Basın, demokrasilerin olmazsa olmazlarındandır, halkın da gözüdür, kulağıdır sesidir. Gazetelerin yazarları, muhabirleri: Kültürel, sosyal, siyasal ve ekonomik olayları gazete merkezlerine taşırlar. Gazetelerin mutfaklarında süzgeçten geçirilen ve pişen haberler ve yazılar halka servis edilir. Her İl’de basın büroları mevcuttur, ilgililer gazetelerin haber ve yorumlarını incelerler, topluma sunulan haber ve yazılarda bir eleştiri varsa konu devletin ilgili birimlerince ihbar kabul edilir, yazılar yetkililer tarafından değerlendirmeye alınır ve gereği yapılır. Onun içindir ki demokrasilerde basının yeri ve önemi çok büyüktür.

Her meslek gibi gazetecilik de bir sanattır. İşini iyi yapanlar olduğu gibi başarısız olanlarda eksik olmaz. Aslında gazetecilik kolay bir meslek de değil. Doğruları yazanlar, halkın toplumun yararını savunanlar rahat edemezler.

Gazeteciler gerçek habercilik yaptıklarında da hiç bir kimseye yaranamazlar. Sürekli lehinde haber yapılan kurumların küçük bir kusuru yayınlandığında kin ve nefretlerini yetkilerine yansıtmaktan çekinmezler.

Aslında her dönemde de yetkili kişilerin eleştirilerden hiç hoşlanmadığı bir gerçektir.

Yerel basında haber yapmak yazı yazmak güçtür ve problemdir. İlçemiz yerel gazetelerini objektif değerlerle tarafsız olarak  incelediğimizde: İş olsun diye haber yapanlar yazanlar, ulusal gazetelerden ve kitaplardan kopyala yapıştır yöntemiyle durumu idare edenler, devamlı nasihatle yazanlar, siyasi taraf olarak yazanların varlığı görülüyor ve biliniyor oysa, günümüzde teknoloji o kadar gelişmiş ki çok basit yöntemlerle, kopyalama ve alıntılar tespit edilebilmektedir. Bu hoş olmadığı gibi, gülünçtür ve suçtur.Ne gerek var ki.. Bizler yazan olarak kendimizi kandırabiliriz ama okuyucumuzu asla, buna hepimizin dikkat etmesi gerekiyor. Ben de yıllardır yazıyorum, yukarıda anlatmaya çalıştığım guruplardan hangi kategorideyim, inanın bilmiyorum. Gerçek şu ki; En iyi değerlendirmeyi yapanlar değerli okurlarımız olduğu için benim yazılarım içinde bir tespit ve düşünceleri mutlaka olmuştur, varsa eleştirilmekten mutlu olacağım bilinmelidir, okurlar ve dostlar nasıl görür ve ikaz ederlerse doğruluğunu kabul edip dikkate alacağıma söz veriyorum.

Neden bu konulara girdim diye sorarsanız: İlçemizde gözle görülen günlük yayın yapan üç güzel gazetemiz var: “Büyük Torbalı, Torbalı Ege ve Özgür Ege” Bu gazetelerde de onlarca genç görev yapıyor. Bu meslekte çalışanların yazanların da, eğitime desteğe rehberliğe gereksinimleri olduğu için yazıyorum.

GAZETECİLER CEMİYETİ

İlçemizde yerel gazetelerin ve çalışanların sayısı çoğaldığı için bir gazeteciler cemiyet kurulmuş. Sebep: Yerel muhabirleri, haber ve köşe yazanları, ulusal basına temsilcilik yapanları, bir araya getirerek fikir alış verişinde bulunmak, gazete personelinin haklarını korumak, sosyal kültürel amaçlı etkinlikler yapmak, halkla ilişkiler ve gazetecilik konusunda seminerler düzenlemek, mesleğe yeni giren gençlere, çevre ile uyum içinde çalışma kurallarını öğreten toplantılar düzenlemek ve mesleğin saygınlığını arttıran faaliyetlere önderlik yapmaktı. Bu amaçlar doğrultusunda ilk cemiyet kurulmuş ama hiçbir etkinlik görülmemişti. Ertesi yıl yapılan kongrede daha etkin olabilme doğrultusunda yeni bir yönetim seçilmiş başkanlığına da çok deneyimli bir arkadaşımız Mehmet Ergün getirilmişti. Sayın Ergün ve yönetimi zor koşullarda faaliyet gösterdiği halde, genç arkadaşların baskı ve olumsuz davranışları sonucunda kongreye gidildi, Sayın Ergün başkanlıkla beraber köşe yazmayı da bıraktı. Çekişmeli geçen son kongrede; Yıllardan beri ulusal ve yerel basında muhabirlik yapan Yaşar Ceylan’ın listesi kazandı. Kongreye katılmadığım ve oy kullanmadığım halde adım denetleme kurulunda listeye yazılmıştı. Yeni yönetime destek olabilmek için de kabul etmiştim. Yaşar Ceylan’ı yıllardır tanırım ve severim ancak, kendisini ve yönetimini eleştirmek zorundayım. Böyle cemiyet böyle dernek olmaz. Bu güne kadar çağrılı hiçbir toplantı ve etkinlik yapmayan hatta yasal adresini bile terk eden, gazeteciler cemiyeti denetleme kurulundaki görevimden istifa ediyorum oysa muhatap bile bulamıyorum. Dilekçemi iadeli taahhütlü posta ile gönderiyorum geri geliyor.

Sevgili Yaşar Ceylan, ya bu görevini yap, ya da kongreye git veya derneği kapat. Böyle dernek yönetmek hoş olmadığı gibi sorumlu olursun, sakın ihmal etme emi…

Sağlık ve sevgiyle kalın.