Büyük Torbalı

ET TEKRARU AHSEN VELEV KANE YÜZ SEKSEN

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
ET TEKRARU AHSEN VELEV KANE YÜZ SEKSEN
Atiye Tumuklu( atiyetumuklu@buyuktorbali.com )
526 Görüntüleme
28 Ekim 2015 - 8:29
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

(Anlamı: Tekrar yüz seksen defa da olsa güzeldir.)

İçinde günlük konuşma dilinde olmayan sözcüklerin bulunduğu, söyleyeni bilinmez bu söz grubunu başlık yapmam, eski sözcükleri ve onlardan örülü deyim ve söz gruplarını sevdiğimden değil. Tam da yeri geldiği, belki tekrar sayısının o sayıya ulaşmadığına inandığımdandır.

Tekrar yerinde gerektiğinde yapılırsa yararlı olur. Özellikçe kimi kavramların unutulduğu, unutturulmaya çalışıldığı, kimilerinde içi boşaltıp anlamsızlaştırıldığını gördükçe bir kez ben yinelemek, anımsatmak istedim.

CUMHURİYET

Cumhuriyet kelimesi Arapça, cumhur kökünden Osmanlı Türkçesinde türetilmiş bir isimdir.

Cumhur kökü: Kamu, bir araya toplanma, topluluk oluşturma anlamlıdır,

Cumhuriyet (sözlük anlamıyla) halk yönetimi demektir

Günlük anlamıyla Halkın egemenliği kendi elinde tuttuğu devlet biçimidir.

Halkın egemenliğini kendi elinde bulundurduğu ve bunu, arasından seçtiği milletvekili aracıyla kullandığı bir devlet şeklidir. Bu devletin başında belirli bir süre için seçilen cumhurbaşkanı vardır.

Aristo cumhuriyeti: “toplumun çıkarını gözeten halk İdaresi”dir diye tanımlar. Montesquieu, cumhuriyet rejiminde üç ana kuvvet (yasama, yürütme, yargı) bulunduğunu; bunların birbirine karşı bağımsız ve denetleme esasına göre işleyen, başında seçimle gelmiş yöneticilerin olduğu siyasi rejim olarak tanımlar.

Cumhuriyet yönetiminde devlet, vatandaşların temsilcileri vasıtasıyla yönetilir. Bu yüzden vatandaşların bizzat yönettiği hükümet biçimi olan “doğrudan demokrasi”den ayrılır. Ancak günümüzde demokrasi ile aynı anlamda da kullanılır. Genellikle, saltanat ya da hanedan yönetimi içermeyen, toplumun bir krala ya da gruba itaat etmediği, tabi olmadığı yönetimlere verilen addır.

Eski Yunanlılardan günümüze gelinceye kadar cumhuriyet, İlk Çağ’da Yunan şehir devletleri, Ortaçağ’da Venedik, Cenova, Floransa gibi devletçikler için kullanılan bir deyim olmuştur. Fakat yurttaşlarına özgürlük ve eşitlik tanıyan gerçek halk yönetimi, ancak Fransız İhtilalı’ndan sonra gerçekleşme yoluna girmiştir.

Çağımızın cumhuriyeti özgürlük ve eşitlik gibi iki ana kavramdan başka, devlet başkanlığı, yasama, yürütme ve yargı organları gibi temel kurumlara dayanır.

Cumhurbaşkanı devletin başkanıdır. Doğrudan doğruya halkoyu ya da halkı temsil eden bir meclis tarafından belli bir süre için seçilir. Seçildiği siyesi partiden ilişiği kesilir.

Yasama Organı: Millet meclisi. Halkın seçimiyle gelir onu temsil eder.

Yürütme organı: Devlet veya hükümet başkanının sorumluluğu ve yönetimi altında, meclislere karşı sorumlu kabinenin adıdır.

Yargı organını: millet adına yargılama hakkını kullanan, bağımsız bütün adli ve İdari mahkemeler meydana getirir. Cumhuriyet rejimlerinde bütün bu organların birbirinden ayrılığı ilkesi hâkimdir.

Cumhuriyetçilik”

Devletin bir kişinin mutlak hâkimiyeti çerçevesinde yönetilmemesi ve bu yönetimin hep bir ailenin nesillerinin elinde bulunmasına son veren; bunlar yerine halkın devlet yönetiminde söz hakkı sahibi olduğu bir ilkeye “cumhuriyetçilik” denir.

Atatürk, cumhuriyetçiliği: Hükümdarlık ve saltanatı kaldırılmasında rol oynayan bir yönetim biçimi olarak nitelendirmemiş. Ülkeye demokrasi ışığıyla aydınlatan bir anlayış olarak kabul edilmiştir. .

Demokrasi: Halkın yönetimi, halkın kendi kendisini yönetmesi anlamına gelen siyasi yönetim biçimidir. Genel olarak, temsil, çoğunluğun yönetimi, partiler arası karşıtlık ve yarışma, alternatif hükümet şansı, kontrol, azınlık haklarına saygı gibi temel kavram ve düşüncelerle belirlenen politik sistemdir.

Anayasa: Anayasa bir devletin hangi esaslara göre yönetileceğini belirleyen ve mutlak bir şekilde de uyulması gereken bir hukuk metnidir. Bir başka anlamıyla devletin yönetiliş biçimine esas oluşturur. Zaten anayasanın diğer yasalardan tek ve en önemli farkı da vatandaşları dolaylı olarak etkilemesidir. Anayasanın asıl muhatapları devlet tarafından yönetilenler, yani vatandaşlar değil; devleti yönetenler, yani siyasiler, devlet memurları, kamu görevlileri ve bürokratlardır. Onların hak ve görevlerini yerine getiriş biçimleri de dolaylı olarak halkı ve vatandaşları etkiler.

Türkiye’de, Cumhuriyet. 29 Ekim 1923 tarihinde ilan edilmiştir; fakat aslında 23 Nisan 1920 tarihinde “egemenliğin kayıtsız şartsız ulusa ait olduğu” belirtilerek alt yapısı hazırlanmıştı. 1922 yılında bu çalışmalar doğrultusunda Padişahlık ve Saltanatın hukuken kaldırılmıştı. Önce TBMM, 1 Kasım 1922 gecesi almış olduğu karar doğrultusunda, “Halifelikle “Saltanatı” birbirinden ayırmış ve Saltanatı tamamen kaldırmıştır.

Halifeliğin kaldırılması ise 3 Mart 1924 tarihinde olmuştur. Bu Türkiye Cumhuriyetinin kaderini sağlayan aşamadır. Böylece Cumhuriyet yönetimi ile Türkiye Hukuk devleti statüsü kazanmıştır.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web