Korkutan konut krizi geliyor

Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, bir yandan gelir dağılımı adaletsizliği, diğer yandan konut fiyatlarında ve kiralardaki 'aşırı' artış nedeniyle vatandaşın ev alma gücünü kaybettiğini belirterek 'acil tedbir' çağrısı yaptı. Aslan 'Ev almak şöyle dursun, kiralık ev bulmak için uygun ekonomik ortam da olanaksız hâle geldi.' dedi

Korkutan konut krizi geliyor

Aslan, bu olanaksızlığın temel nedeninin, insanların her geçen gün alım gücünü kaybederek fakirleşmesi, inşaat sektöründeki “fahiş” fiyat artışı, devletin konut politikasındaki plansızlığı, öngörüsüzlüğü, yanlış sosyal ve ekonomik tercihler olduğunu vurguladı. Konuta erişimin neredeyse “olanaksız” hâle gelmesinin sosyal bunalıma davetiye çıkardığını belirten ASLAN “Oysa sosyal devletin temel görevlerinden biri, konut üretimini özendirerek, kolaylaştırarak insanların barınma ihtiyacını karşılamaktır” diye konuştu. Özellikle, “Büyük kentlerde hızla yayılan konut projeleri dolayısıyla, inşaat yapılabilir alanların azaldığını, faiz ve enflasyondaki artış nedeniyle inşaat metrekare birim maliyetlerinin de arttığını” söyleyen ASLAN “Arsa fiyatları da fahiş derecede yükseldi” dedi. ASLAN, müteahhitlerin konut inşa etmek için kimi yerde “sorumsuzca yüzde 50-80’e varan oranda kat karşılığı sözleşme yaptığını” belirterek, bunun önüne geçilmesinin elzem olduğunu vurguladı.

“KİRALAR VE NAKLİYE İKİYE KATLANDI”

Ekonomistlerin hesaplama ve değerlendirmelerine göre; milli gelir içindeki doğrudan payı yüzde 5-6 arasında olan ve 200’den fazla sektörü de direkt ya da dolaylı etkileyen inşaat sektörünün ekonomi içindeki payı yüzde 30, istihdamdaki payı da yüzde 7’dir. Çimentoda yıllık fiyat artışı yüzde 120-150, demir çelikte yüzde 110 olurken, kerestenin ton fiyatı da 1000 dolara yükseldi. Konut fiyatları yüzde 60 -70 oranında arttı, kiralar ile birlikte taşınma ücreti de ikiye katlandı.

“KONUT POLİTİKASI DEĞİŞMELİ”

Konuta erişimi kolaylaştırmanın yolunun “devletin konut politikasını yeniden gözden geçirerek değiştirmesi olduğunun” altını çizen Aslan “İnşaat sektöründe ‘rant’değil; ‘sosyal politika’ öncelenmelidir” dedi. Aslan bu bağlamda yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Konut kooperatifleri desteklenmeli, 150 m2’nin altındaki konutlar vergi, resim, harç ve KDV’den muaf tutulmalıdır. Kooperatifler için imarlı, altyapılı arsa üretilmeli, Kentsel dönüşüme öncelik verilerek, dönüştürülecek konut sahiplerine olan destekler artırılmalıdır. Toplu Konut İdaresi (TOKİ), kuruluş amacına geri dönmeli, konut kooperatiflerine ‘maliyetin yüzde 70-80’i kadar uzun vadeli, düşük faizli ve konutların bitiminden itibaren ilk üç yılı ödemesiz olmak üzere’ kredi vermelidir.”

HAK SAHİPLERİNE TESLİM EDİLMELİ

Aslan, İzmir Depremi’nden sonraki destek tablosunun da parlak olmadığının altını çizerek “Yıkılan konutların yerine inşa edilecek konutlar hızla bitirilerek hak sahiplerine teslim edilmelidir. Fay hatları üzerinde bulunan İzmir’de, riskli konutların envanteri tamamlanarak bu bölgelerde kentsel dönüşüme öncelik verilmelidir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yanında belediyeler de, kooperatifler için planlı, altyapılı arsa üretmelidirler.”

ASLAN’DAN UYARI…

Aslan, “Yıllardır TOKİ’yi, dar gelirli vatandaşlarımıza düşük faizle oturma raporundan sonra ödemeli konut maliyetlerinin yüzde 50-60’nın kredi olarak karşılanmasını, belediyelerin ve Toplu Konut’un kentin gelişmesine paralel uydu kentler yapacağı ucuz arsa üretmesini dilimizin döndüğü kadar anlatmaya çalıştık. Kimse önemsemedi” diye konuştu. Bugün gelinen noktada da dar gelirli, konutu olmayan vatandaşa imkan sunulması ve belediyelerin alt yapı desteği sağlamasını gerektiğini söylediklerini vurgulayan ASLAN “Bir an Ege-Koop’un 150 bin kişinin barındığı Ege Kentler ve diğer projelerinin yok olduğunu düşünün. İnanın İzmir’in bugünkü durumu çok vahim olurdu. Önemseyin artık” dedi.

“İZMİR ÇADIR KENT’E DÖNÜŞMESİN”

İzmir’in nüfusunun 2050 yılında 8 milyon civarında olacağını söyleyen ASLAN “Bugünden İzmir’in dört bir tarafında yeni yerleşim alanlarının yapılacağı arsalar geliştirilemez ise korkarım yüzde 60-70’i riskli ve gecekondu olan İzmir, bu kez “çadır kente” dönüşecek. İzmir’de dokuz üniversite var, nüfus artıyor, kiracılık oranı 40’ın üzerinde ve her an deprem olabilir. Riskli binaların hem de acilen yenilenmesi gerekiyor” diye konuştu.