“Bir Söz” : Bilimin asil amaci yeni kanitlar bulmak degil, bunlarla ilgili yeni düsünce biçimleri kesfetmektir.
Sir William Bragg
GEÇEN hafta “Kaçis” baslikli esin ve siir yazimi hakkindaki kisa girisime ilgi beni sasirtti çünkü onlarin sasirmasina neden olmusum. Esini farkli algilamakta, siir yaziminda nasil kullanilacagi konusunda bilgi istiyorlardi. Sanal ortamda yogun bir mail ve ileti sonrasinda yararli oldugunu düsünüyorum. Katilanlarin tamaminin Facebook hesaplari var ve buradaki grubumda; siir üstüne her seye parmak basma ve masaya yatirmak amacindayiz. Derdi siir olanlari grubuma bekliyorum. Çözüm kaçmayis.
Stevie Smith (20 Eylül 1902 – 7 Mart 1971) Ingiliz sair ve romanci. Genç bir kizken babasi aileyi terk etti. Halasi hayatinda önemli rol oynadi. Liseden sonra Londra’da kizlarin devam ettigi koleje yazildi. Hayata yayinevinde sekreter olarak basladi, 20’li yaslarinda siire basladi. Esinleri genelde dinsel inançlarindan ve Grimmy Kardeslerden kaynaklaniyordu. Arkadaslik, ölüm, din ana temasiydi. Derin ironi siirleri dikkat çekicidir.
Stevie Smith hayatinda cinsellige yer vermedi. Seks yerine derin bir dostlugu her zaman tercih ettigini dile getiren Smith, bunun en dogrusu oldugunu da açikça savunan bir isimdi.
Bedri Rahmi Eyuboglu, sair, ressam ve yazar. 1911 yilinda Giresun-Görele’de dogdu. 1975 yilinda Istanbul’da öldü. Güzel Sanatlar Akademisi’nde baslayan resim ögrenimini Paris’te sürdüren Eyuboglu, daha sonra Türkiye’ye döndü ve ölümüne kadar Güzel Sanatlar Akademisi’nde ders verdi. Yerel yasama iliskin gözlemlerini, yazma, kilim gibi yerel kültürel degerlerdeki malzemeyle bulusturarak tablolarina yansitti. Tablolar ve gravürlerin yanisira büyük boyutlu duvar resimleri, mozaik, seramik panolar yapti. Bazi desenleri, ölümünden sonra Binbir Bedros (1977), Karadut (1979) ve Babatomiler (1979) adli kitaplarda yayimlandi. Halk kaynagindan beslenen sanat anlayisi siirlerinin de temeli oldu. Siirlerinde, masallardan, söylencelerden, türkülerden yararlanarak, doga tutkusunu, insan sevgisini, yasama sevincini, toplumsal sorunlari yansitti. Yazilari, Tezek (1975), Delifisek (1975), Resme Baslarken (1977) adli kitaplarda toplandi.
Robert Penn Warren (24 Nisan 1905 –15 Eylül 1989)Amerikali sair,romanci ve edebiyat elestirmeni. Ayni zamanda “Yeni Elestiri” kurucularindandir. Nobel ödülünü 2 kez siir ve bir kez roman dalinda aldi ve bu bir ilktir.
Berkeley Universitesinde lisansüstü derecesini aldi. Akademik çalismalar ve ögretmenlik yapti. Dergi yöneticiligi ve oyun yazarligi dersleri verdi.
Warren, romanlarinda Güney’de geleneksel ve kirsal degerlerin yikilmasindan dogan sorunlari isledi. Tarihî olaylari trajik bir ironiyle yansitti; siddeti vurguladi ve ahlâkî ikilemler içindeki bireyleri anlatti.
Baki Süha Edipoglu (1915-1972) Sâir.
Antalya’da dogdu. Ilkokul ve ortaokulu ayni sehirde, liseyi Haydarpasa’da okudu, Istanbul Hayriye Lisesi’nde tamamladi (1936). Bir süre Dil ve Tarih-Cografya Fakültesi’ne devam ettikten sonra gazetecilige basladi. Tan, Aksam ve Cumhuriyet gazetelerinde sekreter ve yazar (1934-1940), Ankara ve Istanbul radyolarinda spiker ve Izmir Radyosu’nda müdür olarak çalisti. Istanbul’da öldü. Zincirlikuyu Mezarligi’na gömüldü.
Ask ve tabiat temalari isleyen lirik siirleri, hikâyeleri vardir. 8u eserler Servet-i Fünun, Uyanis, Ulkü, Aile, Varlik dergilerinde, Cumhuriyet gazetesinde yayimlandi. Antoloji ve biyografi kitabi da hazirlamis, bâzi sâirlerle ilgili hâtiralarini yayimlamisti.
Siirle Kalin,
“Konu Sairlerden”
Dostlugun Keyfi
Mükemmeldir dostlugun zevki
Bir dostu ziyarete gitmek ne hostur
Arkadasima giderim, çimende yürürüz
Ve saatler ve zaman dakika gibi geçer
Stevie Smith
Çeviri : Mehmet Bardakçi
***********************************************
ERIMEK
Erimek belirsizce herseyde,
Karismak sulara yildizlara,
Sinmek kokusuna mor meneksenin,
Yanmak damar damar, nefes nefes,
Yasamak tükene tükene.
Bedri Rahmi Eyüboglu
ESKICI
Eskiden yeterdim kendime
Artardim bile
Simdi ne yapsam nafile! …
Ve
Kim demis ‘can eskimez’ diye
Bu can tedirgin tende
Can da eskimis
Ben de..
Bedri Rahmi Eyüboglu
***********************************************
Bana Bir Hikâye Anlat
Çok önce, Kentucky’de, ben, daha çocukken,
hava kararmaya yüz tuttugunda, bozuk bir
yol kiyisinda durdum ve kuzeye giden
kazlarin büyük ugultusunu duydum
göremedim onlari, ay yoktu
ve yildizlar seyrekti, duydum onlari
yüregimde ne oldugunu bilemiyordum
mürver agaci çiçeklerinin açma öncesiydi
yani kuzeye uçuyorlardi
ses kuzeye dogru gidiyordu
Robert Penn Warren
Çeviri: Mehmet Bardakçi
Mezarlik
Dün aksam gün batmadan,
Yasli ölülerin arasina
Bir küçük misafir geldi.
Çocuk bahçesinde kovasi kalmis,
Kumlarin üstünde küçük küregi.
Besbelli çok yorgun, hemen uyudu.
Dogruldu yerinden yasli bir ölü
Örttü örtüsünü;
Madem ki burda annesi yok,
Bu küçük kiz bize emanet.
Ilerde yatan baska bir ölü
Yavasça seslendi:
Basindaki kurdelâyi çözüp katlayin
Utüsü bozulmasin.
Baki Süha Edipoglu
Atesler Ve Ahenkler
Yol üstünde zincir sikirtilari,
Kuslarin sarkisi.
Ormanlarin islakligi altinda,
Hindistan cevizi agaçlarinin
yumusak musikisinin serinligi
Atesler,
çimende ates,
Kayat’in madensi sicak yapraklarinda
ates.
Insanligin büyük göçlerini
bagrinda tasiyan
genis keçi yollari,
kapali ufuklara dogru
genis keçi yollari,
silah zoruyla
açilmis keçi yollari.
Foguerias’lar,
danslar,
tamtamlar,
ahenkler.
Aydinligin ahengi,
Rengin ahengi,
Sesin ahengi,
Hareketin ahengi,
Çiplak ayaklarin
kana bulanmis zincirlerin ahengi
Sökülmüs tirnaklarin ahengi,
Ahenkler,
Sonsuz ahenkler,
ey Afrika’nin kederli sesi.
Agostinho NETO
Çeviri: Eray CANBERK