Üretici kanadından ucuza alınan etlerin market ve kasap raflarında iki katına kadar çıkarılan fiyatlarla yansıması, hem üreticiyi hem de vatandaşı bezdirdi. Üretici, az kazandığı için isyan ederken mutfaktaki yangına müdahale edilmesini isteyen vatandaşlarsa fiyatların düşürülmesini istiyor. Konu hakkında görüşlerini dile getiren üretici Ali Karataş, “Biz bu eti bu fiyata satmıyoruz ki. Bunları yediren, besleyen, kesen biziz. Biz bu kadar para kazanamıyoruz. Bizden alıp keserek biçiyorlar ve sakatatı ayrı para, derisi ayrı para, boynuzu ve tırnağı ayrı para. Yiyen vatandaşa 70, yerine göre 80 TL gibi paralara mâl ediyorlar. Biz bu paralara et satamıyoruz ki.

“MATEMATİK HESABIM YETMİYOR”

Duyuyorum arkadaşlarımdan, ‘1 litre sütü 8 TL’ye alıyorum’ diyorlar. Ben, sütü 3.1 TL’ye satıyorum. 20 litre sütü elde edebilmek için 10 kilogram kesif yem veriyorum. 10 kilogram kesif yem, bugünün parasıyla, sütçülerden bize gelen parayı söylemeyeyim dudak uçuklatır, normal bir fiyatla 150-160 TL. 1 kilo yem olmuş 3.3 lira. E biz sütü satıyoruz 3.1 liraya. Yarım litre suyu 1.5 TL’ye tüketiyoruz, litresi 3 TL oluyor. 1 litre su mu kolay üretiliyor, aç çeşmeyi doldur. 1 litre süt 3 TL. Ben bunu anlamış değilim. Suyun fiyatıyla sütün fiyatı hemen hemen nasıl bir olur, ben bunu çözemedim. Matematik hesabım yetmiyor.

“DERDİM AZALMIYOR, ÇOĞALIYOR”

İlkokulda öğretmenim ‘Çözemediğin derdini paylaş’ derdi. Derdimi azaltmak için paylaşıyorum ama azalmıyor, çoğalıyor. O da bana farklı bir dert söylüyor, ‘Benim de elektrik faturası 20 dekar yer sulaması için 11-12 bin lira gelmiş’ diyor. Yani ben ona derdimi açamadan o da bana dert yanıyor. Kendi derdimi bırakıp onun derdine üzülüyorum. Bizi hiçbir şey yıkmasa bile psikoloji bozukluğu bitirecek” ifadelerini kullandı.