TORBALI’NIN entelektüel mahallesi olarak anılan Yazıbaşı, adeta yaprak dökümü yaşıyor. Emekli Öğretmen ve köşe yazarımız İsmail Yılmaz, Eski Belediye Başkanı Mümin Bulut ve son olarak da Ali Haner… 65 yaşında hayata gözlerini yuman Ali Haner, doğa aşığı, okuyan, araştıran, yaşadığı çevreye duyarlı, güler yüzlü bir kişilikti. Yazıbaşı doğumlu olan Haner’in eğitim hayatı Yazıbaşı İlkokulu, Torbalı Ortaokulu, Salihli Lisesi ve Ege Üniversitesi’nde geçti. Yüksek Ziraat Mühendisi olan Haner, Kars, Burdur, Amasya ve son olarak Söke’de görev yaptıktan sonra Torbalı’ya döndü. Hayatı, gerek mesleği gereği gerekse de özel merakından dolayı doğa ile iç içe geçen Ali Haner, son yazılarından birini de ‘Zeytin’e ayırdı. Emekli öğretmen Günnur Haner ile evli olan merhumun 2 çocuğu vardı. 3 yıldır tedavi gören Ali Haner, evinde hayata gözlerini yumdu. Vefatı ile ailesinde, yakın çevresinde ve tüm Torbalı’da derin üzüntü yaratan başarılı eğitimcinin arkasından yetiştirdiği öğrenciler Türkiye’nin dört bir yanından üzüntülerini iletti.

FIKRA TOPLUYORDU
Onu anlatırken birçok tanımlama kullanılabilirken en dikkat çekici özelliği sahip olduğu fıkra arşivi idi. Hafızasında binlerce fıkrayı ezbere bile Ali Haner köşe yazılarını da en az 5-6 fıkra ile süsler, akıcı bir üslup kazandırırdı. Kişisel kütüphanesinde el yazısı ile yazılmış yüzlerce fıkra, veciz söz bulunan Ali Haner, zengin bir kitap hafızasına sahipti.
SOSYAL MEDYADA SEVGİ SELİ
Ali Haner’in arkasından Türkiye’nin dört bir yanından öğrencileri, meslektaşları üzüntülerini iletti. Tüm mesajlarda ortak payda Haner’in ne kadar değerli, güler yüzlü bir insan olduğuydu. İşte o mesajlardan bazıları:

Sami Dur: Yazmanın zor olduğu anlar, 32 yıl önce bizler 14 yaşında küçük bir çocukken sizlerle tanıştık. Bizlere meslek sevgisini sizler aşıladınız, üzerimizde mutlaka haklarınız var, bizim de varsa helal olsun size.
Süleyman Tomba: Torbalı’mızın ve Yazıbaşı’nın medarı iftiharı, sevilen sayılan emekli Yüksek Ziraat Mühendisi Ali Haner ağabeyimizi kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyiz. Allah rahmet eylesin. Erken oldu be Ali Abi!
Mehmet Yalçınkaya: Köylüm, Sevgili ağabeyim Ali Haner’i kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içerisindeyim. Hani bazen insanın gırtlağına yumruk gibi bir şey düğümlenir ya, işte su anda o durumdayım. Güle güle güzel insan.
Ünzile Karagöz: Memuriyet hayatımın ilk basamağı ilk müdürümdü. Çok kısa bir dönem olmasına rağmen insanı sevmeyi ve değer vermeyi öğreten yanıyla daima sevgiyle saygıyla andığım biri olmuştur.
Mehmet Korkmaz: Sevgili hocam siz hocalıktan ziyade bizim arkadaşımız can dostumuzdunuz. Gökhöyük ve Torbalı camiasının başı sağ olsun.
Uğur Pırlak: Söke Ziraat’ten yıllar sonra Hocamın yazılarını internet üzerinden takip ediyor büyük bir keyifle okuyordum. Biçerdöver derslerimiz çok zevkli geçerdi. Allah’ım rahmet eylesin.

YARIM ASIRLIK DOSTLUK
Ali Haner denilince şüphesiz akla ilk gelen isimlerden biri yakın dostu Doktor İbrahim Öz oluyor. 51 yıllık dostlukları olan, eğitim hayatları birlikte geçen Öz ve Haner’in yakınlığı yarım asrı devirmişti. Çok büyük üzüntü içerisinde olduğunu söyleyen İbrahim Öz, “Çok üzgünüm. Çok değerli bir insandı. Okuyan, araştıran, insanları seven, duyarlı bir insandı. Yazıbaşı’nın aydınlık yüzüydü. Üzüntümü kelimelerle anlatmak çok zor. Hepimizin başı sağ olsun.

Haner’in Yazıbaşı’dan kadim dostlarından olan Yüksek Ziraat Mühendisi Erol Sakızlı da benzer sözcüklerle üzüntüsünü dile getirdi. 46 yıllık dost olduklarını anlatan Sakızlı, “Çok üzgünüm. Birlikte yedik, içtik okuduk. Meslek hayatı bizi Türkiye’nin çeşitli bölgelerine savurdu ama yine dönüp dolaşıp Yazıbaşı’da buluştuk. Çok mümtaz, kıymetli bir insandı. Allah rahmet eylesin” dedi.

HELALLİK İSTEMİŞTİ:
Ali Haner, hasta yatağında yazdığı 24 Kasım tarihli köşe yazısında okuyucularından şu dizelerle helallik istemişti:
“Bilenler bilir, ziraatçı geldik ziraatçı gidiyoruz.
Şöyle dizeminden hakkınızı helal edin.
Doyamadım bu ulu ağaçlara…”