KUZENIM Emre Kaplan henüz 19 yasinda bir genç. Su siralar üniversite ögrenimini tamamlamak için Istanbul’da bulunuyor. Geçenlerde bana attigi bir elektronik posta hosuma gitti ve bu iletiyi  köseden yayinlamamin isabet olacagini düsündüm.
Anlasilan bizim amcaoglunda da yazarlik kabiliyeti var. Iste Emre Kaplan’in ibretlik elektronik postasi ve bizim hayatimizdan küçük bir hikayecik.
Sosyoekonomik yapisi zayif bir aile … Evin babasinda kahvehane kültürü var (egitim durumu ilk okul 3. sinif terk) , anne de klasik Türk tipi ev hanimi (ataerkil aile yapisindan ötürü pasif karaktere sahip) ve bir de evin küçük oglu var (hasere mi hasere)
Bir aksam üstü tüm aile bireyleri oturma odasinda, babanin istedigi TV. programini izlerken, evin küçük oglu sikilir ve mutfaga dalar; mutfaktan buldugu bir tencere ve bir kasigi alir. Kendince müzik yapmak ister , kasigi tencereye vurmaya anlamli sesler çikarmaya çalisir tabii bu da gürültü sebebidir. Evin reisi olan baba : KAFAM SES GÖTURMUYO (klasik köylü tabiriyle) der ve isin promosyonu olarak çogu bir güzel pataklar . Artik bizim veletin içindeki MOZART hakki rahmetine kavusmustur; ama onu gömemez, hep içinde bir yerlerde bitkisel hayatta dahi olsa yasatir.) Günler aylari , aylar yillari kovalar çocuk artik genç olmustur geçimini saglamak için bir ise baslamaya karar verir ve TORBALI SANAYI SITESi ‘nde bir KAPORTACI’da ise baslar. Is sikicidir, ruhunu rahatlamak ister , ezilen benligini ORHAN BABA’nin sarkilarinda , askini ifade etmenin yolunu UMIT BESEN , ARIF SUSAM ve CENGIZ KURTOGLU gibi ölümsüz sanatçilarin sesinde bulur. Zaman böyle akar gider, gencin saçlari eskisi kadar siyah degildir, beli yillar önceki kadar dogru ve kusursuz durmuyordur, yani gencimiz artik genç degildir ve bu arada BagKur’dan emekli olmustur. Fazla tütün içmekten akciger kanseri denen illet onu hastane köselerine mahkum etmistir. Yasli bedeni, kanser illetinin acisina fazla dayanamaz ve eskiden genç olan ihtiyarimiz hakkin rahmetine kavusmustur. Cansiz bedenini SUBASI MEZARLIGINA defnederler. BIR MOZART HENUZ DOGMADAN ANLAMSIZ BIR HAYAT YASAYARAK BIR AMELE GIBI ÖLMUS OLUR ! Siz hangisisiniz ; MOZART, EDISON ,EINSTEIN ?

BIR TORBALI GERÇEGI DAHA…

TORBALI nereye gidiyor? Otuz, kirk yil sonra bizi nasil bir Torbali panaromasi bekliyor. Gelin bu sorunun yanitini titizlikle saptanmis bir iki rakamin isiginda vermeye çalisalim. Yillik nüfus artis hizimiz yüzde oniki.. Torbali’ya disaridan giren para akisinin yillik artis orani ise yüzde üç civarinda.. Bu rakamlari tespit eden kisi son derece maharetli bir istatistikçi olan Ertan Unver. Ve ona göre nüfus artisi ile para akisi arasindaki bu çelisik durum Torbali’nin en bas meselelerinden birisi.. Ve bu oranlar bu seviyeleri izlemeye devam ederse Torbali’nin 2050 yilina kadar tam bir kesmekese sürüklenecegi öngörüsünde de bulunuyor..Yapilmasi gereken sey ise tirmanan nüfus artisini yavaslatmak ve en önemlisi Torbali’ya sicak para akisini temin etmek.. Bu da yerel yönetimlerin yapacagi projelere bagli bir mesele.. Torbali’ya disaridan kaliteli nakit akisi saglamak..Bunun için kullanilabilecek vasitalardan bir tanesi ve en önemlisi Turizm..Yani Metropolis’i göbeginden Torbali’ya baglamak, gerekirse insa edilecek kestirme bir kara yoluyla antik kenti sahile ve Selçuk’a baglamak. Torbali’nin kurtulusu bu ilçeye gerçekten de ayagi yere basan, bilimsel ve rasyonel projeler tatbik etmekten geçiyor. Yoksa sanayinin merkezi bir fukara kesmekesi olmaya devam ederiz.