Hemen hatırlatalım “Tabiatın aklı yoktur.” Eli ayağı da yoktur. Cetveli Pergelide yoktur. Hele hele gözü ve kulağı hiç yoktur. Ona istediğiniz kadar tekme atın veya hakaret edin size tepki vermeyecektir.

Dünya üzerindeki düşündürücü olaylar devam ederken, Allah yaratıyor, demekten kaçınılıyor. Deniliyor ki, İki oksijen ve bir hidrojen bir araya gelince su oluşur. Suya güneş vurur, buhar oluşur, buharlar bir araya gelir, bulutları oluşturur. Bulutlardan yağmur oluşur, yer çekimi damlaları yeryüzüne indirir. Yeryüzünde elma fidanı biter. Elma fidanı, ışık ve güneşi görür, elma üretir. Bizler de içgüdümüzle elmayı yeriz.

İnsanda bir kadın ve bir erkek bir araya gelir, birlikte olmaları çocuk oluşturur. Böylece insanlık devam eder gider. Yani insanın oluşumunun sebebi de bir erkekle bir kadındır. “Çünkü erkekle kadın da tabiattır” demek istiyorlar. Bu düşünceye gülmemeleri için kargaların bile ağzını bağlamak gerek.  Bütün mesele “Allah” dememek veya Allah’ı insanların zihninden uzak tutabilmektir.

İPİ GÖRÜP, ÇEKENİ UNUTMAK

Yani bir olayı meydana getiren, kendisinden önceki sebeptir. Yoktan meydana getirmek, yaratmak demektir. Çünkü “elma fidanını yapan güneş ve sudur.” Buradan hareket ettiğimizde, suyu da, güneşi de, ışığı da, ısıyı da yapan kendinden önceki bir sebeptir. Açıkçası “Allah” yoktur deniliyor.

Mevlana hazretleri diyor ki, “Ezelden her şeyin sebepleri vardır. Sebep kendiliğinden, sebepsiz meydana gelmez. Sebep kelimesinin anlamı “ip” demektir. Bu ip, su çıkarmak için kuyuya, bir akıl ve ilim sayesinde sarkıtıldı. Suyun kuyudan çıkarılmasında ip, bir sebeptir.

Çıkrığı çevirdiğimizde suyu elde ederiz. “Su bize ip sayesinde geldi.”dersek bütün hikmeti “İp” e yükleyip çıkrığı çevireni veya ipi çekeni unutursak bu akılsızca bir düşüncedir”

Aynı yorumu, “Elma ağacına” uygulayalım. Elmanın oluşumunda su, ısı, ışık ve toprak ip gibidir. Bu sebepleri görüp, “Elmayı bu maddeler yaptı.”dediğimizde elmanın planını çizeni, tasarımını yapanı, o tasarımı elmanın çekirdeğine kodlayanı; çekirdeğin içine yerleştireni unutmuş olmaz mıyız?

Elma ağacı topraktan meyve olarak çıkmaz. Önce filiz, sonra ağaç, sonra yaprak ve çiçek ve nihayet meyvenin oluşumu. Bu bizlerin görebildiğiz kadarıdır. Göremediğimiz neler vardır, Allah bilir.

Çünkü elma daha önce hiç yoktu. “Yok” olan bir şey, kendi planını nasıl hazırlayabilir?

SEBEPLERİ HAPSE ATALIM

Şayet, her meydana gelen olayın sebebi, bir başka olaysa, yaptığımız yanlış davranışların bir cezası olmamalıdır. Zira yaptığımız yanlışta bizim bir etkimiz yoktur. Sorumlu ve suç aranacaksa bizi yanlışa iten sebeplerde aranmalı, sebepler cezalandırılmalıdır.

Sevgili dostlar! Bizi tabiat yarattı diyenler, rabbimizin bundan bin beş yüz yıl önce buyurduğu gibi “Onlar, yani bizi sebepler, tabiat yarattı diyenler, kendi nefislerinin istediğini yapmak için zemin hazırlıyorlar”

Sonra da Rabbimiz aklını kullanmasını bilenlere şöyle bir uyarı yapıyor “Allah’ın yaratmayı nasıl başlatıp, nasıl devam ettirdiğine bakmazlar mı”? Görebilen için Rabbimiz, her an yaratmaya devam ediyor.

Bu tür fikirleri taşıyanlar, elbette bakmıyorlar ve bakmayınca da görmüyorlar. Çünkü ellerini gözlerinin üzerine kapatıp “Hiçbir şey yok çünkü göremiyoruz” diyorlar.

İşin bana göre en kötü tarafı, “Bu tür düşünceleri toplumlara sokanların, bu düşüncelere kendilerinin de inanmadığıdır. Bu dayanaksız düşünceler tom bombası, biyolojik silahlar kadar tehlikeli ve yıkıcıdır. Bu düşünceleri başlangıçta üretenlerin gayesi de insanların akıllarını dumura uğratmaktır. Çünkü asrımızın insanı düşünebilme zemininden çok uzaktır. Bu zemini hazırlayanlar da yine onlardır.

Rabbim şerlerinden korusun. Hayırlı cumalar.