Aslında sana meslek icabı hep saygı duydum. Eskiden yazılarını da okuyordum. Tabi eskiden Yeni Asır’da okuyordum Ahmet Hakan’da. Şimdi okumamamın nedeni eski yazıların şimdikilerle tezat olması. Hangi yazdığının doğru olduğunu düşünmekten daha önemli işlerim var. İlçedeki binlerce okuyucunun da. Torbalılı yıllardır Muhittin Cengiz‘i, Feyzullah Turan’ı, Ali Haner’i, Armağan Kars‘ı okumaktan neden vazgeçmiyor en iyi sen bilirsin. Belirli aralıklarla da yazsalar bir yıl, iki yıl önceki yazılarıyla aynı doğrultuda yazılar  kaleme alıyorlar. Tabi onların yaptıkları daha zor ki bunlardan fazla bulunmuyor ilçede. Eskiden senin yazılar da çok okunurdu. Ama şimdi 5 bin kişilik sayfanda köşeni 4 kişi beğeniyor. Ayrıca  daha düne kadar BKM’deki etkinlikleri eleştirirken dün benim de oynadığım ama yasaklanan “Ali Baba ve Kırk Haramiler” tiyatro oyunumuza “siyasi istismar” demişsin. Orda dur ha. Okumadığın bir tiyatro metnine, 10 aydır köy okullarındaki öğrencilere oyun sergilemenin telaşını yaşayan öğretmenlere dil uzatma. Bu konu seni aşar. Daha önce de araştırmadıklarını yazdıklarınla suçlanırdın bu yüzden hüküm de giydin iyi hatırlarım. Keşke bana sorsaydın oyunun ne anlattığını ben de sana klasik olan her yerde sahnelenen MEB‘den izinli ilçeden yasaklı oyununuzu anlatırdım. Eminim sen de anlardın. Hiç şüphem yok. “Zihinsel taciz var” dediğin oyunda paylaşmak, akrabalığın önemi, haksızlık gibi konular ele alınmış hırsızlık eleştirilmişti. Hepimizin bildiği efsane “İyi adam” Sadri Alışık‘ın oynadığı o filmi hatırla, anlarsın oyunumuzu ve ne anlatmak istediğimizi. Politik tek unsur bul o oyunda ilçeyi terk edeyim söz. Sen oyunu Ali Baba‘nın yanı yerine 40 haramilerden yana kullandın. Bu oyun elbet bozulur. Ha bu arada “ Sokakta oynanılan oyunu hiç çocuk izlemedi” dedin ya bu fotoğraftaki çocukların sana selamı var. Yine olmadığın yerde varmışsın gibi davrandın.

İNCİ HİKMET TÖZÜN DÖKTÜRDÜ

Nerede eski 23 Nisan’lar. Aylar öncesinde heyecanına kapılan öğrenciler, veliler, protokol… Artık kültür merkezlerinde kutlanılan sıradan bir gün olmaya bırakıldı bu özel gün. Eskiden statları dolduran biz kültür merkezine ne ara bu kadar alıştık anlayamıyorum. Bu durumu eleştirecek değilim. Ama övmek istediğim övmeye layık gördüğüm bir şenlik vardı aynı gün. İlçede gerçekleşen 23 Nisan kutlamalarında en büyük farklılık şüphesiz İnci Hikmet Tözün Anaokulu’nda yaşandı. Yeni idaresi ve öğretmen kadrosuyla göz dolduran okul “Eğlendiren değil, eğlenen öğrenciler” sloganıyla 23 Nisan’ı çocuklara adadı. Çocukların bugün için özel gösteri hazırlayıp yorulmasına izin vermeyen öğretmenler ve okul idaresi gelenekselleştirecekleri bir şenlik hazırladı. Festival alanına dönen okulda öğrenciler akşama kadar eğlendi. Şişme oyun parkında vakit geçiren öğrenci ve veliler daha sonra sihirbaz gösterisi izledi. Ağızları açık gösteriyi izleyen çocuklara sosis balon ve patlamış mısır dağıtıldı. Stajyer öğretmenler öğrencileri için palyaço olurken, öğretmenler de yemek standında durup, konuklara yemek ikram etti. Her yönüyle büyük beğeni toplayan 23 Nisan Şenliği katılımcılardan tam not aldı. Bunu sıradan bir ana okul öğrencileri için yaptıysa ilçe kaymakamlığı, belediyesi, milli eğitim müdürlüğü daha nicesini yapabilirdi.  Her yönüyle beğendiğim tam not verdiğim okulun müdürü Tarkan Arslan ve öğretmenleri yürekten kutlarım. Çocukların tebessümünde emeğiniz çoktu. Tebrikler

YOLUN AÇIK OLSUN DENİZ…

Geçtiğimiz yıl sergilediğimiz Atçalı Kel Mehmet Efe tiyatrosunda beraber sahneyi paylaştığım, bu yıl ki Ayak Bacak Fabrikası isimli tiyatroda da sahne paylaşacağım Deniz Çetinay ilk şiir kitabını çıkardı. Henüz 17 yaşında çıkardığı Kızıl Kuzgun isimli şiir kitabıyla yayınevlerinin dikkatini üstüne çeken Çetinay, Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği’nin özel davetlisi olarak TÜYAP Kitap Fuar’ında geçtiğimiz gün kitaplarını imzaladı. Sosyal medya üzerinden yoğun kitlesi olan Çetinay, Torbalı Anadolu Lisesi’nde 12. Sınıf öğrencisi. Herdem Kitapevi’nin yayınladığı 64 sayfadan oluşan kitabıyla büyük beğeni toplayan sevgili Deniz, toplumsal konularda yazdığı şiirlerini bu kitapta birleştirdi. Henüz kitabı alma fırsatım olmadı ama bu hafta alacağım. Çok iyi bir iş çıkardığından eminim. Yakında burada da bir imza günü düzenleyecek. Elimden gelen tüm desteği de vereceğim. Gençlerin yazması, okuması çok güzel bir şey. Eminim ilerleyen yıllarda adından çok söz edeceğiz. Yolun açık olsun Deniz…