Oldukça kalabalık bir kitle konseri izledi. Protokolde stadyumda yerini aldı. Ses sistemi ve sahne arkasındaki görsel şölen harikaydı. Herkes eğlendi. Vatandaşın rahat bir şekilde konseri izlemesi için polis de stadyumdaki yerini aldı. Ancak içlerinden bazıları sadece konseri izlemeye geldiği için stadyumda çıkan kavgayı görmek istemedi. Gençler arasında yumrukların atıldığı kavganın yaşandığı sırada kavgayı tribündeki koltuğundan izleyen bir polis memuru vatandaşın ‘Polis ağabey kavga var deyip’ kavgayı göstermesine rağmen oralı dahi olmaması tepki topladı. O sırada bende tribündeydim ve olaya şahit oldum. Bu polis memuru üzerinde ‘POLİS’ yazan bir yelek ile tribündeki koltuklarda oturup kavgaya rağmen konseri izlemeye devam etti.

Bir polis memuru görev yaptığı ilin dışında, sivil dahi olsa yaşanan bir olaya müdahale etmek zorunda.

‘Yok kardeşim ben görevde değilim’ demek gibi bir lüksü yok. Konser akşamı gözlerimle şahit olduğum bu olaya çok şaşırdım. Sadece ben değil polisin bu hareketini görenler de tepki gösterdi. Polis memuru oraya konser izlemeye gitmiyor. Görev icabı orada olduğundan haberi olması lazım. Polis salahiyet kanununda görev tanımı yazıyor.

İTFAİYE YETERSİZ GELİYOR

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Torbalı İtfaiye Grup Amirliği, şehir merkezinde yıkılıp kaldı. Çok uzun zaman öncesinde yapılan binasında faaliyetine devam eden İtfaiye, yeni bir binayı hak ediyor. Her geçen gün araç sayısı artan itfaiyenin binasında araç gereç koyacak yer kalmamış. Personel sayısı da ilçenin gelişmesi ile birlikte artınca yeni bir bina ihtiyacı doğdu. Büyük merdivenli araçlar, küçük yangınlara müdahale edecek küçük itfaiye araçlar, AKS, doğal afetlere anında müdahale edebilmek için araç ve gereçlerin bulunduğu konteynır derken küçük itfaiye binasının önü dolup taşmış durumda. Araçları koyacak yer kalmamış. İzmir Büyükşehir Belediyesi Çaybaşı’da itfaiye için yer yapılacaktı. Ancak aradan uzun yıllar geçmesine rağmen yeni bina yapılmadı. Yaz-kış demeden çıkan yangınları söndürmek için gece gündüz çalışan itfaiye personel yeni bir binayı hak ediyor. Bize çıkan yangınların yerini söylemekte yardımcı olmasalar da daha modern ve iyi şartlar altında çalışmayı hak ediyorlar.

SİRENSİZ AMBULANS

Sirenlerini çalarak, adeta feryat figan gelen Ambulansa yol vermeyenlere sinir oluyorum. Kaza sonrası hayati tehlike yaşayan bir yaralı, kalp krizi geçiren birisini taşıyan Ambulans için 1 saniyenin bile önemi var. Yol vermediğin Ambulanstaki yaralı veya hasta senin de yakının olabilir. Bu nedenle siren sesini duyduğunda acilen yol vermen gerekiyor. Bu kanunen de böyle. Artık Ambulansların birçoğunda kamera sistemi mevcut.

Yol veremeyenler bu kamera sayesinde tespit edilip cezai işlem uygulanıyor. Siren çalan Ambulansların dışında siren çalmadan ilerleyen, tam aracın arkasında gelince siren çalmaya başlayan Ambulanslar da yok değil.

Evim Ambulans yolunda olduğu için sürekli olarak gelip geçen Ambulansları duyuyorum ve görüyorum. Geçtiğimiz akşam tepe lambası yanan bir Ambulans Mithatpaşa Caddesi’nden ilerliyor. Önünde de ESHOT var. ESHOT normal bir şekilde yoluna devam ediyor. Arkadan sadece tepe lambası yanan bir Ambulans geliyor. ESHOT dört yoldan Kazım Dirik Caddesi’ne dönüş yapacakken arkadan ‘sessiz’ bir şekilde gelen Ambulans birden tabiri caizse ‘cayır cayır’ siren ve korna çalmaya başlıyor. ESHOT’un tam o sırada kavşaktan dönmesi bir hayli zaman alıyor. Madem Ambulansta bir yaralı veya hasta var neden sirenini çalarak gelmiyorsun. Bu Ambulansı görünce içinde hasta veya yaralı yok diye düşündüm. Bu davranış şoförün işgüzarlığından başka bir şey değil.

TOKLU AİLESİNİN BAŞI SAĞ OLSUN

Onur Optik’in sahibi Onur Toklu’nun babası Dursun Toklu hayatını kaybetti. Ağustos ayının sonunda Onur Toklu’nun dünya evine girmesinin hemen ertesi günü yaşanan rahatsızlık nedeniyle Dursun Toklu yoğun bakımda tedavi görüyordu. Sevilen isim yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Onur Toklu ve ailesine başsağlığı diliyorum.