Dikkatinizi bir konuya çekmek istiyorum.Hırsızlıktan değil hırsızlıklardan dertli. Yani ara sıra olan hırsızlıktan değil, sık aralıklarla yaşanan hırsızlıklardan dertli olan bir yerleşim alanı var. Yaşanan olaylardan dolayı maddi zarar gördüğü için değil zanlıların yakalanmadığı için sıkıntılı olan kişiler var.

Bölgede yaşayan esnafın durumunu bir düşünün.Akşam kepengini kapatıyor evine gidiyor. Yastığının yanı başında gece yarısı çalan telefonuna ‘Eyvah soyulduk’ düşüncesi ile cevap veriyor.

Makûs talihi değil, iyi kaderi değişen, her gün güzelleşen ve cazibe haline gelen Ayrancılar’ın geldiği noktadan bahsediyorum. Gelişmesi gün geçtikçe yavaşlayan, kanser hastası gibi gün geçtikçe aksayan, verimsiz bir hal alan Ayrancılar’da bir değil birçok dert var. Neyse ki Cevdet Kıvılcım gibi biri var ve her sorunu çözmek için mesai kavramı düşünmeden çalışıyor. Ayrancılar ilçe olsun mu diye referandum yapılacak olsa yüzde 5 hayır oyu çıkmaz diye düşünüyorum.

Güvenlik olaylarında zafiyet yaşanıyor. Bölge sakinleri ‘Jandarmada yeterli personel yok, ellerinden geleni yapıyorlar. Hangi bir yere yetişecekler’ diyerek Jandarma karakolu personeline de sahip çıkıyorlar. İşin üzücü tarafı Metropol ilçeyiz. Ayrancılar da en büyük yerleşim alanlarından biri.Ancak nedense herhangi bir emniyet birimi,polis noktası ve Karakol yok. Yazıbaşı, Pancar, Ayrancılar ve çevre köyler olmak üzere 50 bin kişinin yaşadığı bölgeye bakıyorlar ama 50 personel yok. Sorun ne kadar büyük siyasetçi ve bürokrat düşünsün.

ELEŞTİRİ İLE HAKARETİN ARASINDA DAĞLAR VAR

Siyasetçilerin söylemlerinde bazı zamanlarda çok absürt yaralayıcı ifadeler yer alıyor. Bazı zamanlar oluyor ki TV’ler tartışmayı canlı verdiğinde ev hanesinin terbiyesi bozulmasın diye kanal değiştirenler var. Siyasetçi bu şekilde olunca yandaş yapımcı ve moderatore yaranacağım edasıyla saldırı ve hakaret ederken kendinden geçiyor. Bugün Cumhurbaşkanına yaranacağım diye kanal satın alan siyasetçiler var.Bırakın artık iş adamının neler yaptığını.

Ben Ankara’daki siyasetçilerin sataşma ve kavgasını kastetmek istemiyorum. Ben tabandaki bazı haddini bilmezlerin herhangi bir partinin lideri için söylediği ağza alınmayacak hakaretlerden bahsediyorum. Geçtiğimiz gün CHP Milletvekili Mustafa Balbay ile AK Partili Milletvekilimiz Atilla Kaya’nın meclis kürsüsündeki tartışması sosyal medyaya düştü. Ne kadar güzel bir tartışma hakaret yok, tatlı bir atışma. İzleyenler keyif alıyor.

Ancak bazı kişiler var ki Tayyip Erdoğan’a hakaret ederken kendinden geçiyor. Tek taraflı değil,bir başkası ise Kemal Kılıçdaroğlu’na hakareti görev biliyor. Bir genel başkana hakaret etmek bu kadar kolay olmamalı. Siyaset bu kadar ayağa düşmemeli. Bugün Erdoğan ile Kılıçdaroğlu kendi hayatından vazgeçmiş memleketin bekası için siyaset yaparken haddini bilmez kişilerin küfür içeren hakaretleri hiç yakışık almıyor.

Küfre dayanan şekilde hakaret edenlere bir bakıyorum da. 3 adet koyun versen tren yolu kenarında göz kulak ol desen trene kaptırır. Ama oturduğu yerden memleketi yönetecekmiş gibi konuşur. Atalarımızın dediği gibi dilin kemiği yok.

BELEDİYE İTFAİYE ARSASINI İPTAL ETMİŞ

İtfaiyeyi yaza yaza bir hal olduk, ama olsun. Memleket için bir şey yapabiliyorsak sonuna kadar mücadele ederiz. Bilindiği üzere Pancar, Ayrancılar, Yazıbaşı bölgesi aldı başını gidiyor. Bölgede binlerce ev, yüzlerce fabrika, tesis, işletme olmasına rağmen çıkabilecek bir yangına ya da gerçekleşecek bir kazaya müdahale edecek bir itfaiye merkezi bulunmuyor. Bir haftadan bu yana haber merkezimizle bu konuyu paslaşıyoruz.

Çok yazdık, çok haber yaptık. Yeterince gündem oluşturabildik ki İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’ndan telefon aldık. Biz daha önce Torbalı Belediyesi’nin Ayrancılar’a İtfaiye Merkezi yapılması için arsa bağışladığını yazmıştık. Ancak telefonla görüştüğümüz yetkili, kendilerine devredilen arsa için hazırlıklarını tamamladıklarını, tam bölgeye bir istasyon yapılacakken, belediyenin bedelsiz olarak tahsis ettiği arsayı geri aldığını söyledi.

Bu da geçtiğimiz aylarda gerçekleşen bir meclis toplantısından alınan “Bedelsiz arsa bağışıyla” ilgili karardan kaynaklanmış. Ancak belediye yer vermedi diye bölgeye kurulacak olan merkezden neden vazgeçilir anlamış değilim. Büyükşehir yeni bir arsa alması ya da var olan bir arsasına merkez yapması çok mu zor? Bu konunun takipçisi olacağız. Aksi takdirde oluşacak her zarardan, gazete olarak, gazeteci olarak bizde sorumluyuz. Biz bu sorumluluğu taşımayız. Elimizden geldiğince takip edeceğiz. Peşin söylemekte fayda var, takipçiyiz.

TORBALI’DA DA MAYMUN BESLEYEN KİŞİLER VAR

NASA uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylık ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel’in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: “Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek…” diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : “Maymunu iyi besle!”