Güney Amerika: Renkli iç çamaşır giymekle kaderlerinin belirleyeceğine inanıyorlar. Örneğin kırmızı iç çamaşırı aşkı, altın rengi iç çamaşırı zenginliği, beyaz iç çamaşırı barışı simgeliyor.

Güney Afrika: Eskimiş bazı eşyalarını camdan dışarı atıyorlar.

Hollanda: Bir önceki yılın ruhlarını gönderme yaparak yeni yılın güzel geçmesi adına yılbaşı günü sokaklarda yaktıkları ateşin etrafından toplanarak yılbaşı ağaçlarını ateşe atıyorlar.

İngiltere: Yılbaşı gecesi, gece yarısından sonra eve ilk gelen kişinin şans getirdiğine inanılıyor,  gelen kişiye para ve ekmek veriliyor.

İspanya: Çoğunlukla geç yemek yemeye alışkın İspanyollar, yeni yıla güzel yemekler ve içkiler eşliğinde girmeyi tercih ediyorlar. Ayrıca:

Saatler 12’yi gösterdiğinde 12 adet farklı üzümü aynı anda ağızlarına tıkıştırarak yiyorlar. Bunun yeni yıl için şans getireceğine eski yıldan kalan kötü şans ve ruhların uzaklaşmasını sağladığına inanıyor

İspanyollar üzüm festivali için Madrid’deki Puerta del Sol gibi pazar yerlerinde toplanıyorlar. Kıptıkları eski kâğıtlarla kar yağdırıyorlar.

İsviçre: Yeni yıla girerken yere dondurma atıyorlar.

Yılbaşı günü iyi ve kötü ruhları simgeleyen kostümler giyerek yılbaşı kutlaması yapıyorlar.

İskoçya: İnsanlar birbirilerine vermek üzere ellerinde hediyelerle gezer. En yaygın hediye viskidir. Ayrıca ellerinde ateş ile gösteri yapan kişiler de İskoçya’da yılbaşı geleneklerinin bir parçasıdır. İskoçya’da ki bir diğer inanışa göre yeni yılda eve ilk gelen erkek, özellikle uzun ve yakışıklı ise o eve şans getiriyor. Bu nedenle, genç İskoç delikanlıları gece yarısından sonra geleneksel İskoç eteklerini giyerek ve bir şişe viski, bir avuç kömür ve kuru meyveli, limonlu ve bademli bir kek ile kapı kapı dolaşarak akrabalarını ve arkadaşlarını ziyaret ediyor.

İtalya: İç çamaşırı geleneği burada da vardır. Yeni yılda şans ve neşe getirdiği inancıyla İtalyan erkekleri, kız arkadaşlarına, karılarına ve annelerine kırmızı iç çamaşırı hediye ederler.

Copacabana da deniz süsleniyor

Japonya: Miladi Takvim’e geçiş yapmış olsa da yeni yıl kutlamaları halen gelenekseldir. Dindar Japonya yılbaşında tapınaklara giderek dua eder. Tapınakların çanları aynı anda 108 kere çalınır. Yeni yıla çan sesleriyle girilir. Budist inancına göre bu saflığı getiriyor. Aynı zamanda onlara göre gülümseyerek yeni yıla girmek de şans getiriyor. Bunun şeytanı uzaklaştırdığına inanılır.

Yılbaşında yemek için Mochi adı verilen içi pirinçli kekler pişirilir.

Ayrıca Japonlar, yeni yıla girerken evlerin girişine örtüler ve ip asıyorlar. Bunun hem kötü ruhları kovmak, hem de yeni yılın kendilerine şans ve mutluluk getireceğine olan inançtan yapıyorlar.

Saatler gece yarısını gösterdiğinde ise yeni yıla mutlu girebilmek için yüksek sesle kahkaha atmaya başlıyorlar.

Kolombiya: Yıl boyunca çok seyahat etmek isteyen kişiler, yeni yıla ellerinde boş bavullar ile sokaklarda dolaşarak girer. Böylece yeni yılda bol seyahat etmeyi umuyorlar.

Panama: Yeni yıla girmeden önce önemli kişilerin kuklaları yapılır. Bunlar yakılır. Bu bir sevgi gösterisi şeklindedir. İnsanlar, sevdikleri kişilerin kuklalarını yakarak onların yeni yıla taze bir başlangıç yapmasının yanında sağlıkla şansla gireceklerine inanıyorlar.

Bu kuklalara Muneco adı veriliyor.

Peru: Her yıl Aralık ayının sonunda insanlar Peru’da bir köye giderek birbirlerini yumrukluyorlar. Böylece yeni yıla daha rahat gireceklerini düşünüyorlar.

Portoriko: Bir kova suyu camdan dışarıya atıyorlar. Böylece kötülükten kurtulduklarına inanıyorlar.

Romanya: Bozuk paralarını nehre atıyorlar ve bunun onlara şans getireceğini düşünüyorlar.

Belçika gibi Romanyalılar da inekleriyle iletişim kurmaya çalışıyorlar. Ancak eğer bunu başarırlarsa yeni yılın onlara kötü şans getireceğini düşünüyorlar.

Sibirya: Sibiryalılar soyunup donmuş suyun içine giriyorlar.

Şili: Kaybettikleri insanların mezarına giderek bir gece onlarla kalıyorlar.

Tayland: Birbirlerine kovayla su atıyorlar.

Türkiye ayrı bir makale konusu.

Bitti …