Büyük Torbalı

Okul bahçesinde alem

Alkol alanlar başka içecek yer kalmamış gibi okul bahçesinde alem yapmış. Geçtiğimiz gün bir telefon aldım. Telefondaki kişi Anadolu Öğretmen Lisesi’nin bahçesinde alkol alındığını ve bira şişelerinin bahçede bırakılıp gidildiğini iletti.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Okul bahçesinde alem
Serkan Günbay( serkan-gunbay@buyuktorbali.com )
116 Görüntüleme
20 Ekim 2016 - 9:47
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Ardından da bir fotoğraf geldi. Alkol alan şahıslar içtikleri bira şişelerini de Atatürk büstünün hemen yanına bırakıp gitmiş. Şimdi burada o şahıslara sesleniyorum. Alkol alacak hiç yer kalmadı da okul bahçesinde içtiniz. Anadolu Öğretmen Lisesi nende bu hale geldi onu bir araştıralım. Kütüphanenin hemen arkasında bulunan bina Kız Meslek Lisesi tarafından kullanılıyordu. Fiziki yetersizlik nedeniyle Tütün Deposu ile birleştirilen okul daha sonra Alpkent Mahallesi’ndeki yeni binasına taşındı. Boşalan binaya ise Anadolu Öğretmen Lisesi yerleşti. Aslında okul olarak kullanılamayacak kadar kötü durumda olan bina ne yazık ki bina yetersizliği nedeniyle öğrenciler buraya yerleştirildi. Fiziki olarak sıkıntı yaşansa da eğitim olarak başarılı bir okul olan Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencilerini yetiştirmeye devam ederken, bir sorun daha yaşadı. Hrkesin yakından tanıdığı Gazeteci-Yazar Hüseyin Günaydın’ın şikayeti üzerine iki okulun arasından geçen yol trafiğe açıldı. Daha önceki yıllarda öğrencilerin güvenliği için kapatılan ve okul bahçesinin içine alınan yol trafiğe açılınca aynı bahçede bulunan iki bina bölünmüş oldu. Yoldan araçlar geçmeye başlayınca da öğrenciler problem yaşamaya başladı. Okulun bahçe duvarlarının kaldırılması nedeniyle güvenlik sorunu da yaşanmaya başlandı. Eline alkol şişesini alan okulun önüne gelmeye başladı. Atatürk Büstüne sırtını dayayıp alkol alanlar mahalleliyi olduğu kadar öğrencileri de tehdit etmeye başladı. Şimdi herkes bu problemlerin Hüseyin Günaydın yüzünden yaşandığını belirterek Günaydın’a tepki gösteriyor. Yetkililerin bu problemi ortadan kaldırmak için bir çalışma yapması lazım. Ya okulun bahçe duvarı yeniden yolu kapatacak şekilde yapılacak ya da okul yeni bir binaya taşınacak. Veliler çocuklarını okula gönderiyor ama tabiri caizse yürekleri ağızlarında. Öğrencilerin can güvenliği için burada bazı tedbirler alınmalı. Emniyet güçlerinin de okul çevresinde sık sık devriye atmasını ve alkol alan şahısları buradan uzaklaştırması talep ediyorum.

ABUZİTTİN’DEN TECELLİ’YE

Torbalı’da yayınlanan bir gazetede köşe yazarlığı yapmaya başlayan Hasan Kudayyılmaz yazdığı köşe yazısında bana ve Gökhan Yalkalk’ı eleştirip köşe yazarlığının bize yakışmadığından bahsetmiş. Köşe yazarlığının bir ağırlığının olduğunu belirterek bizim bu işi layıkı ile yerine getirmediğimizi söylemiş ve beni ve Gökhan’ı da sevdiğini yazısına eklemiş. Bende Hasan Kudayyılmaz’ı severim. Bugüne kadar bir problemimiz olmadı. Ancak ilk köşe yazısında bize sallanması pek hoşumuza gitmedi. Öncelikle şunu belirteyim ben bu mesleğe tam 18 yılımı verdim. Hala tam anlamıyla gazeteci olduğumu da söylemem. Her gün farklı şeyler öğreniyoruz. Kendimizi geliştirmek için de elimizden geleni yapıyoruz. Televizyon ve gazetecilikte her birimde çalıştım. Yeri geldi çay servisi yaptım, yeri geldi haber sundum. Torbalı’da da 9 yılı aşkın süredir gazetecilik yapıyorum. Gazetecilikte de tüm birimlerde görev aldım. Aldığım tüm işleri de layıkı ile yerine getirmek için çaba sarf ettim. Sarf etmeye de devam ediyorum. Gazete yönetiminin bize verdiği görev ile de Gökhan kardeşim ile birlikte köşe yazarlığı yapmaya başladık. Yazı yazarken de sansasyonel şeyler yazayım da herkes beni konuşsun diye de bir düşüncem olmadı. Yapım gereği de bundan sonraki köşe yazılarımda bu söz konusu bile olamaz. Bazı köşe yazarlarını görüyoruz sırf görüş olarak karşısında yer alan isimleri aslı astarı olmadan yerden yere vurmaya çalışıyor. Ama insanlar köşe yazarını tanıdıkça yazdıklarının gerçek olmadığını anlıyor. Biz gerçekleri yazmak için buradayız. Yalan yanlış yazıp da kimseyi etkilemek istemiyoruz. Bana gelen duyumları ince eleyip sık dokuyup iki tarafı da dinledikten sonra yazılar yazmayı tercih ediyoruz. Hasan Kudayyılmaz’ın neden bize sallama gereği duyduğunu da anlamış değilim. Kendisine köşe yazarlığı hayatında başarılar diliyorum.

DEPREM KORKUTUYOR AMA…

Geçtiğimiz günlerde gece 04.30’da meydana gelen depremi Torbalı’da herkes duymuş ve uykusundan uyanmış. Dolapların sallanması ile büyük ses çıkartan deprem herkesi korkuttu. Korkmadım diyen olursa yalan söyler. Torbalı fay hattı üzerinde olduğu için deprem bölgesi. 1928 yılında yaşanan büyük deprem ile evler yıkılmış ve ilçede çok sayıda kişi hayatını kaybetmiş. Zaman zaman deprem ilçeyi yokluyor. Kamu spotlarında ve deprem eğitimlerinde deprem için hazırlık yapılmalı deniliyor. Herkes depremden çok korkuyor ama kimsenin evinde deprem için hazırlık yapıldığını sanmıyorum. Dolapların duvara sabitlenmesi, deprem çantası hazırlanması, deprem anında ne yapılması gerektiğinin bilinmesi lazım. Ama doğru dürüst kimse depremde ne yapacağını bilmiyor. Buna ben de dahilim. Okullarda çocuklara deprem hakkında bilgiler verilip bilinçlendiriliyor ama o da sözde kalıyor. Ne kadar bilgi verilirse verilsin, insan o şiddetli sarsıntı da ne yapacağını unutuyor. Çaresiz bir şekilde sallantının bitmesini bekliyoruz. Depremden korkan bazı mucitler deprem sarsıntısı ile kapanıp sandık şekline dönüşen deprem sığınakları yapmış. İçinde uzun süre yetecek yiyecek ve içecek mevcut. El feneri ve radyo bulunuyor. O çelik sandığın içinde birilerinin sizi kurtarmasını beklemeniz gerekiyor.

Gölcük, Van depremlerinde çok sayında kii hayatını kaybetti. Büyük depremlerin ardından devlet bazı tedbirler aldı. Örneğin yapılan DASK sigortaları ile depremde evi zarar görenler problem yaşamayacak. Yapılan binaların daha sağlam inşa edilmesi için gerekli denetimler yapılıyor. Ne kadar titiz bir şekilde yapıldığı muamma olsa da eskiye oranla daha iyi. ‘Deprem öldürmez, bina öldürür’ derler ya. Türkiye’de yapılan binaların depreme ne kadar dayanıklı olduğu tartışılır. Japonya’da depreme dayanıklı binalar inşa ediliyor ve 7.2 şiddetinde sarsıntı da bile hiçbir şey olmuyor. Bizde de depreme dayanıklı binalar yapılıyor ama 6 şiddetinde bir deprem yaşansa durumları ne olur kimse bilmiyor. Zaman zaman yaşanan bu tür küçük deprem büyük depremlerin olmasını önlüyormuş. Ne diyelim inşallah bu tür küçük sarsıntılar ile tehlikeyi atlatırız. Allah büyük bir depremden bizleri korusun.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web