Büyük Torbalı

Sanat onlar için miras

İşsizlik, yoksulluk, ötekileştirilmek dahi onları sanattan koparamıyor. Enstrümanlarıyla çaldıkları müzikler, yoksul sokaklarında inlerken, bu neşeli melodilere her kadın, her erkek tempo tutuyor ve dans edenler şarkıların ritminde kayboluyor.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Sanat onlar için miras
264 Görüntüleme
10 Mayıs 2019 - 1:03
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

BİNLERCE yıllık sürgün hikayelerinin başkahramanlarından birisidir Romanlar. Asırlar boyunca göçebe bir toplum olarak yaşadılar. Dere kenarları, sazlık alanlar vazgeçilmez bölgeleri oldu. Doğa ile bütünleşme kutsaldır onlarda. Tabiatla kardeş olan bu topluluk, 21. Yüzyılın küreselleşen dünyasında konar göçerlik halini gitgide yitirdiler. Kentlerde de yine terk edilmiş bölgelerde kaderlerine terk edilen insanlar olarak yazar çizerlerin kayıtlarına geçtiler. Onları yaşama bağlayan, vazgeçemedikleri tek şey ise müzik. Romanların hayatlarında müzik en vazgeçilmez unsurlar arasında. Yoksul olmalarına rağmen renkli yaşamlarıyla tanınan roman mahallelerinde 7’den 70’e herkes müzikle iç içe yaşıyor.

SANAT ONLAR İÇİN MİRAS

Romanlar için müzik, atalarından kendilerine bir miras olarak görülüyor. Klarnet, davul, darbuka, keman gibi müzik enstrümanlarını daha çocuk yaşlarda eline almaya başlayan Roman çocukları, ilerleyen yıllarda bu sanatları sayesinde kimi zaman düğünlerin, kimi zaman gece kulüplerinin vazgeçilmez sanatçıları arasında yer alıyorlar.  Ellerinde klarnet sokağın orta yerinde dansa duran gencecik çocuklar, çalınan şarkılara kimi zaman dans ederek kimi zaman ise alkış ve ritim tutarak katılan kadınlar sanatın bu bölgelerde ne derece sevildiğinin bir örneği olarak karşımıza çıkıyor.

MÜZİKLERİN RİTMİYLE KAYBOLAN RUHLAR

Kültür ve yaşama biçimleriyle, bu ülkenin coğrafyasında hep dışlanmış, itelenmiş bir topluluk olarak görülen bu halklar, kendilerine karşı ön yargılı davranıldığının ifade ediyorlar. Gündelik hayatta, yaşama biçimleriyle en somut ayrımcılığı hep bu topluluklar yaşıyorlar. Tenlerinin karası, sokak ortasındaki çocukların kirle kaplanmış yüzleri, parçalanmış giysileri, onlara karşı hep bir ön yargı oluşturmuş durumda. Ama onlar, bu ülkenin en güzel renklerinden, mozaiğin bir parçası. “Doğa bizim için kutsal, müzik ise yaşam tarzımız” diyen bu insanların ülkelerinden istedikleri tek şey ise iyi bir yaşam, iyi bir gelecek ve iyi bir eğitim.

SANAT TUTUKUSU AİLEDE BAŞLIYOR

Rahat yaşamları ve müziğe olan tutkularıyla toplum nazarında marjinal olarak nitelendirilen Romanlar, tüm ön yargılara rağmen hayatı hep dolu dolu yaşıyor. Onları en mutlu eden şey ise müzik; Enstrümanlarıyla çaldıkları müzikler, yoksul sokaklarında inlerken, bu neşeli melodilere her kadın, her erkek tempo tutuyor ve dans edenler şarkıların ritminde kayboluyor. Küçük yaşlarda ellerine klarnet alarak sanata “Merhaba” diyen Roman çocukları ise babalarından öğrendikleri sanatı ömürlerinin sonuna kadar sürdürüp çocuklarına aktarıyor.

 

 

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web