Büyük Torbalı

HIRSIZLAR CAMİLERE GÖZ DİKİNCE

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
HIRSIZLAR CAMİLERE GÖZ DİKİNCE
165 Görüntüleme
25 Mayıs 2016 - 8:25
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Dün bir camiye güvenlik kamerası takılırken, fotoğraf çekip “Hırsızlığın geldiği boyut” diye haber yapmıştım. İki kişi aradı ve bana eskiden camiler şöyleydi de böyleydi diye hatırlattı. Ben de sizle paylaşmak istiyorum. Eski camileri hatırlayın, girdiğimiz her camide bir ayakkabılık olur, ibadet öncesi ayakkabılarımızı bu ayakkabılıklara koyar besmeleyle içeri girerdik. Neyken ne olduk değil mi? Şimdi her camide kilitli ayakkabılıklar var. Caminin iç kapıları artık kilitli. Değerli eşyalar kilitli dolaplarda saklanıyor. İbadet edilen yerde güvenlik kameraları oluyor. Tüm bunlar ibadet yuvasına göz diken, dadanan hırsızlardan dolayı. Çok haberini yaptım camideki hırsızlık olaylarının. Sadaka kutusundan tutun, ayakkabılara, klimalardan avludaki motosiklete kadar birçok şey çalındı bugüne kadar. Bir keresinde cenaze aracı şoförünün ayakkabısı çalındığı için musalla taşında merhum dakikalarca beklemişti. Buna da şahit olduk. Yazık çok yazık. Siz inanmazsınız anlarım, değerlerin arasında değildir saygı duyarım ama nasıl olur da birilerinin ibadet etmek için gittiği, abdestsizken girerken mahcubiyet duyduğu alana soygun için girersiniz. Sadaka kutularına, cemaatin 1 lira 1 lira toplayarak aldığı ekonomik değeri olan bir şeye nasıl göz dikersiniz?

NAZIM’I ŞİİRLERİYLE ANACAĞIZ

Torbalı’da gerçekten de güzel olacak olan bir geceye hazırlanıyoruz. Siyasi düşünceleri yüzünden defalarca tutuklanmış ve yetişkin yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçiren, şiirleri elliden fazla dile çevrilmiş ve eserleri birçok ödül almış, “Vatan Haini” olarak ilan edilmiş olan Nazım Hikmet’i 3 Haziran’da şiirleriyle anacağız. Helin Türkü Evi’nde gerçekleşecek olan programa Nazım’ı seven, şiirlerini okumak ya da dinlemek isteyen herkesi bekliyoruz. O gün nasip olursa ben de birkaç şiir okuyacağım. Doğrusu şiir okumayı da hayli özledim.

BU HİKAYE SİZE NE ANIMSATIYOR?

Köşelerini sıklıkla takip ettiğimAli Haner hocam sık sık hikayelerle ülke gündemine ışık tutuyor. Doğrusu hep bu hikayeleri ve fıkraları nasıl denk getiriyor diye düşünüyorum. Ülkemiz son günlerde başta siyasi olmak üzere birçok konuda çeşitli sıkıntılar yaşıyor. Duyarsız kalacak değiliz elbet. Hiçbirimiz kalmaz. Bir hikaye de ben paylaşmak istiyorum. İlk okuduğumda aklıma muhtemelen sizin de aklınıza gelecek olan şeyler geldi. Buyurun siz de okuyun:

Yıllar öncesinde ünlü bir kasabada makarna fabrikası kurulmuş. Fabrikanın başına daha önceki başarılarıyla tanınan bir genel müdür getirilmiş. Fabrika çalışmaya başladıktan sonra hiç de fena sayılmayacak bir gelir getirmeye başlamış ve günden güne kâr artmaya başlamış. Fakat genel müdür pek çalışkan değilmiş doğrusu. Şirketin sahipleri çoğu zaman onu odasında elleri başının arkasında camdan dışarı bakarken bulurlarmış. Arada bir fabrikaya iner, işçilerle sohbet eder ve odasına geri dönermiş. Bir gün yönetim kurulu bir araya gelmiş ve demişler ki : “Eğer bu fabrika şimdi böyle kar ediyorsa, başına bir de çalışkan bir yönetici getirirsek görün kazanacağımız parayı”. Genel müdürü görevden almışlar ve yerine çok çalışkan bir genel müdür getirmişler. Gerçekten de yeni müdür zıpkın gibiymiş. Sabah erken gelip, akşam geç vakitlere kadar çalışıyormuş. Odasına nerdeyse hiç girmiyor, işçilerle un taşıyor, kamyoncuları düzene sokuyor, tamir işlerine girişiyormuş. Patronlar mutlu ve mesut bu yeni tempoyu izliyorlar, gelecek yeni karları bekliyorlarmış. Fakat aradan birkaç ay geçtiğinde fabrikada bazı aksaklıklar meydana gelmeye başlamış, kârda büyük düşüşler meydana gelmiştir. Patronlar sonuca inanamamışlar ve sonuç yeni müdürün daha fazla çalışması olmuş. Fakat zarar artmış da artmış. Patronlar eski müdürün adresini bulup yanına gitmişler. Eski müdür deniz kıyısındaki evinin bahçesinde, ağaçları sularken karşılamış misafirlerini. “Geleceğinizi biliyordum, hoş geldiniz” der. Patronlar süklümbüklüm durumu açıklamışlar. “Ama” demişler, ” Biz haklıydık, sen tüm gün odandan dışarı seyrediyor, arada işçilerle sohbet ediyor, pek de çalışmıyordun” Eski müdür gülmüş. ” Benim odamın penceresinden fabrikanın bacası görülür. Ben gün boyunca fabrikanın bacasını izlerdim, ne zaman dumanda bir azalma olsa bir problem olduğunu düşünür ve fabrikaya inerdim. Problemin sebebini araştırır, bulur, çözer, birimler arası koordinasyonu sağlar ve odama geri dönerdim. Duman düzenli ve iyi çıktığı zaman ise ufka bakar ve kurumla ilgili yeni projeler tasarlar, hangi bölümlerde ne değişiklik yapacağımı düşünür ve yıllar sonrasını planlardım.” demiş.

Sonuç: İşler istenildiği gibi gidiyorsa genel müdürün işine karışmayın. Ağzı iş yapan ve havalı gezen müdürlere kanıp, altın yumurtlayan tavuğu kesmeyin

 

 

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web