Anayol üzerinde bulunan ruhsatlı evine 35 yıl boyunca elektrik ve su hattı döşeyemeyen Tosun ailesi 35 yıldır tulumbadan su çekip, lüküs lambası ışığında aydınlanıyor.

Saipler Mahallesi’ne giden yol üzerindeki kendisine ait tarlaya 35 yıl önce ev yapan ve burada yaşamaya başlayan Kazım Tosun, 35 yıldır elektrik ve su şebekeleri olmadan yaşamını sürdürüyor. Yaz ayının tamamını kışın da belirli dönemlerde burada kalan Tosun lüküs ışığında gecesini aydınlatırken elini, yüzünü yıkamak için de uzun yıllar evvel atalarımızın kullandığı su tulumbasını kullanmak zorunda kalıyor. Uzun yıllardır evine elektrik ve su bağlatmak için her yolu deneyen Tosun, bu ısrarında bir türlü başarılı olamayınca mücadelesinden vazgeçti. Televizyon, radyo, çamaşır makinesi, şofben, ütü gibi onlarca elektrik aletini Tosun, kış’tan kış’a görüyor.

TRAFO 700 METRE UZAKLIKTA

Kendisine ait olan evinde eşi ve oğluyla yaşayan ancak elektriğin olmaması nedeniyle sadece yaz mevsiminde burada kalan 70 yaşındaki Kazım Tosun, kış aylarını İzmir’de geçirdiklerini belirtti. Her türlü müracaatı yaptıklarını, evinin ruhsatının dahi olduğunu belirten Tosun, lüküs ışığında yaşamaktan bıktığını belirtti. Herkes gibi televizyon izlemek istediğini, rahatça banyo yapmak istediğini belirten Tosun, bu konuda büyük mağduriyet yaşıyor. Tosun’a ait olan evin dağlık ya da ulaşımı zor bir alanda olmaması ise ayrı bir trajikomik. Anayol üzerinde bulunan ve en yakın elektrik trafosuna sadece 700 metre uzakta olan Tosun su şebekesinde de aynı sorunu yaşıyor. Tulumba ile su çeken Tosun şartlarının zor olduğunu kaydetti.

‘ÇEŞMEDEN SU İÇMEK İSTİYORUZ’

Teknoloji çağında birçok teknoloji ürününü kullanamayan Tosun ailesi büyük sıkıntı yaşıyor. Doğa yaşamını çok sevdiğini ama çetin kış şartlarında elektriksizliğin zor olduğunu belirten Tosun bu yüzden kış aylarını İzmir’de geçiriyor. Yılın büyük bir bölümünü elektriksiz, susuz evinde geçiren Tosun, “35 yıldır bu evde yaşıyorum. Elektriği bir saat giden vatandaşlar ne yapacağını bilmezken ben 35 yılımı elektriksiz geçirmek zorunda kaldım. Tulumbadan su çekiyoruz. Tabaklarımızı yıkamak bile ayrı bir zahmet. Yetkililerin sesimizi duymasını istiyoruz. Çeşmeden su içmek, ampul ışığında aydınlanmak istiyoruz” diye belirtti. İbrahim DANIŞ