Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube ve Selçuk, Bayındır ve Tire Temsilcilik yürütmeleri ile Eğitim-Sen üyeleri, Torbalı ilçe temsilcileri Nuri Önder’e açılan soruşturmaya ilişkin basın açıklamasında bir araya geldi Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal, açılan soruşturmanın ülkede tek olması nedeniyle, Torbalı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin görevi kötüye kullandığını ifade ettiler. Şube Başkanı Vardal, pandemiye ilişkin alınması gereken tedbirlerin alınmadan ve atılması gereken adımların atılmadan yüz yüze eğitime geçildiğini ve bu durumun hem öğrenciler hem öğretmenler hem de aileler için ciddi bir risk teşkil ettiğini vurgulayarak, sendika genel merkezinden Türkiye genelinde temsilciliklerin bulunduğu yerlerde güncel olarak vaka durumunu kamuoyuyla paylaşmak, bunun yanında alınması gereken önlemlerin ve atılması gereken adımların yerellerde İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine, merkezde ise Milli Eğitim Bakanlığı’na hatırlatılması gerekli durumlarda basın açıklamaları yaparak bu çalışmaların kamuoyuna duyurulması kararı alındığını hatırlattı. Tüm bunların anayasa ile güvence altına alınmış sendikal haklar ve çalışmalar olduğunu ve ilçe yöneticimiz Nuri Önder’e açılan soruşturmanın ülke çapında tek örnek olması nedeniyle duygusal ve kişisel menfaat ya da siyasal çıkar beklentilerinden kaynaklanan bir görevi kötüye kullanma olduğunu düşündüklerini ifade ettiler.

“KİŞİSEL MENFAAT VE SİYASAL BEKLENTİLERDEN KAYNAKLI GÖREV KÖTÜYE KULLANILIYOR”
Yapılan basın açıklamasında konuşan Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal, “6 Eylül itibariyle yüz yüze eğitime geçildi. Sendika olarak yüz yüze eğitime geçilmesini en çok bizler istiyorduk lakin bunun, gerekli tedbirlerin alındığı ve riskin minimuma düşürüldüğü koşullarda gerçekleşmesi gerektiğini savunuyoruz. Bir buçuk yıl kapalı kalan okullarda gerekli tedbirler alınmadan yüz yüze eğitime geçiş yapıldı. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Genel Merkezi bu durum karşısında okullar açılmadan, okullardaki eksikleri tespit edip kamuoyu ile paylaşmak ve yetkilileri göreve çağırmak üzere basın açıklaması kararı aldı. Torbalı İlçe Temsilcimiz Nuri öğretmen, bu karar doğrultusunda sendikal görevlerini yerine getirirken ülkede örneği olmayan bir soruşturma ile karşı karşıya kaldı. Bizler bu durumu Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube olarak İzmir İl Milli Eğitim Müdürü ile görüştük ve durumu aktardıktan sonra Nuri öğretmene yönelik açılan idari soruşturmanın kişisel menfaat ve çıkar duygusu ile kaynaklanan, kurumsal yetkinin kişisel çıkar doğrultusunda kullanıldığını, bunun görevi kötüye kullanma olduğunu düşündüğümüzü ifade ettik ve bu soruşturma garabetine son verilmesi talebimizi ilettik. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün temsilcimiz ile ilgili apartmandan bozma bir binada eğitim gören sağlık meslek lisesinin sağlıklı ve güvenli bir binaya taşınmasını istemesi nedeni ile basına yatığı açıklamalardan dolayı geçen yıllarda da açtığı soruşturmalar da göz önünde bulundurulduğunda bu soruşturmaların baskı yıldırma ve mobbingden başka bir anlamının olmadığı görülecektir. Ve bir kurum yöneticisi eksiklerin giderilmesi yönündeki beyanlarından dolayı yasa ve sözleşmelerle güvence altına alınmış sendikal eylemlere ve yöneticimize dönük hasmane bir tutum içerisine girmiş, arkadaşımıza dönük asıl, mesnetsiz iddialar ileri sürmüştür. Bu durum kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.

“BAKANLIĞA DA SORUŞTURMA AÇABİLECEK MİSİNİZ?”
Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal’ın konuşmasının ardından kısa bir konuşma yapan Eğitim-Sen Torbalı Temsilcisi Nuri Önder karşı karşıya kaldığı soruşturma hakkında, “İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, sendikal faaliyetlerimden doğan görevlerim, toplumsal duyarlılığım ve eğitimci oluşumun gerektirdiği sorumluluğum nedeniyle hakkımda idari soruşturma açmış. Ben de kendilerine diyorum ki, sizler, size gönderilen yönergelere, broşürlere dahi uygun davranmıyorsunuz. Bakanlık tarafından size verilen talimatların ne kadarını hayata geçirdiniz? Bugün Sağlık Bakanlığı okullara dönük önlemleri güncelledi ve diyor ki; öğrencilerin sınıflarda yemek yemesini mümkün olduğunca engelleyin, okul bahçelerinin bu amaçla kullanılmasını sağlayın. Biz de basın açıklamalarımızda bunu söyledik okul bahçelerinde öğrencilerin oturacağı, yemek yiyebilecekleri bank ve pergoleler yok bunları bir an önce sağlayın dedik. Bakanlıkça ve bilim kurulunca belirlenen metrekare üzerinden sınıf mevcutlarını azaltın dedik. Kış şartlarında sınıfların havalandırılması için pencerelerin yukarıdan da açılabilecek sistemle çalışır hale getirin dedik. Sınıf ve koridorların hijyenini sağlamak üzere hizmetli personel sayını artırın dedik. Ders saatlerini 30 dakika olarak uygulayın dedik. Bakanlıklarca ve Bilim Kurulunca da ifade edilen bu önlemleri Bizler sizlere hatırlattık ve bunların takipçisi olacağımızı söyledik. Siz ise üzerinize düşeni yapmak yerine bana soruşturma açtınız. Madem ki işleyişiniz budur, bizim söylemlerimizi dayandırdığımız sağlık ve Millî Eğitim Bakanlığı ile Bilim Kurulu hakkında da soruşturma başlatın. Ya da açtığınız soruşturmayı geri çekin ve bizlerden özür dileyin.” şeklinde konuştu. SİNAN TEKDEMİR