediği bu petrol siyasetine bağlamanızda fayda var. Ve Kuzey Irak petrolleri orada durdukça da Türkiye’de barış ve istikrar ortamı aramanız beyhude bir çabadan ibaret. Çünkü güçlü ve bütünlüğünü sağlamış bir Türkiye’nin bölgedeki petrol zenginliğinin ortağı olması büyük oyuncuların en son isteyecekleri durum.

Yılın amelesi: Keçi kalesi fatihi

Üç günlük bayram tatili çok cesurca hareketlere de sahne oldu. Norveçli kaşif Amudsen’in Kuzey Kutbu’na karşı giriştiği destansı maceraya benzer şeyler yaşandı bizim buralarda. İsmini vermekten kaçındığım bir arkadaşımız (o kendini biliyor) bayramın ikinci günü Keçi Kalesi’ne tırmanmaya yeltenmiş. Yanına, bu meselede son derece masum olan eniştesini alan bu arkadaş, keçi kalesine tırmanmaya muvaffak olamayarak Kuzey Kutbu’na ulaşma yarışında Amudsen’e yenilen Kaptan Scott’un durumuna düşmüş. Maceracı dünyasının enteresan karakterlerinden biri olma ünvanını şimdiden hak eden bu arkadaş o sıcakta böyle bir işe nasıl girişti, buna hala anlam veremiyorum. Başarısızlık sebebiyse çok basit ve çok ilginç: Kaleye giden yolu bulamamak. Bu sebebi bana söyleyince ben kendisine dedim ki, “yol aramakla yanlış yapmışsın. Kafanı yukarı çevirip dikine gitsen kaleye ulaşırdın bir şekilde.”O, benim bu yanıtıma, “Senin kadar risk alma meraklısı değilim bu işlerde” dedi. Ben de “O sıcakta kaleye tırmanma riskini ben bile alamam.”yanıtını verdim. Allah beterinden korusun, zordur maceracılık. Hele ki yolu bilmiyorsanız.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web