BILIYORSUNUZ bu kösede Torbalispor Baskani’nin abisi ile polemige girdik. 29 ve 30 Aralik da iki yazi yazdim kendisi ile ilgili. Orada yazdigim yazilarimda hiçbir zaman hakaret etmedim, tamamen yaptigi yanlislari ince ve ironik bir dille elestirmeye çalistim. Ama ona sorarsaniz biz ona hakaret etmisiz.
Ama kendisi 15 gün sonra kalkip benim yazdiklarima cevap vermis.
Yaziyi bastan sonra gülerek okudum. Çünkü verdigi cevaplarda tamamen beni hakli çikarmis.
Ben demisim ki “Bunun kadar verdiklerini dillendiren olmadi bu memlekette. Kimsenin iki lafindan biri para olmadi.”
O röportaj vermis gazeteye. Zaten haberin basligi su sekilde: “Paramizin kaynagi çok çalismaktir” Ondan sonra devam etmis: “Bizim bu takima eski parayla 1 trilyon katkimiz oldu. Bizim kadar para veren olmadi.”
Yani Mustafa beni hakli çikarmis.
Gak para, guk para… Baska bir söz yok.
Devam edelim.
Ben demisim ki, bunlar kulübü kendilerine borçlandiriyorlar.
O ne demis; “Karar defterinde bize görülen borç 350 bin lira.”
Yazimda devamla aynen su ifadeleri kullanmisim: “35 yildir Torbali halkinin mali olan bu kulübü sirketin gibi yönetmeyeceksin.”
O da bana cevap vermis “Torbalispor’u sirket gibi yönettigimiz için basarili oluyoruz.” Hatta agabey-kardes, Torbalispor’u beraber nasil yönettiklerini, islerin Musal ile ilintili yürüdügünü söylemis. Zaten ben de tam olarak bu durumu elestiriyorum. “Agabey-kardes, bir de sirket ile kulüp yönetilmez” diyorum. Kulüp halka mal olmustur, sirket ise senin sahsi malindir. Profesyonellik ve kurumsallasma bunlari ayirabilmeyi gerektirir.

ADALETIN KESTIGI PARMAK ACIMAZ
ALLAH Allah. Mustafa sen beni seviyorsun valla… 15 gün sustun, ondan sonra elini basinin arasina alip günlerce düsündün. Sonra gazeteye açiklama yapip günah çikardin degil mi? Ben ne dediysem aynisini söylemissin.
Sevdim seni Mustafa, beni hakli çikardin.
Zaten ben sana dedim ki “Bak Mustafa gazete köselerinde atismayalim. Beyanat verip ‘bana yavsak’ dediler lafi sana yakismadi. Mahkemede görüselim” dedim.
Sen de cevap vermissin: “Haklarimi hukuki yönden ariyorum.”
Hah iste lafima geldin. Zaten ben de hukuka basvurdum. Özel Yetkili Savcidan randevu bekliyorum. Sen Torbali Adliyesi’ne takil, ben de Izmir’de olacagim…
Adaletin kestigi parmak acimaz Mustafam…
Röportaji okurken en çok su zengin olma kismina ayar oldum.
Kalkmis nasil zengin oldugunu uzun uzun anlatmis. Bakin Mustafa nasil zengin olmus. “1990 yilina kadar Karakizlar köyünde zeytin ve üzüm tüccarligi yaptim. Daha sonra ise Sedat Bozkurt ve Yunanistan asilli bir arkadasimizla defne ve kekik satmaya basladik. O yillarda dünyanin kekik ihtiyacinin yüzde 80’ini Türkiye karsiliyordu. Türkiye’nin gönderdigi defne ve kekik miktarinin yarisini alip kuruttuk ve yurt disina gönderdik. 1995 yilinda Musal’i kurup Peugeot bayiligini aldik. Daha sonra Iveco bayiligini aldik. Filo kiralama hizmetlerimiz var. 60’in üzerinde aracimiz çesitli sirketlerde kiralama yoluyla hizmet veriyor. Iki kardes olarak hayatimiz boyunca çok çalistik. Her zaman isimizde basarili olduk.”

KIMSENIN TICARI YASAMI BIZI ILGILENDIRMEZ
DEDIM ya, Mustafa yaptigi röportajin genelinde benim yazdiklarimi hakli çikarmis. Parayi nasil kazandigi konusunda da beni hakli çikardi.
Ben tefecilik yaparak para kazandigini mi söyledim? Milleti sömürdügünü mü söyledim? Mafyanin ne-den isyerini kursunladigini mi yazdim? Kimlerin senden niçin sikâyetçi oldugunu, hangi konuda dav-alarin oldugunu mu sorguladim? Yazilardan sonra bana senin ile ilgili onlarca beyan geldi, taniklik yapmak isteyenler oldu. Ama ben orali olmadim.
Ne yazmistim “Çek, çük ile isim olmaz, bana kimse yazdiramaz. Ne KUPE bilirim ne de bilezik.” Hala ayni yerdeyim Mustafa. Ben ahlakliyim, ticaret, özel yasam ve medeni bir sekilde fikir kavgasi etmeyi ayirmasini bilirim. Ama sen kalkip kardesinin ne için evlenemedigini bile yazmissin. Herkesin özel hayati kendine Mustafam. Helal olsun, zengin olmussunuz. “10 yilda kekik otundan trilyoner olunur mu?” diyenlere de güzel bir cevap vermissin.
Bak yazimda ne demisim: “Birilerinin ticari faaliyetleri sorgulanacaksa, onu yeri kamuoyunun huzuru degil.”
Yani Mustafa’nin parasi zügürdün çenesini yorar. Onun parasinin kimseye faydasi olmaz. Allah daha çok versin kardesim, daha çok kazan. Sevgili Mustafa, bugün kendi kendinize yapacaginiz genel kurulunuzun da size ve kardesinize hayirli olmasini diliyorum. Sana tavsiyem, sen de yönetime girebilirsin. Bu saatten sonra ne yapsaniz da bu halk size bir sey demez.
Biz de karar verdik, artik sizi hosgörücegiz. Bir daha yazmak istemiyorum. Ama 2 günde bir, bize giydiren açiklama yaptiginiz için mecburen yaziyoruz iste…