Bir şeyi doğru olarak benimsemek.

Sevecek, güvenecek ve bağlanacak en yüksek varlık olarak bilmek, iman etmek

Kanarak aldanmak. İman etmek

Toprağın bitirme kuvveti, biteklik.(Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü) Böğelek sineği. (Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü) Yabanî vişne (Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü) Sevinç, mutluluk (Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü)

Düzce, Mardin, Muş, Sakarya, Sinop, Sivas bağlı bir yerleşim birimi.

Anlam birikmesi olmuş sözcüklerden olan güven, insanın kendisiyle, bir diğer insanla kurduğu ilişkilerde ve sinir sistemi gelişmiş hayvanlara kendini kök duygu olarak gösterir, bir tutum olarak yaşanır.

Hiçlikten, yokluktan, boşluktan doğrulmak, çıkabilmek için insan varlığının içinde taşıdığı gizil gücün adıdır. (Güvenin kozmik, bir anlamıyla metafizik yorumu).

Pozitif duruş sağlayan güven, insan yaşamın en temel gereksinimlerinden biridir. Her kişi olan bu duyguya gereksinim duyar. Kendini güvende hissetmek ister.

İnsanın doğumundan ölümüne kadar geçen süreçte kendine güvenerek yaşamını sürdürmesi, başarılı olmasını sağlayacak temel unsurların başında geldiği de kesindir.

İnsan gerek fiziksel gerekse duygusal yaşamını başkalarıyla paylaşmak zorundadır. İnsanlarla anlaşmak hele de bir yaşamı paylaşmak zordur.

Tanımak, her şeyiyle kabul etmek de öyle. İşte tüm bunlara olanak sağlayan bir duygu vardır ki işte asıl onun adı güvendir.

En yoğun en alışılmış biçimiyle insan ilişkilerinde ahlak alanında görünüyor.

İnsancıl ilişkiler üçayak üzerinde dengede durur. Bunlar, sevgi saygı güven üçlemesidir. Bir tanesinin örselenip yok olması dengeyi çökertir.

İnsancıl ilişkiler, yapılan hatalar, kıskançlıklar, aldatmalar güven kaybına neden olur. Karşınızdaki insanı hala seviyor olabilir, saygı da duyabilir ama güvenemeyebilinir.

Güven eksikliği ise bir ilişki için çok şeyi ifade eder. İlişkide güven kaybı, kan kaybı gibidir. Kimi zaman ilişki güvensizlik sebebiyle biter.

Güven duymak kişiden kişiyi göre de değişir. Kimi insan, karşısındakine tanıdığı ilk anda güvenmeye başlar ve zamanla gördüğü yanlışlarıyla bu duygusu azalmaya başlar. Kimi insan da tanıdığı hiç kimseye güvenmez. Kimisinde bu duygu zamanla tanıdıkça artar.

Güven, çocukluk çağlarında geliştirilen bir duygudur. İlk bebeklik döneminde, anne-çocuk ilişkisi ile gelişir. Yeni doğan bir bebeğin anne ile kurduğu o ilk bağ; gelecekteki ilişkilerin aslında temelidir. Bu duygunun insana verilmesinde ilk ve en önemli duraksa aile ortamıdır. Arkasından eğitim aldığı kurumlar gelir.

Güvene dayanan bir kişilik yapısı, insanın geleceğe umutla bakmasının temel koşullarından biridir. Çünkü yeteneklerine, değerlerine, birlikte olduğu yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına güvenen insan, kendini başarıya ulaştıracak yolu da açmış demektir.

Güven duygusunu, sadece insan davranışlarıyla sınırlandırmak eksik bir yaklaşımdır. İnsanlar, ekonomide ve siyasette sağlıklı bir denge kurabilmek için güven kavramını geliştirmek ihtiyacını hissetmişlerdir.                                                               Güven ve kararlılık yaşamımızın önemli bir gerçeğidir.

Zor kazanılan bir kaybedildiğinde ise geri kazanmak zaman alınan kavramdır.

Güven duygusundan öz güven duygusuna geçiş yapılır.

Öz güven, insanın önemli bir kişilik özelliğidir. Yaşamında sorunlarıyla baş edebilmesi, yanlışlarını düzeltebilmesi ve zorluklarla başa çıkabilmesi bununla sağlanır. Öz güven sahibi insan, kendine yeni hedefler koyabilen, kişisel gelişimine daha hızlı katkıda bulunabilen, çevresindeki insanlara daha fazla yararlı olabilen insandır.

Öz güven duyulmadığı durumlarda, kişi, risk almaktan çekinir, sürekli olayların arka planında kalır. Bu da iş yapabilme yeteneğini köreltir.

Öz güvenlerini kaybeden insanları yaşamlarında yalnız bırakmamak, önemli yeteneklerini açığa çıkarmak, başarılı olabileceklerine kendilerini inandırmak gerekir.  Aksi koşulda öz güvenden yoksun bireylerin toplumda artmaları, sağlıksız bir toplum oluşturma yolunu açar. Bu da önemli bir eksiklik oluşturur.

Toplumun öz güveni yüksek bireylerden oluşması, toplumsal yapının sağlıklı işlemesinin önemli işaretlerinden biridir.

Özümün üzerinde durduğum “güven” sözcüğünün anlamı -kişiden kişiye göre anlam değişimine uğrasa, farklılık göstermiş olsa da ortak noktası değişmez.

Başınızı yasladığınızda sağlam duran bir omuz. Gerektiğinde uzanacak bir el, kimi zaman da sizi içtenlikle dinleyen anlayan bir çift gözdür.

Yaşamınız güven ortamı içinde, güven vererek sağlıklı sürdürmeniz, her zaman yanınızda güven duyacağınızı bir eş dost, arkadaş, bulabilmeniz ise dileğimdir.