Bu yazimla önce, Türkiye’de her seyin yolunda gittigini iddia edenleri, sonra da bana niçin yerel konulara girmedigimi soranlari selamliyorum. Ben de iddia ediyorum ki toz pembe tablo çizme gayretinde olanlar sadece kendilerini kandiriyorlar. Yerel konulari yazmami isteyenler ise ya Torbali yerelinin Türkiye genelinden pek farkli olmadigini görmüyorlar ya da ülke gerçeklerinin yerel gazetede yazilip çizilmesinden birileri adina rahatsizlik duyuyorlar. Bugünkü yazimin kaynagi Büyük Torbali Gazetesi’ nde  son günlerde çikan haberler ve köse yazilaridir.

Ise önce “egitim” den baslayayim. Yani Türkiye’de “e” sinin bile kaldigini sanmadigim egitimden.

Haber su: “Ögretmen istiyoruz isyani”. Okuyunca görüyorsunuz ki Torbali Çetineller Ilkögretim Okulu’nda  22 brans ögretmeni kadrosu olmasina karsin sadece 5 kadrolu ögretmen görev yapiyor. Bu da birçok dersin bos geçtigini ya da baska branstan ögretmenlerce dolduruldugunu gösteriyor. Örnegin, Türkçe dersine Sosyal Bilgiler ögretmeni giriyor ve büyük bir olasilikla egitimde kalite yerlerde sürünüyor. Gördügüm kadariyla, vatandasin çocugunun egitimi kimsenin umurunda degil. Simdi soruyorum size, okullarda kaliteyi arttirmak için parmagini kipirdatan var mi? Yillardir türbanla yattik, katsayiyla kalktik. Meclis’te kavga etmekten, Ergenekon tartismalarindan, birbirlerine hakaret yagdirmaktan, Milli Egitim’in sorunlarina vakit ayiramiyor Sayin Vekiller.  Sayin Basbakan Tekel isçilerinin eylemine destek veren “issiz ögretmenlere” anlam veremedigini söyledi. Ben de Türkiye’nin 3. büyük kenti “güzel” Izmir’in Torbali ilçesindeki ögretmen açigina anlam veremiyorum. Bos geçen dersler ve atamasi yapilmayan ögretmenler ne kadar da “anlamli” bir denklemin iki yanini olusturuyor, görüyor musunuz? Bu tersliklere bakarsaniz sanirsiniz ki Devlet Planlama Teskilâti bos oturuyor.

Sayin Sevim Olgun yaziyor: “Issizlik kaderimiz degil”. Elbette degil. Böyle bir ülkede böyle bir durum kader degil, ancak basiretsizlik olabilir. Tarim ülkesi olmaktan çikarilan bir ülke sanayi ülkesi de olamazsa olacagi budur. Buna bir de özellestirme sonucu kapiya koyulan isçileri de eklerseniz meydana gelen issizlige “kader” diyebilir misiniz? Habere göre issizlerimizin büyük bir bölümünü genç nüfus olusturuyor. Sadece Torbali’daki issiz sayisi yaklasik 8000. Yani, hayatlarini kurmanin esigindeki gençlerimiz “issiz”. Bir ülke için bundan daha büyük bir felâket olabilir mi? Olabilir. O da vekillerin , asillerin gözü önünde her gün kavga etmesi, “is” degil de “lâf” üretmesi, kisacasi vekilliklerini hak etmemeleridir. Yazida ayrica, Meslek Lisesi’ne ek atölye yapilmasindan söz  ediyor Sayin Olgun. Yillardir Torbali Lisesi’ne ek bina yapabildik mi? Bu çagda “ikili ögretim” yapiyor olmamiz kimlerin ayibidir, soruyorum.

Sayin Hüseyin Günaydin yaziyor: “Basin emekçisi Mustafa Kaya, Esnaf Kefalet Kooperatifi genel kurulundan çikarildi” .  Sayin Basbakan’in yurt disi gezilerine katilabilen basin mensuplarina bakinca, Torbali yerelinin Türkiye genelinden farkli olmadigini bir kez daha görüyoruz. Kötü maksatlari mahkemece saptanmis olanlar disinda, basin mensuplarini kabul etmeyen kisi ve kurumlari ben de kiniyorum. Hiç kimse unutmamalidir ki, “basin, milletin ortak sesidir”.

Sütununda “bati taklitçiligi” nin  zararlarindan söz ediyor  Sayin Necdet Içel. Körü körüne bir taklitçiligin toplumdaki olumsuz etkileri konusunda Sayin Içel’e elbette katiliyorum. Fakat sunu da söylemeden geçemiyorum. Keske günümüz Türkçesiyle yazsaydi da ben de Osmanlica sözlüge basvurmak zorunda kalmasaydim. Son bölümde seslendigi gençlerimiz de keske bu yazida verilmek istenen dersi anlayabilselerdi. Türkiye’de güzel seyler de oluyor diyen dostlarimi da sevindireyim bugün. Kapali yerlerde “sigara içme yasagi” ndan söz ediyorum. Hem tiryakilerin hem de sigara içmeyenlerin ve özellikle de çocuklarin yararina olan bu uygulamayi  yürekten destekliyorum. Yine Büyük Torbali’nin bir haberinden ögrendigimize göre, Türkiye genelinde birkaç cinayetin islendigi bu uygulamada Torbali’da sadece 3 uymama olayinin  meydana gelmesi oldukça sevindiricidir. Gazetede bir haber de özel girisimden. “Yilmaz Ipek Saz Sarayi dördüncü subesini Torbali’da açti”. Müzige olan ilgim beni oraya götürdü. Rahmetli baglama ustasi Yilmaz Ipek’in yegenlerinin bilinçli ve kaliteli bir hizmet vermekte olduklarini görünce, Torbali adina sevindim. Keske çocuklarimizi ve gençlerimizi zararli aliskanliklardan uzaklastirmak için müzik ve benzeri ugraslara yaklastirabilsek.

Saygilarimla.