GEÇTIGIMIZ Pazartesi aksami ço-gunlugunu Büyük Torbali men-suplarinin olusturdugu takimlarla bir hali saha maçi yaptik. Ayni gazetede çalistigimiz arkadaslarla ayni sahada ter dökmenin güzelligini yasadik. Arkadaslarimin maç esnasinda gösterdikleri performanslari ince detaylarina kadar analiz ettim.
Iste Büyük Torbali mensuplarinin saha içindeki profilleri:

ABDULVAHAP OLGUN: Teknigi yerinde, iyi top çeviriyor ve oyun kurabilme becerisine sahip ama kendisini kondisyon açisindan zayif gördüm.
Bir ara, takimi kendi yari alaninda top-layarak, onlardan iyi savunma yapmal-arini istedi ve böylece antrenörlük yönünü de konusturmus oldu.
Ancak Napolyon Bonapart’in “savunma halindeki birlik yenilmeye mahkûmdur” sözünün dile getirdigi gerçegi iskaladigi için takimi yenilgiden kurtaramadi.

VOLKAN BAYRAM: Bizim takimda oldugu halde bir ara onun diger takim adina çalistigini düsündüm. Rakip kalenin önüne adeta kamp kurdu. Hani eline bir bardak çay alsa hem çayini yudumlayabilir hem de gol atma çabasina girisebilirdi. O kadar rahatti yani…
Ayagina geçen bir yigin net gol pozisyonunu cömertçe harcadi. Ben hala onun diger takim hesabina çalistigindan süpheleniyorum.

GÖKHAN YALKALK: Maçtan önce sirtinda Milan formasini görünce epey tirstim ama maç baslayinca ayaklarindan ziyade çenesini kullandi.
Çok kostu ama bos kostu… Ilerleyen haftalarda kendisine gelecegini umuyorum.

VEDAT GÖKÇAY: Eger maçtan önceki isinma turlarinda kostugu gibi maçta da kossaydi neticeyi bir nebze olsun degistirebilirdi.
Iyi niyetli oynadi, takiminin galip gelmesini cani gönülden istedi. Ara sira da bizim forvet oyuncularina sert müdahalelerde bulundu.
Aslinda sakin çocuk ama ansizin parlayabiliyor.

EMRAH SERBEST: Askerligini komando olarak yapan bu arkada-simiz, komandolugu nizamiye kapi-sinda birakip sivil hayata adim atti-gindan beri kondisyon denilen sihirli kavrami unutmus.
Ekonomi konularinda genis bir bilgi birikimi olan Emrah Serbest sahada iyi niyetli mücadele etti ama ekonomi de oldugu gibi futbolda da iyi niyet fazla bir ise yaramiyor.
Ilerleyen haftalarda komandolugun geregini yerine getirecegini umuyorum. Kondisyonunu gözden geçirmesi sart.

ISMAIL SOYKAN: Sahanin en yasli oyuncusuydu ama gençlere istahli oynamanin nelere kadir oldugunu gösterdi.
Savunmada aslanlar gibi mücadele etti, rakip oyunculara geçit vermedi. Penaltidan attigi golle de iyi bir teknige sahip oldugunu gösterdi.

HAKAN YAMANER: Kalesinde 10 gol görmesine ragmen bir o kadar da mutlak golü kurtararak gecenin iyi isimleri hanesine adini yazdirdi.
Hatta bir ara penalti bile kurtardi.
En büyük sansi da Volkan Bayram gibi ayaginin ayari olmayan bir forvetle sik sik karsilasmasi oldu.
Herseye ragmen 10 tane gol yemekten kurtulamayarak futbolun acimasizliginin kurbani oldu. Bu arkadasimiza geçmis olsun dileklerinde bulunuyoruz.
Umarim üzerindeki soku bir an önce atip sahalarda tekrar boy gösterir.

BIR DE KENDIMI YAZAYIM: Savunmada, rakip gol akinlarinin önünde Çin Seddi gibi durdum. Korner atislarinda rakip kalenin önüne giderek gol sansi denedim..
Bir kaç defa gol ile burun buruna gel-dim. Sanirim fena oynamadim. Maçtan sonra sol kaval kemigimde meydana gelen sisligin müsebbibi arkadasi aradim ama bulamadim…