Torbalı’da son günlerde büyük bir hareketlilik var. Ülke genelinde artan olayların faturası bize mi kesildi anlamadım? Önce Kemalpaşa Yolu ardından İzmir Aydın Yolu son olarak da Atatürk Mahallesi’nin giriş çıkışlarında polisler tarafından uygulama başlatıldı. Sıkıntı artık o kadar büyük seviyeye ulaştı ki Atatürk Mahallesi’ne TOMA ve çevik kuvvet girdi. Taşkesik’e de sabaha karşı “Kemalpaşa” baskını yapıldı. Vatandaş artık tedirgin olmaya başladı. Emniyetin, jandarmanın önü trafiğe kapatıldı. Valla ben bile korkmaya başladım. Aramızda Kemalpaşa saldırısını yapan varsa üstlensin. Yoksa böyle tedirgin yaşamaya devam edeceğiz. Zira artık araçların bagajları didik didik aranıyor, vatandaşlara GBT sorgulaması yapılıyor. Yani her yurttaş bir terörist muamelesi görmeye başlayacak neredeyse. Gazeteci olarak bana da öyle davranıldı. Kemalpaşa saldırısının olduğu gün uygulama yapan jandarmaya daha önce hapisten kaçan bir zanlı silahla saldırıp olay yerinden kaçtı. Biz de çatışmayı duyunca gazetemize yeni muhabir olarak başlayan Sinan ile birlikte olay yerine gittik. Haber alma özgürlüğümüzü kullanarak siz okuyucularımıza en doğru ve detaylı ayrıntısıyla haber yapmak istedik. Ama nerde? Komutan beni görür görmez, yanındaki askere emrederek “Çıkarın şunu buradan” dedi. Sessizce uzaktan takip etmeye başladım. O bile yasak olacak ki bir asker gelip basın kartımı görmek istedi. Karta bakıp gazeteci olduğuma emin olunca da kartımın fotoğraflarını çekip bataryama el koymaya kalkıştı. Sanki adamı ben elimden kaçırmışım ya da olayı ben gerçekleştirmişim gibi davranıldı bana. Sonra da eğer gitmezsem alandan hakkımda işlem başlatacaklarını söyledi az rütbeli o asker. Mecburen olay yerinden uzaklaştık. Yoksa orada meydan dayağı yiyebilirdik kendi askerimizden neme lazım.

JANDARMA FUHUŞU ÖNLESİN ARTIK

Aslında jandarmanın bu uygulaması bir yandan da iyi oldu. Kemalpaşa saldırısı olmasa uygulamada göremeyecektik kimseyi. Uygulama sayesinde bir uyuşturucu çetesi çökertildi daha ne olsun? Bir de yapılan onca şikayet ve istihbarata rağmen Kemalpaşa Yolu üzerindeki fuhuşa son verse jandarma ne güzel olacak. Dağkızılca kavşağına varmadan yolun sol tarafında bulunan üç hayat kadını bölgedeki zeytin tarlalarında para karşılığı fuhuş yapıyor. Bence jandarmamız gazetecilere davrandığı gibi hayat kadınlarına da o şekilde davransa yol kenarındaki fuhuşun önüne geçer.

KARİKATORBALI SEVİLDİ

Pazartesi günleri Karikatorbalı isimli mizah köşesi yazdıktan bir gün sonra ilçenin önemli sorunları, ilgimi çeken yazıları, ya da naçizane önerilerimiz yazmak benim için biraz zor oluyor. Mizah dilinden nedense uzaklaşamıyorum. Çoğu kişi tarafından sevinle mizah sayfasıyla ilgili bazı anekdotları belirtmek isterim doğrusu. Bu köşe tamamen okuyucularımıza yaptığımız anket sonrası yayınlanmaya başladı. Önceleri biz de yapmak istedik ancak o bölümün hazırlanması vakit alacağı için biraz bekletme kararı almıştık. Ancak okuyucularımızın talebini göz ardı edemezdik. Bizim için her zaman Büyük Torbalı okuyucusu önemli bir faktör olmuştur. 3 haftadır yayınlanan mizah sayfamız sanırım genelin hoşuna gitti. İlk hafta sayısız telefon almıştım. Dün de öyle. Bu beni de sevindirdi. Karikatür ve fıkraları genelde başka yerlerden alıyorum. Tabi en ince detayına kadar inceleyerek. Mizahi yazıyı da ben yazıyorum. Büyük Torbalı’nın yenilikleri bununla sınırlı kalmayacak. Önümüzdeki günlerde yeniliklerimiz olacak. Bunlardan biri yeni karikatüristimiz. Torbalı Karakuyu’da yaşayan bir öğretmenimiz ilçe gündemiyle ile ilgili komik ve düşündürücü çizimler yapacak. İlçe siyasetçilerine de ara ara dokunacak. Ben de merakla bekliyorum doğrusu.

Not: Geçtiğimiz hafta Ali Haner hocamızın yazısı son dakika gelince ben de köşemi yetiştirince okurlarımızla buluşamadık. Haliyle köşem yayınlanmayınca takip eden iki okuyucumuz aradı beni “Köşen yoktu hayırdır” diye. Açıklamasını yapınca sorun etmediler bu durumu. O yüzden bugünkü köşeme Ayrancılar’dan Salih Yılmaz ile Alpkent Mahallesi’nde bakkal olduğunu belirten Gülseren hanıma ilgileri için teşekkür ederek sonlandırmak istiyorum.