Her konuda olduğu gibi dua etmede de tartışmasız örnek alacağımız tek rehber Allah rasulü olacaktır. O, hemen her hareketinin arkasından olumlu veya olumsuz dua eder. Yani Allah’ım şunu ver şunu verme şeklinde niyazda bulunmuştur. Dolayısıyla O’nun duaları bir hayli çok ve değişiktir.

Ancak biz ümmeti için, onun dualarını örnek almakla beraber,  yaptığı duaların tümünü aynen yapabilmek oldukça zordur. Elbette yapan Allah dostları yok değildir. Bizler dua ederken uymamız gereken genel uygulamaları bilmememiz, bizim için büyük bir önem arz eder.

Bu konuda uymamız gereken konuların başında dua ederken öncelikle Kur’an-ı Kerimdeki dualardan derdimizle, ihtiyacımızla ilgili olanı seçmeli, sonra da peygamberimizin yapmış olduğu dualarla devam etmeliyiz. Daha sonra da içimizden geldiği şekilde derdimizi ve isteğimizi Rabbimize arz etmeliyiz.

   BÜLBÜLÜN FİGANI

Dua ederken peygamberimizin tavsiye ettiği vakitleri seçmeli. Sene içerisinde Cuma günü ve geceleri, Ramazan ayı süresince, Arefe günleri, bu zaman dilimleridir. Günlük hayatımızda ise Seher vakitleri Rabbimizin tavsiye ettiği dua zamanlarıdır. Kur’an’da Rabbimiz, hoşuna giden dua vakti için “Ve seher vaktinde o kimseler istiğfar ederler” buyurur.

Peygamber efendimiz de “Gecenin üçte biri kaldığında Allahü Teala birinci kat semaya tecelli ederek (Oradan kullarına hitaben): Yok mu istiğfar eden, onu mağfiret edeyim, yok mu isteyen dilediğini vereyim, yok mu dua eden duasını kabul edeyim” buyurur.

Yakup aleyhisselam, oğullarının affedilmeleri için dua etmiştir. Bu duasını hemen değil seher vaktini bekleyip yapmıştır. Oğulları da bu duaya “âmin” demişler. Bunun üzerine rabbimiz “Ben onları affettim, hem de peygamber yaptım” buyurmuştur. Düşünüyorum da “Bülbülün seherlerdeki figanı boşuna değilmiş” diyorum.

Hiç şüphesiz bu zikrettiğimiz vakitlerin dışında da duanın kabul olduğu anlar vardır. Mesela, her hangi bir zamanda, kulun darda kalıp çaresizlik içinde rabbine yakardığı anlar bunlardan biridir.

Ayrıca namaz ve ezan arası yapılan duanın reddolunmayacağı hadisi şerifte açıkça bildirilir ve bu vakitte dua etmeye teşvik vardır.

  HAFTAYA ÜÇ AYLAR BAŞLIYOR

Bir başka hadisi şerifte “Oruçlunu duası reddolunmaz” buyrulur. Böylece hem oruç tutmaya hem de oruçlu bulunduğumuz esnada dua etmeye teşvik edilir.

Aslında vakitlerin şerefi insanın bulunduğu halle yakından alakalıdır. Mesela seher vakti, insanın kalbinin saf, dünya meşgalelerinden uzak, sıkıntısız olduğu vakitlerdir. Dolayısıyla Rabbimize yönelirken içinde bulunduğumuz halet-i ruhiye de önemlidir.

Cuma günleri ve arefe günleri de Allah’ın rahmetine talip olma, hazır bulunma zamanıdır. Belki bu zaman dilimlerinde bizim kavrayamadığımız çok değişik durumlar vardır. Bize düşen tavsiye edilen bu zamanları değerlendirmektir.

Bir başka hadisi şerifte de “Kulun Allah’a en yakın olduğu an secde halinde bulunduğu andır. Secde de Allah’ çok dua edin” buyrulur. Secdede üç defa “sübhane rabbiyel ala” denilir. Ancak imam değilsek secdeyi uzatıp dua etmekte bir mahzur yoktur. Haftaya Ramazan’ın müjdecisi olan üçaylar’a gireceğiz. Rabbim Ramazana kavuşmayı da nasip etsin. Dua konusuna inşallah,  devam edeceğiz. Şimdilik hayırlı cumalar.