Büyük Torbalı

KAYNANA BOŞANMA NEDENİ

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
KAYNANA BOŞANMA NEDENİ
307 Görüntüleme
23 Mayıs 2016 - 13:36
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

 

Bir turizm firması “Tur” düzenlemiş: “Gelin kaynana turu.”

Temel “Annesi ve karısını” tura göndermiş…

İki tur otobüsü…

Birinde gelinler, diğerinde kaynanalar. Otobüsler yola çıkmışlar.

Zigana Dağları’nda…

Kaynanaların bulunduğu otobüs uçuruma yuvarlanmış… Kurtulan olmamış.

Temel’in karısı Fadime ağlamaya… Saçını başını yolmaya… Kendisini yerden yere atmaya başlamış.

Sormuşlar:

-Fadime… Kaynananı çok mu seviyordun?

-Aaah, ah… Kaynanamı evde unuttum… Ona ağlıyorum.

Şimdi soranlarınız olacak, “Hocam lafa kaynana fıkrası ile giriş yaptınız, lafı nereye bağlayacaksınız?”

1 Mayıs Pazar günkü gazetelerde bir haber.

“Kaynana ile aynı ev, boşanma nedeni sayıldı. Yargıtay Osmaniye’de ‘kayınvalidemle aynı evde yaşamak istemiyorum’ diyerek boşanma davası açan gelini haklı buldu.”

Bu haberi okuyunca aklıma bu kaynana fıkrası geldi.

Geline ben de hak veriyorum.

Amma velakin…

Ya damat annesine bakmak mecburiyetinde ise…

Ya bugün kaynanasından şikayetçi olan gelin, yarın öbür gün kendi annesine bakmak mecburiyetinde kalırsa ne olacak?

Yani bir adam veya bir kadın bakıma muhtaç annesine evinde bakamayacak mı? Ayrı bir ev açma ve bakıcı tutma imkanı yoksa yaşlı anne baba sokağa mı atılacak?

Atılmayacaksa boşanılacak öyle mi?

Kayınvalidesi ile aynı evde yaşamak istemeyen Osmaniyeli gelin…

Yarın öbür gün kendisi yaşlandığında, hangi yüzle kızının evinde kalabilecek? Atalarımız boşuna mı söylemiş: “Ne ekersen onu biçersin” diye.

Tabii bu kaynana düşmanlığı sadece gelinler için değil, damatlarda da var bu kaynana düşmanlığı

Fıkra bu ya.

Yurtdışından telefonla arayan adam, heyecanla sormuş:

-Efendim, kayınvalideniz dün gece öldü. Gömelim mi, yakalım mı,

Denize mi atalım?

-Mümkünse her üçünü de yapın, neticeden emin olmak istiyorum…

Japonların bir atasözü şöyledir:

“Oğlum bir karısı olana kadar oğlumdur; ama kızım hayatının her gününde kızımdır.”

Acaba gerçekten de böyle midir?

Bence her anne ve babanın çocukları en kıymetlidir. Her çocuğun da anne ve babası en kıymetlidir.

Hani iki yaşlı kadın yolda karşılaşırlar, sohbete başlarlar.

-Kızın nasıl iyi mi?

-Ay sorma. Kızım o kadar rahat ki… Kocası elini sıcak sudan soğuk suya sokturmuyor.

Hatta kahvaltıyı bile kocası yatağına kadar götürüyor. Avrupa gezileri, mücevherler, altınlar, bol para… Durumları çok iyi…

-Maşallah, Maşallah! Peki oğlun nasıl?

-Ah ah! Hiç sorma!.. Öyle pasaklı bir kadına düştü ki kahvaltıyı bile oğlum hazırlıyor, üstelik gelinin yatağına kadar ötürüyor. Daha neler canım, Avrupa gezileri, altınlar, mücevherler, para yetiştiremiyor. Yazık oldu zavallı oğluma…

İşte böyleee…

Bu gelin kaynana, damat kayınvalide çekişmeleri yıllardan beri süregelmiştir. Bundan sonra da devam edecektir.

Bu çekişmeler kültürümüze de yerleşmiştir. Fıkralarımızın içinde en çok kaynana fıkrası vardır.

Alın size örnek:

Pazarda satıcının biri “Elmaya gelllelmayaaa… Çernobilin elmaları bunlar!” diye bağırıyormuş. “Deli misiniz?” diye sormuş kadının biri, “Çernobil’in elmalarını kim alır ki?”

Satıcı “Valla yenge yetiştiremiyorum” demiş “Herifler kapış kapış kayınvalidelerine alıyorlar, kalmıyor bile yani…!

Hadi şu küçük fıkra ile de noktalayalım yazımızı.

Adamın biri köpeğini veterinere götürdü ve kuyruğunun kesilmesini istedi. Veteriner nedenini sorunca da şöyle dedi:

“Kayınvalidem bu hafta sonu bize gelecek de evde sevinç gösterisi istemiyorum.”

Hepimiz yaşlanacağız. Allah kimseyi kimsenin eline bırakmasın.

Ama şunu da unutmayın ki: “Yarın, bugün sereceğin halının üzerinde oturacaksın.”

Tekrar buluşabilmek umuduyla esen kalın.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web