BUGÜNLERDE gazetelerde çok önemli bir haber var. Okulda çekilen görüntü ve fotoğrafları sosyal medyada paylaşan öğrenciler, disipline sevk edilecek. Sosyal medyadan iftira atan, sarkıntılık yapan, bu mesajları yayalar ise okuldan uzaklaştırılacak.

Bu karar çok hoşuma gitti. Hatta daha da ağır kararlar almak gerekiyor. Cep telefonu kullanımını bile kısıtlamak lazım. Sosyal medya gün boyu sörf yapan öğrenciler büyük tehlikeler ile karşı karşıya. Kötü alışkanlıklar, küfürleşmeler, çeteleşme, fuhuş, içki ve uyuşturucu bağımlılığı gün gittikçe artıyor. Torbalı’nın liselerinde çok kötü haberler alıyorum. Duyduğum olaylar yüzümü kızartıyor. Öğretmenine bıçak çekenler, okul tuvaletinde fingirdeşmeler ve daha neler neler. Bu nesil nereye gidiyor. Ne oldu bize? Bence bu işlerin en büyük kaynağı sosyal medya ve internettir. Bir virüs gibi gençlerimizin kanına giren bu illete maalesef dur diyen yok. Tabi ki yasakçılığa karşıyız. Özgürlük çok önemli. Ama bu milletin ahlakına bozma özgürlüğünü kim kime vermiş? Özellikler 18 yaş altı gençliği korumak devletin anayasal görevi.

İşte bu yüzden olacak ki MEB’in aldığı kararın devamında şunlar var: Milli ve manevi değerlerin yanı sıra genel ahlak ve adaba uygun olmayan, yanlış algı oluşturabilecek tutum ve davranışlarda bulunmak da okuldan uzaklaştırma nedeni olarak sayıldı.

Sosyal medya yoluyla; bölücü, yıkıcı, ahlak dışı ve şiddeti özendiren sesli, sözlü, yazılı ve görüntülü içerikler oluşturmak, bunları çoğaltmak, yaymak ve ticaretini yapan öğrencilere ise okuldan atılma cezası verilecek. Atılan dönemeyecek.

Atilla’nın yeni hedefi: İzmir İl Başkanlığı

İzmir’de yayın yapan internet sitelerini takip edenler farketmiştir. Son günlerde AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ın durumu ile ilgili olarak çeşitli spekülasyonlar yapılıyor. Olası bir il başkanlığı değişikliğinde ismi geçen kişilerin başında Atilla Kaya geliyor. Son seçimde milletvekilliği sıralamasında istediğini alamayan Atilla Kaya yine de saha çalışmasına çok önem verdi. Seçilecek sıradaymış gibi çalıştı. Aslında Atilla Kaya bundan 1 yıl önce de il başkanlığına aday olmuş ama ismi genel başkanının masasına gitmemişti. Yeniden il başkanlığı için çalışma yürüttüğü artık herkesin malumu.

Siyasette bir türlü hak ettiğini bulamayan bir görüntü çizdi bugüne kadar. Bu süreçte il başkanı olarak geri döner mi, bilinmez. Ama mücadele aşkı gerçekten de önemli. İki kere Torbalı Belediye Başkan adaylığı, milletvekili adaylığı, il başkan adaylığı mücadelesi verdi. Torbalı’da ilçe başkanlığı yaptı. İzmir’de yaklaşık 4 yıl il başkan yardımcılığı yaptı. Neticede siyaset mücadele etmeyi gerektiriyor. Aradığını bulamadığın zaman kaçıp gidene “gel seni başkan yapalım” demiyorlar. Torbalılı bir ismin hedefini İzmir çıtasına kadar yükseltmesi önemlidir. Diğer siyasetçilerimizin de ufkunu ve hinterlandını genişletmesi gerektiğini düşünüyorum. Bakıyorum da çok dar bir alanda, aynı kişiler arasında top koşturuluyor. Sen, ben, bizim oğlan etrafında kısır bir çekişme var. Ertuğrul’da çıkan dedikodu hemen Tepeköy’e ulaşıyor ve orda kalıyor. İlerisi berisi yok. Bu anlamda siyaset yaptığını zannedenler bir adım ileri gidemiyor. Hedef küçük olunca etkisi de sinek ısırığı gibi oluyor.

Bu rekor kimin göğsünü kabartacak (?!)

İzmir’deki 30 ilçe arasında Torbalı, “okumaz-yazmaz” oranında 27. sırada yer aldı. 2008 yılında 25. sırada yer alan Torbalı’nın aradan geçen süre zarfında daha da gerilediği görülüyor. İlçe, son 4 yıldır 26.ve 27. sıralarda. Şimdi hal böyleyken İlçe Milli Eğitimin müdürü ve ekibi köyleri gezerek “okuma yazma seferberliği başlattık” açıklaması yapmış.

Biraz eski yıllara gidelim. Torbalı Kaymakamlığı, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Halk Eğitim Merkezi bu oranı aşağıya çekebilmek için okuma yazma seferberliği başlatmıştı. Kapı kapı dolaşan eğitim gönüllüleri vatandaşları tespit etti. Okumaz-yazmaz olanlar ise kurslara alınıp eğitime tabi tutuldu. 15-60 yas arasındaki kişilere yönelik eğitimler 2015 yılına kadar devam etti. Bu süre zarfında yüzlerce kurs açılırken, 10 bine yakın kişiye eğitim verildi. Sonuç ne, elde var sıfır. Bakın arkadaşlar, ben lafa değil icraata bakarım.

Bu rekor Torbalı’ya yakışmıyor. Bu kadar gelişmiş, elinde Türkiye’nin ekonomik başarılarını bulunduran bir ilçede 20 bin okumaz-yazmaz var. Bu rekor son yıllarda, üzerimize yapıştı kaldı. Kaymakam bey izinde, döner dönmez bu işe el atması lazım. Bu kadar cahillik başka bir ilçede yok. Laf olsun, reklam olsun, ‘bak çalışıyoruz, görün’ şeklinde haberler ile okumaz-yazmaz oranı düşmüyor. Bunu hepimiz gördük. Artık gerçek bir seferberliğe, çalışıyormuş gibi değil, çalışmaya ihtiyaç var.