1 Kasım’da yapılacak olan milletvekili seçimlerini ben 26. dönem olarak görmediğim gibi 62’inci hükümeti ise en başarısız hükümet olarak nitelendiriyorum. 1 Kasım’da yapılacak olan seçimlerin mimarı ise tartışmasız MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisidir.Kılıçdaroğlu, Başbakanlığı teklif etti, AK Parti ise koalisyon ortaklığını teklif etmesine rağmen Bahçeli,“seçim” dedi. Aynı hatayı 2002 yılında da yapmıştı Bahçeli.

Her neyse biz yaşadığımız ilçeye dönelim. MHP’nin çiçeği burnunda iki yeni milletvekili aday adayı daha oldu. CHP, nasıl bir milletvekili daha nasıl artırırız derdinde. AK Parti’deki tek telaş ise,tek başına iktidar olmak. Ancak ilçede tüm siyasi partilerin gözü Atilla Kaya’nın üzerinde. Kaya seçilecek yerden yazılacak mı, yazılmayacak mı? Beklenen arzulanan yerden yazılırsa AK Parti Torbalı’da birinci parti olur. Aksi takdirde fark ve ikincilik kaçınılmaz olur.Çünkü Torbalı’da AK Parti’nin bu kadar güçlü olmasında en büyük etken Atilla Kaya’nın ta kendisidir. Ayrıca 1 Kasım’da yapılacak olan milletvekili seçimlerine aynı oranda katılım beklemek yanlış olur. Sokakların süslenmesinin ve afişlerin eskiye nazaran daha az olacağını düşünüyorum. TV’lerde partilerin reklamlarına daha az rastlayacağız çünkü YSK seçime giren partilere bu sefer para vermeyecek, ödenek ayırmayacak. Her parti kendi kampanyasını kendi bütçesiyle gerçekleştirecek. Genel merkezler ilçelere parada göndermeyeceği için teşkilatlar sık program yapmayacaklardır. Bakalım, cevabını merak ettiğimiz tüm sorular birkaç gün içerisinde cevabını bulacaktır.

GENÇLERİ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL

Çocukluğumuz mahalle arasında geçerdi…Kış mevsiminde pazar günleri mahalledeki büyük abilerimizin maçlarını izlemeye giderdik. Yaz geldiğinde ise hiç üşenmeden sabahın erken saatinde Moskof çayına yüzmeye giderdik. 15’li yaşlara kadar babamızın berberine gider,Rutin Alabros tıraşı olurduk. Çok isterdik Amerikan tıraşı olmayı ancak eve gittiğimizde dayak yiyeceğimizi çok iyi bilirdik. Tıraş yüzünden sadece evde değil okulda öğretmenlerden de dayak yediğimiz olurdu. Tabi biz erkekler biraz daha rahat ve savruktuk, kızların daha disiplinli bir hayatı vardı. Kızlarınbir arkadaşı ile diğer mahalleye gitmesi neredeyse mümkün değildi. 18’li yaşlara geldiğimizde sigara paketini çorap içinde taşırken kızların sigara içtiğini ne görür ne de duyardık. O zamanlarda kızlar anneleri ile günlere giderdi. Şimdi 15 yaşındaki bazı kızları görüyorum elinde sigara sokak ortasında, kolunda sevgilisi; giyim kuşamlarına ise hiç değinmek istemiyorum. Saçlardaki boya ve saç modelinin adını bile bilmiyorum ama neslin gün geçtikçe bozulduğunu ayan beyan görüyorum. Çocukları bu kadar özgür bırakmak pek hayra alamet değil.Bizden sonraki nesil atari çocuğu oldu ancak günümüzdeki nesil ortam çocuğu gibi, hangi eğlence kulübü nerede, hangi sanatçı hangi mekânda çok iyi biliyor. Çocuklarınıza fazla özgürlük tanımayınız, günler su gibi akıp gidiyor. Çocuklarınızın eğitimine çok önem verirken sosyal bir yaşamı mutlaka olmalı.Ancak bu spor veya enstrüman kursları olmalı, aksi halde kendine bir meşgale bulacaktır.

İDDİALI YAZMAMAK GEREK

Geçtiğimiz gün “Özbey yolu hava alanı gibi” başlıklı yazımın içeriğinde,“Belediye 30 yıldır asfalt gitmeyen mahallelere asfalt götürdü” diye yazdım. Ayrıca “Var mı bozuk yol şikayeti” diye belirtince telefonum gün boyu susmak bilmedi. En çok şikâyet aldığım yerlerin başında Ertuğrul Mahallesi 3046 numaralı sokak geliyor. 3046 sokak da sadece asfalt sorunu değil, altyapı, kanalizasyon ve su birikintisi şikâyeti aldım. Birçok telefon gelince 3046’ya gitme gereği duydum. Çıkmaz sokak olmasından dolayı bakir kalmış, sakinler çok kere dilekçe vermelerine rağmen hakkı olan hizmeti bir türlü alamamışlar. Benzer sıkıntılar Hükümet Caddesi’nden de geliyor. Bu tür hizmetler Ekim ayı sonunda son bulur, umarım Ekim ayına kadar Hükümet Caddesi’ndeki sorun giderilir. Hele bir Çapak yolu şikayeti var ki aylardır sıkıntı çekiliyormuş. Gerçi bu sıkıntı Büyükşehir Belediyesi’nden kaynaklanıyor. Kuşçuburun’dan arayan bir vatandaş ise,“artık bir şikayetimiz ve isteğimiz yok bu şekilde yaşamaya alıştık, eğer ki altyapı ve yollarımız yapılırsa kimyamız bozulabilir endişesi yaşıyoruz” dedi. Ben elçiyim bana zeval olmaz. Ancak 3046 ve Hükümet Caddesindeki sorunlar acilen çözüme ulaştırılmalı.