Yangınların söndürülmesinin hemen ardından başlayan çalışmalarda önce alevlerin zarar verdiği alanda hasar tespit çalışması yapılıyor. Orman mühendisleri ve uzmanların katıldığı çalışmada kesilecek ağaçlar damgalanıyor. Ağaçların kesimi için orman köylülerine duyuru yapılıyor. Kesilen ağaçlar istiflendikten sonra ihaleyle satılıyor, böylece ekonomiye kazandırılıyor. Alevlerden az hasar alan ağaçlar ise doğal gençleşme için sahada bırakılıyor. Toprağın yeni fidanlara hazırlanması işlemleri ise sahadan ağaçların çıkarılmasıyla başlıyor. Alandaki örtü, dozerlerin önüne takılan ve “tarak” denilen ekipmanla temizleniyor. Bu işlemin ardından yine dozerlerin yardımıyla toprak sürülüyor. Havalandırılmış toprak, dikilecek fidanların en iyi şekilde büyümesi için hazır hale geliyor. Bu çalışmalar, arazi koşulları nedeniyle dozerlerin çalışamadığı yerlerde insan eliyle yapılıyor. Bütün işlemler fidan dikim sezonu öncesinde bitiriliyor. İklim koşullarına ve bölgelere göre farklılık gösteren fidan dikim sezonu, İzmir ve Manisa’da kasımda başlayıp martta sona eriyor.

“YANAN ALAN GEÇEN YILA GÖRE 4’TE 1 AZALDI”

İzmir Orman Bölge Müdürü Zafer Derince, İzmir ve Manisa’daki 1 milyon 100 bin hektarlık orman alanından sorumlu olduklarını, bu sahaların da genelinin yangına duyarlı kızılçam ağaçlarından oluştuğunu anlattı. Yüksek kesimlerde kestane ve meşe de bulunduğunu kaydeden Derince, kızılçamların olası yangın sonrası yeniden çimlenme, doğal gençleştirme ve büyüme enerjisi bakımından çok ideal bir tür olduğunu dile getirdi. Derince, bu yıl İzmir ve Manisa’da 230 orman yangını çıktığını, yaklaşık 780 hektar alanın zarar gördüğünü ifade ederek, “Geçen seneyle mukayese ettiğimizde orman yangını sayısı hemen hemen aynı. Yanan alan ise 4’te 1 daha az. Bu da daha etkin ve etkili müdahaleyle oldu.” dedi. Ormanların anayasayla korunduğunu, yanan alanların o yıl içinde tekrar ağaçlandırılmak zorunda olduğunu anlatan Derince, “Kamuoyunda yanlış bir algı var, ‘Yanan alanlar imara açılacak.’ diye. Kesinlikle 1 santimetrekaresi bile ranta, imara açılmaz. Yanan alanların tamamı, fazlasıyla beraber ağaçlandırılacak. Bu sene yanan alanları, 4-5 sene içinde uzaktan bakıldığında yeşil olarak görebileceğiz.” diye konuştu.

“ATEŞE DAYANIKLI SERVİ DİKİYORUZ”

Derince, yanan alanlara doğal türü olan kızılçam dikeceklerini kaydederek, şöyle devam etti: “Farklı bir türe gitmek doğru olmaz zaten. Bunun yanında yanan alanların rehabilitesinde önce yangın emniyet yolları planlıyoruz, yolların etrafına 5-6 sıra ateşe dayanıklı servi dikiyoruz. Dere içleri ve tarım alanları kenarlarına servi ve zeytin gibi türler dikiyoruz. Böylece gelecekte olası yangınlara karşı daha dayanıklı, müdahaleyi kolay yapmayı sağlayacak bir orman oluşturuyoruz. Diktiğimiz fidanlara, bir bebeğin bakımı gibi 5 sene boyunca bakıyoruz. Çapalıyoruz, tutmayanların yerine yenisini dikiyoruz. Etrafında büyümelerini engelleyecek çalılılar varsa kesiyoruz. Bu fidan kendini koruyacak, kendi başına büyüyecek duruma gelinceye kadar bakımları yapılıyor.” Bu yılın ocak-mart döneminde 5 milyon 100 bin fidanı toprakla buluşturduklarını belirten Derince, “Bu yıl yanan alanlara yaklaşık 1,5 milyon fidan dikeceğiz. Ayrıca boş alanlara yönelik ağaçlandırma çalışmalarımız var. Onlarla beraber sayı 2 milyonu bulacak.” dedi. ARZU KEÇECİ