TEKNOLOJİYİ verimli kullanmak gün geçtikçe zorlaşan rekabet koşullarında fark yaratan özellik olmaktan çıktı. Firmalar için bazı sektörlerde zorunlu hale geldi diyebiliriz. Gelecek açık ve net bir şekilde yazılım ve robot teknolojilerini en iyi kullanan firmaların olacaktır. Bu beraberinde daha az personellerle daha fazla iş yapılması durumunu ortaya çıkaracaktır. Personel sayısının azalması noktasında her çalışanın kendine yaptığım işi bir robot yapabilir miydi? sorusunu sorması ve önlem alması gerektiğini düşünüyorum. Örneğin; banka sektöründe ATM’lerin ve internet bankacılığının bu kadar arttığı bir ortamda 20 yıl bankada işinin garanti olduğunu düşünmek bana çok gerçekçi gelmiyor. Benzer şekilde self kasiyersiz kasaların artmaya başlaması ve barkod teknolojilerinin gelişmesiyle kasiyerler. Evet bu büyük bir sorun! Robotlar işimizi elimizden almaya başladılar bile.

YAZILIMLAR DA İŞİMİZİ ELİMİZDEN ALABİLİR

Yerimizi yalnızca eli kolu olan ve konuşan insansı robotlara bırakmıyoruz. Yazılımlar da aslında işlerimizi elimizden alacak yeteneğe sahipler. Örneğin TORO Medya olarak geliştirdiğimiz, Kobi yönetim yazılımı sayesinde firmalar, şirket içi ve müşterileri ile olan ilişkilerini düzenleyebiliyorlar. Bu sayede müşteriler kendilerine özel alandan siparişlerini oluşturacak, ticket açacak, kendilerine kesilen faturalarını kredi kartıyla veya banka havalesi yoluyla ödeyebilecekler. Ayrıca cari hesap kontrolü, yapılacaklar listesi, duyuru panosu, personel performans ölçümleri gibi birbiriyle eş zamanlı çalışan bir çok modül mevcut. Bu ve bu tür yazılımlar firmaların iş yüklerini azaltacağı gibi boşa geçen zamanları engelleyerek daha az zamanda, daha az personelle, daha fazla ve hatasız işler yapılmasına imkan sağlıyor. Bu sayede bu tür görevlerde, örneğin müşterilerin siparişlerini kaydeden bir görevdeyseniz bu yazılım işinizi elinizden almaya aday diyebiliriz.

TÜRK ROBOTLAR

Dünyada robot teknolojileri hızla ilerliyor. Japonya’da geliştirilen Asimoyu hepimiz biliyoruz. Uzmanlara göre ülkemiz bu noktada Japonya’nın 30 yıl gerisinde olsa da umut verici, hızlı çalışmalarla bu süreyi 10 yıla kadar düşürmeyi başarmışlar. Keyifle izlediğim sizlerin de keyifle izleyeceğini düşündüğüm şu videolara göz atabilirsiniz. İlki Sabancı üniversitesi tarafından geliştirilen Suralp isimli insansı robot diğeri ise Akınsoft tarafından geliştirilen Akıncı ve Ada isimli robotlar, videoları youtubedan bulabilirsiniz.

NE YAPABİLİRİZ?

Yerimizi robotların alması sorunu karşısında eminim herkes kendi muhakemesini yaparak kendi çözümlerini üreteceklerdir. Benim önerim bu noktada her ne iş yapıyorsak yapalım en iyi şekilde yapmaya çalışmamızdır. İşi mevcut kalıplarında yürütmek mesai bitimini beklemek yerine işin içinde olmak, işi geliştirmeye çalışmalıyız. Robotlar bu konuda henüz çok zayıflar sadece kendilerine söyleneni yaparlar. Biz kendimizi geliştirerek, okuyarak, işi geliştirerek onlardan önde olabiliriz. O zaman işimizi elimizden robotların alması konusunda kaygılanmamıza gerek kalmaz.

RİSKLİ MESLEK GRUPLARI

Oxford üniversitesinin araştırmasına göre Teknolojinin gelişimi ile ABD’de 20 yıl içerisinde çalışanların %47 si işsiz kalacak, ön görülere göre yakın gelecekte yok olması muhtemel iş kollarından bazıları; Kasiyerlik, postacılık, telefon operatörlüğü, küçük bakkallar, banka memurları, oduncular, sayaç okuyucular, hostesler, vergi tahsildarları, emlakçılar, gazete muhabirleri, tatil organizatörleri, tarla işçileri. Bu saydığım meslekler Oxford üniversitesi araştırmasına göre en riskli gruplar arasında ancak teknoloji gelişimi sadece belirli grupları değil tüm meslek gruplarını etkileyecektir. O nedenle hepimiz kendimize işimi nasıl daha iyi yapabilirim? Kendimi daha iyi nasıl geliştirebilirim? Alternatif olarak ne yapabilirim? sorularını sormamız gerektiğini düşünüyorum.