Herkes kalbinin renginde yaşar hayatını

Ve herkes

Kalbini rengini bulaştırır etrafındakilere… TOLGA AKPINAR

Yüzyıllar ötesinde bir efsanenin içinde kalmış Hz Süleyman olmak gerekmez. Yaşadığımız evrende var olan her şeyin kendine özgü bir dili ve dolayısıyla anlamı bulunur. Tıpkı çevremizi saran renklerde olduğu gibi.

Renk: Farsça kökenli, isim soylu kök sözcüktür.

DDK Büyük Sözlüğüne göre: Işığın eşya üzerine çarpmasıyla yansıyan ışınların niteliğine göre gözümüzde meydana gelen duyumdur. Bir başka tanımla renk: ışığın değişik dalga boylarının gözün retinasına ulaşması ile ortaya çıkan algılamadır. Etkilerine göre soğuk (yeşil, mavi, mor) sıcak (kırmızı, turuncu, sarı) renkler olarak ayrılır.

Renklerin kendine özgü bir anlamı olduğu gibi genel olarak bir duyguyu, yansıtır.  Renklerin gizemli anlamları ruhsal ve duygusal yaşamımızla da yakından ilgilidir. Bu sadece insanlara özgü bir olguda değildir. Hayvanlar eşlerini ve yavrularını renklerinden tanır. Anne kuş, yavrusunun besin ihtiyacını gagasının renginden anlar. Yavru da annesini bu yollan tanıyıp besin geldiğini anlar.

Renklerin insanın sağlık, psikoloji alışveriş, üretim, zihinsel ve fiziksel performans gibi konularda üzerindeki etkileri çok eskiden beri bilinir. Bu nedenle, renklerle tedavi, genel tedavi uygulamasını destekleyici olarak yüz yıllardır kullanılmaktadır.

Nesnel anlamda renklerin anlamı ve etkileri ortak olduğu halde öznel anlamda her kişinin bir iç rengi yani kalbinin rengi vardır. Bunun için hazırlanmış test bu amaçla uygulanır. Bence teste fazla gerek yoktur. Kendini tanıması yeterlidir. Çünkü insan onu içinde yaşar, duyar ve salgılar. İnsanın iç durunu konusunda sağlam ipuçları sunan renklerin anlamlarıysa:

BEYAZ: Saflığın, temizliğin, kararlılık, güvenin, asaletin, zarafetin, soğukkanlılığın yeni başlangıçların ve barışın sembolüdür. Bozulmamış değerini kaybetmemiş kutsal sayılan kavramları içerir. Yalnız hüzünlendirir bir yanı olduğu yabana atılmaz. Işığı yansıtan ve ortama ferahlı kazandıran beyaz, parlak ve enerji verici mutluluk olduğu gibi soğuk ortamlar da yaratır.                                                                                                                       :           KIRMIZI:Aşkın ve arzunun, canlılık ve dinamizm, fiziksel olarak ataklığın, başladığı bir işi sonuna kadar götüren azmi ve kararlılığın göstergesidir. Mutluluğun sembolüdür. İştah açıcıdır. İnsanların üzerinde canlandırıcı, kışkırtıcı ve heyecan verici bir etki yaratır. Ancak uzun süre seyredildiğinde sinirlerde gerginlik yapar. Tansiyonu yükseltir, kan akışını hızlandırır. Her ortama hayat ve enerji verir. Hormonsal artışı sağlayan, cinsel aktiviteyi artıran ve yaraların iyileşmesini kolaylaştıran kırmızı, düşünceyi de etkiler.

SARI: Sarı zekâ, incelik ve pratiklikle ilgilidir. Toplumsal yaşamı ve birlikte çalışmayı yansıtan anlamı vardır. Geçiciliğin ve dikkati çekiciliğin anlatımıdır. Ayrıca mutluluğun ve geçiciliği temsil eder. Kişiye huzur verdiği gibi hüzün verir.  Özlem rengidir.

YEŞİL: Uyum, huzur ve anlayışın rengi. Güven verir. Yaratıcılığı körükler, Rahatlatıcı özelliğinin yanında doğanın ve baharın rengidir.

MAVİ: Sınırsızlığı, uzak bakışlılığı, huzuru dinginliği ve mutluluğu simgeler. İçinde sonsuz evrensel enerji potansiyelini taşır. Kanın akışını yavaşlatır, gerginliğini azaltır.

LACİVERT: Açıklığı, netliği sonsuzluğu, otoriteyi ve verimliliği, gözle görülemeyeni simgeler. İnsanların üzerinde başarılı ve güçlü imajı bırakır.

MOR: Asalet, lüks ihtişam ve itibarın rengi. Ruhsal esenlik ve sonsuzluk ile ilgili olduğu düşünülür. Nevrotik duyguları açığa çıkardığından insanları korkuttuğu saptanmıştır.

SİYAH: Gücü ve tutku hırsı anlattığı gibi asil ve mağrurdur. Aynı zamanda karamsarlığı matemi de simgelediğinden üzüntü çağrıştırır. Sadece Japonya’da mutluluktur. Aynı zamanda vazgeçilmez romantik, gece rengidir.

GRİ: Diplomatik ve ağır bir renktir. Hareketsizliği, yavaşlığı, ciddiyeti, alçak gönüllülüğü ve dengeyi anlatır. Uzlaştırıcıdır. Yoğun kullanılırsa bunaltıcı olabilir. Ayrıca yaratıcılığı da öldürdüğü bilinen gerçektir.

KAHVERENGİ: Gerçekçiliğin, plan ve sistemin, toprağın, yani doğumun, bereketin, duyarlığın rengidir. İnsanlar üzerinde canlılık hareketlilik etkisi bırakır.  Teklifsiz, rahat bir renk olarak kabul edilir. Karşınızdakinin kendini resmiyetten uzak, daha rahat hissetmesini ve açılmasını sağlar.

TURUNCU: Olgunlukla durağanlığı, başkalarına karşı inceliği, saygıyı vurguladığı gibi güç ve dayanıklılığın rengidir. Sıcaklığı, ateşi ve telaşı simgeler. Neşenin ve bilgeliğin de sembolü insanlardaki sosyalleşme duygularını anlatır.

PEMBE: Dişi duyguların anlatımıdır.  Yaşam dolu, mükemmel,  enerji veren, neşe, güven ve rahatlıktır. Sağlıklı olmanın ve daima genç kalmanın ifadesi olarak da tanımlanabilir. Kusursuz bir dünyanın ve hayaller peşinde koşar. Çekicidir, hünerlidir ve fantezi doludur…

Kalbinizi hangi güzel rengin doldurduğunu ve onu salgıladığını bilemem. Kesin olan o ki renksiz olmayın.

Yaşamınızın kalbinizin gökkuşağı renginde sımsıcak olması dileğiyle…