KURTAJJJJJJJ…
Nikelaj
Bobinaj
Dublaj
Garaj
Baraj
Bagaj
Blokaj
Pilotaj
Montaj
Voltaj
Viraj
Plaj
Sarj
Desarj
Sabotaj
Kabotaj
Trikotaj
Kamuflaj
Staj
Masaj
Patinaj
……..
Ve daha yüzlercesini siralayabilecegim bu kelimeler dilimize yabanci dillerden geçenlerdir.
Amacim ise; isçiye, memur ve emekliye verilecek üç kurusluk zammi günlerce açiklayamayan, memleketin ve vatandasin onlarca ve tonlarca sorunu orta yerde dururken, dikkatleri baska yerlere çekmek için gündem saptirma isine girisenlere yardimci olmaktir. Dilimizi yabanci kelimelerin istilasindan kurtarmak akillarina gelebilir diye düsündüm. Yoksa yaniliyor muyum?
SON DAKIKA
Saglik Bakani açiklamis: “Tecavüz bebegine devlet bakar”. Ben de soruyorum: “Geceleri sokaklarda yatan tinerci çocuklara, yetistirme yurtlarinda günde üç ögün dayak yiyen garibanlara ve çocuk islah evinde tacize ve tecavüze ugrayanlara baktiklari gibi mi acaba?”
EN SON DAKIKA
Aldigim bir duyuma göre; Roma Imparatorlugu’nun güçlü liderlerinden olan Jül Sezar, sezaryen kelimesini günlerce dillerine doladiklari halde bu isin isim babasi olan kendisini bir kez bile anmayan Türk politika adamlarini AIHM ne dava edecekmis. Çünkü annesi, Jül Sezar’i bu yöntemle dogurmus. Sezar hakli. Telif hakki bile dogar. Kazandigi bir zafer sonrasi Roma Senatosu’na yazdigi mektupta ne diyordu? “Geldim. Gördüm. Yendim”. Sezar’in hakkini Sezar’a vermeli bence. Bu arada, gerekli durumlarda, bir çocuk dünyaya getirme yöntemi olarak basvurulan sezaryenin, nüfus artisini nasil engelledigini de anlayabilmis degilim.
ÇIVI -1
Grevsiz “demokrasi” olur mu diye bagiranlar, bizdeki demokrasinin “ileri demokrasi” oldugunu unutuyorlar. Isinize gelirse…
ÇIVI-2
Insanoglu Ay’a gitmekle yetinmeyip, kâinatta baska dünyalar arayadursun, biz, kadinin basindaki örtüden rahmindeki cenine yeni inebildik. Vardir bunda da bir hayir.
Saygilarimla.