Büyük Torbalı

İNSAN GÖRMEDİĞİ BİR ŞEYİN VARLIĞINA İNANIR MI?

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
İNSAN GÖRMEDİĞİ BİR ŞEYİN VARLIĞINA İNANIR MI?
Nevzat KARATAŞ( n.karatas@buyuktorbali.com )
771 Görüntüleme
31 Temmuz 2015 - 8:29
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

ÖNCE bazı varlıkların, varlığından bahsedelim sonradan da inanmak veya inanmamak konusunu siz dostların takdirine bırakalım.

Sürekli olarak teneffüs ettiğimiz havayı görmemiz mümkün değildir.

Ses hiç farkında olmadan faydalandığımız, yokluğunda hayatın tadını tuzunu kaçıracak kadar değerli bir nimet olmasına rağmen, çok yönlü olarak ondan faydalanırız. Hayatımızın bir parçasıdır ama onu görmemiz imkânsızdır. Sesi görmüyorum, “görmediğim şeyin varlığına inanmam” diyebilir miyiz?

Büyük bir zevkle içimize çektiğimiz veya tiksindirici oluşundan ağzımızı burnumuzu kapattığımız koku hepimiz tarafından bilinir fakat onu görmemiz söz konusu değildir.

Yaz aylarında serin de böyledir, bir ağacın gölgesi güneşin yakıcı sıcağında en sevdiğimiz şeydir fakat serini de göremeyiz. Teneffüs ettiğimiz havanın içerisinde azot vardır, fakat biz azotu göremeyiz. Oksijende aynı şekilde yaşamamızın olmazsa olmazı, olmasına rağmen onu da göremeyiz.

Elektrik kablosunda elektrik vardır fakat görmemiz mümkün değildir. Ona bakarken “iki tane yan yana duran bakır tel” deriz. Fakat o iki kablonun binlerce ton kütleyi hareket ettireceğini, birileri anlatmazsa, daha önce öğrenmemişsek bilemeyiz.

Sevgiyi inkâr edemeyiz, annelerimizin en belirgin duygusu olan bu gerçeğin varlığını inkâr edemeyiz. Ancak onu göstermemiz veya görmemiz mümkün değildir.

Üzüntü hayatımızın bir parçasıdır. Bazen hayatımızı altüst eden bu olguyu da var olmasına rağmen görmemiz mümkün olmaz. Hayatımızı zindana çeviren hastalıkların mikroplarını gözle görmemiz mümkün değildir. Çünkü gözlerimiz bu kadar küçük varlıkları görebilecek kapasitede değillerdir. Ama mikropların varlığı inkâr edilmesi mümkün olmayan bir gerçektir.

Atom maddenin en küçük parçasıdır. Onu görmemiz ise imkânsız gibi bir şeydir. Hele hele atomun etrafında sürekli hareket halindeki elektronları ise görebilmek söz konusu değildir.

Bu satırları okurken, iç içe yaşadığımız ama belki hiç aklımıza gelmeyen şeylerden bahsederek var olan ve göremediğimiz, sinirlerinizin ruhumuzdaki etkisini de inkar edemeyiz. Fakat sinir dediğimiz asabımızı da görmemiz mümkün değildir.

Anlatmak istediğimi anlaşılmayan kelime ve devrik cümlelerle, felsefe yaparak değil, her dostun anlayacağı düz mantıkla anlatmaya çalışıyorum.

Yukarıda sergilemeye çalıştığım şeyler dünyamız ve hayatımızda vardır fakat göremiyoruz. Şimdi göremiyoruz diye “Görmediğim şeye inanmam” deyip kestirip atalım mı?

Ha! Şöyle denilebilir, bu söylediğiniz şeyleri laboratuar ortamında kısmen görebiliriz. Ve görmesek de varlıklarına inanırız veya duyu organlarımızla hissederiz.

Laboratuarda incelemeye alacağımız her varlığı tanıyabilmemiz, onun varlığını ve yokluğunu sorgulayabilmemiz için bizim aklımız olmalıdır. Akılsız bir insan laboratuarda bir deney tüpünden farksızdır. Asıl laboratuar akıldır. Ama aklımızı görmüyoruz ki, onun varlığını nasıl ispat edeceğiz? Görmediğimiz bir şeyle gördüğümüzü yorumluyoruz. Galiba kendimizi de görmüyoruz.

Karar sizin sevgili dostlar görmediğiniz şeylere inanır mısınız? Hayırlı cumalar

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web