İki yıl önce böyle bir virüsün çıkıp, bütün dünyaya yayılacağı söylense idi, başta ben inanmazdım her halde diye düşünüyorum. Ama hayal bile edemediğimiz acı bir gerçek olarak hayatın tam içinde can almaya devam ediyor. Siz bu yazıyı okurken kim bilir kaç insan enfekte oldu, kaç insan hastalığa yenilerek, hayata tutunamadan göçtü gitti. Galiba hadislerde anlatılan ‘Ahir Zaman’dayız.
“Ahir zaman” tabiri; dünyanın sonuna doğru, kıyametten önce yaşanacak zaman dilimi anlamında günlük literatüre girmiş dini bir tabirdir. Bu ahir zaman denilen şey birden bire gelmeyecek ama mutlaka gelecek.
Ahir zamanın kendine has bazı özellikleri var, şöyle ki;
*Her ne olursa olsun ani ve defi yani birdenbire olacak. Din dairesine girmek te çıkmak ta ani olacak. Allah’ ın elçisi Hz. Muhammed;”
“Ahir zamanda kişi mümin olarak akşamlayıp, sabaha kafir olarak ulaşacak. Akşama kafir olarak ulaşıp sabaha mümin olarak ulaşacak.” buyurarak ani değişimlere dikkat çekmiştir.
*İnsanlar birbirlerini öldürecekler ancak ölen neden öldüğünü, öldüren neden öldürdüğünü bilmeyecek.
*Bela ve musibetler sağanak sağanak yağacak.
*Vebalar (salgın hastalıklar) çoğalacak.
*Ölümler de ani ve defi olacak.
Bütün bunlarla beraber tabi ki iyi şeyler de birden bire olacak.
Biraz da onlardan bahsedelim.
*Birçok ülkede insanlar parça parça ve topluluklar halinde İslam’a girecekler. Bugün mağdur ve mazlum olanlar birdenbire galip ve muzaffer olacak. İslam bir kere daha hiç görülmemiş bir muhteşemlikle yeniden yaşanacak. Şu anda buna inanmak çok zor biliyorum ama bunlar yaşanacak ve sağ olanlar bunu görecek.
* İnsanlığın ve de İslam’ın makûs kaderi yüzümüze yeniden gülecek. Yeter ki farklılıklarımıza rağmen başta ülkemizin sonra da dünyamızın imarı için tek yürek olmayı başarabilelim.
Evet, bazen bizim şer gibi gördüklerimizde hayır, hayır gibi gördüklerimizde de şer olabilir.
“Hakk şerleri hayreyler, zannetme ki gayreyler
Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.”