Büyük Torbalı

Son mektup

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Son mektup
Armağan KARS( a.kars@buyuktorbali.com )
268 Görüntüleme
08 Haziran 2011 - 21:13
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Degerli okurlarim; yaklasik 4 yildan beri sizlere bu köseden ulasmaya çalisiyorum. Zaman zaman egitimle ilgili konulara deginsem de, genel siyasetle ilgili yazdiklarim ve iktidara yönelttigim elestiriler yazilarimin önemli bir bölümünü olusturuyor. Bu arada, baslangiçta benden yerel siyasete de deginmemi isteyen gazetemiz yetkililerinin, gerekçelerimi söyledigimde beni bu konuda serbest birakan yaklasimlarini saygi ile aniyorum. Geçen süre içerisinde genel siyasetle yerel siyaset arasinda fazla fark olmadigini da, yasadigimiz olaylarda gördük ve görüyoruz. Hür Dünya’da iktidarlar elestirilir. Iktidar yani yürütme ve yürütmenin basi, uygulamalardaki yanlislar veya noksanlar nedeniyle elestirilir. Tartisma zemininde gündemi olusturan bu durum, uygar ve demokrat olmanin geregi olarak görülür. Dogal bir insan refleksi olarak kendi düsüncelerine yakin gördükleri iktidarlari ve uygulamalarini savunurken insaf ölçüsünü tutturamayanlar ise, boyunlarina “yalaka” ya da “besleme” yaftasi asilmasina engel olamazlar. Bu çerçeveden bakildiginda; ister yazili olsun, ister sözlü, tartisma ve elestirmenin üslubu çok önemli bir yer tutmaktadir. Yasamim boyunca, ölüm döseginde bile gazetecilere “memleket meselelerini” soran Ismet Inönü’den, “milli sanayi” özlemiyle ebediyete intikal eden Necmettin Erbakan’a kadar, onlarca siyaset insani, basbakanlar ve bakanlar gördüm. Ögrencilik yillarimin uzun siyasi yasaminda sahnede hep Demirel – Ecevit ikilisi vardi. Birbirlerini kiyasiya elestiren bu iki liderin üslupta nezaket çizgisini korumaya özen gösterdiklerine tanik oldum. Söylemek istediklerini ustaca ve zekâ kivrakligiyla yaptiklari esprilerle ifade ederlerdi. Mesajlar yerini bulur ama onur ve gurur hep ayakta kalirdi. Günümüz siyasetinde bu tabloyu görememek, Atatürk’ün kurdugu Cumhuriyet’in “devlet adami” çizgisinden giderek uzaklasildigini görmekten duydugum üzüntüyü hakli çikarmaktadir. Meydanlarda iktidar çevrelerinin takindigi üslup, muhalefeti tahrik edici bir hâl alinca, ne yazik ki, muhalefet de bu kervana katilmaktadir. Bu durumun yerel basina da yansidigini görmüs olmam, bu yazimi kaleme almamda etkili olmustur. Insanlar görüs ve düsüncelerini paylasmadiklari kimselerin karsisina aksini ispat ederek çikmalidirlar. Konulari çarpitmak, hele hele kendisinden ya da yazdiklarindan hiç bahsedilmedigi halde dogrudan konuya girip kisilere satasmak, yukarida da belirttigim gibi, insaf ölçüsünü tutturamamanin ve acizligin bir ifadesidir. Otuz yil ögretmenlik yapmis bir egitim neferine “emekli” sifatini bile çok görüp, “eski” diyebilen yazar arkadasimin bu üslubunu onun “yeni yetme” olusuna baglarsam, onun seviyesine düsmüs olmaktan korkarim. Keske meseleleri çarpitmak yerine, yazdiklarimin yalan ve yanlis oldugunu, iftira ettigimi ispatlayabilseydi. En pahali benzini kullanmadigimizi, kurbanlik hayvan ithal etmedigimizi, binlerce ögretmen atanma beklerken, iktidarin, yurtdisindan ögretmen getirme düsüncesinin yalan oldugunu söyleyebilseydi. “Nato’nun Libya’da ne isi var?” sözünün arkasinda duran bir Basbakanimiz ve tutarli bir dis politikamiz olduguna beni ve sizleri inandirabilseydi. Açilimlarin amacina ulastiginin örneklerini verebilseydi. Son yazimda yineledigim OECD ve TUIK istatistiklerine de inanmadigini ifade edebilseydi. Vatandasa hizmet askiyla yanip tutusan ÖSYM’nin üstün basarilarindan(!) neden hiç söz etmiyor? Bu arkadasimiz  “Basbakanin, seçimlerden önce, rakipleriyle televizyonda milyonlarin gözü önünde tartistigi, Dünya’nin neresinde görülmüs” diyenlerden mi acaba? Altin fiyatlari konusunda beni “ekonomi bilmezlikle” suçlayacagina, okudugunu anlayip, verdigim örnekte, yükselen altin fiyatlari karsisinda memur maasinin yillara göre ne kadar eridigini yani alim gücünü yitirdigini ve bunun yoksullasmanin bir göstergesi oldugunu anlatmak istedigimi anlardi. Aslinda, okudugunu çok iyi anladigindan emin oldugum fakat dogruyu yazmak yerine çarpitmayi tercih ettigini bildigim ve gazetemizde yakin geçmiste yapilan bir haberde, vatandasin altin alamadigini bizzat kendisi itiraf eden bu arkadasimiz, ekmekten, sudan bile alinan fakat pirlantadan alinmayan KDV’yi de anlatabilseydi keske. Gördügünüz gibi, degerli okurlarim, Torbali’da yasananlarla ülke genelinde yasananlar birbirinden pek farkli seyler degil. Daha önce de söyledigim gibi, hür Dünya’da iktidarlar elestirilir. Bu iktidari elestirenler, yarin, kendi görüslerine yakin bir iktidari da elestirebilmeli, dogruya dogru, yanlisa yanlis diyebilmelidirler. Demokrat olmak bunu gerektirir. Elestiriye, hele de hakli elestiriye tahammülü olmayanlar, ancak ve ancak diktatörlerdir. 12 Haziran günü sandik basina gidiyoruz. Oy verme anini, ülkenin yarinlari ve çocuklarimizin gelecekleri adina çok önemsiyorum. Oy verirken, duygularimizla degil, yasanan gerçekler dogrultusunda, aklimiz, mantigimiz ve sagduyumuzla hareket etmemiz gerektigine inaniyorum. Seçim ortaminda ülkemin içine düstügü gerginlik, siyasilerin söylemlerindeki seviye düsüklügü, birçok alanda kaliteyi yerlerde süründüren uygulamalar ve yukaridan asagiya dogru giderek toplumdaki saygi ve sevgi ortaminin onulmaz yaralar almasi pek çogumuzu oldugu gibi beni de fazlasiyla üzmektedir. Bu sartlar altinda yazmaya devam ederek, rahatsiz oldugum ortamin olumsuz örneklerine benzeme korkumdan, sohbetlerimiz esnasinda gazetemiz yetkililerine de daha önceden bahsettigim sekilde, yazilarima son vererek kösemi kapatiyorum. Önümüzdeki seçimlerin ülkemize hayirli olmasi dilegiyle sizleri yürekten selamliyorum.

Saygilarimla.

 

 

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web