Büyük Torbalı

Ölümü sevmek

FAKİR bir ihtiyar vardı. Ömrünü geçim sıkıntısı içinde geçirmişti. Her gün ormana gidiyor, toplayabildiği kadar odun topluyor, sonra onları şehre getirip satıyordu. Kazancıyla da çocuklarını geçindirmeye gayret ediyordu. Bu kazançla geçinmesi oldukça zor oluyordu. Dolayısıyla çarşıya pazara, eşine dostuna bir hayli borçlanmıştı.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Ölümü sevmek
Nevzat KARATAŞ( n.karatas@buyuktorbali.com )
142 Görüntüleme
25 Kasım 2016 - 7:56
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

 

Yine bir gün ipini, baltasını alıp ormana gitti. Taşıyabildiği kadar odun topladı. Onları sırtlanarak evin yolunu tuttu. Evine giden yol oldukça yokuştu. Yokuşu çıkarken iyice yoruldu. Dizlerinde takat kalmamıştı. Biraz daha gayret etti ama nafile, gidecek gücü yoktu. Oracıkta çöktü, odunları bir tarafa bıraktı. “Buraya kadar” dedi.

“Yeter artık, çalış çalış bir yere varamayacağım. Bıktım artık, Azrail al canımı” diye ellerini kaldırdı, dua etti. Birden karşısından iri kıyım birisi beliriverdi ve “Buyur dede, ne istiyorsun? Ben Azrail’im deyiverdi. İhtiyar irkildi ve “Bir şey istediğim yok, bir zahmet şu odunları sırtıma kaldırıver, nasıl olsa bir gün canımı alırsın” dedi.  (Hikâye rahmetli Akif’in)

Sevgili dostlar! Ölüm oldukça soğuk bir kelime, insan ne düşünmek ne de konuşmak ister. Ancak onun birçok güzel tarafları var. Mesela, insanı dünyanın bütün dertlerinden kurtarır. Borçlarınızı unutur, streslerinizden kurtarır,  daha da güzeli, dost bildiklerinizin vefasızlığını düşünmez olursunuz.

Rabbimiz “Her canlı ölümü tadacaktır. Sizi imtihan olarak, bir iyilik ve kötülükle deneyeceğiz. Sonunda hepiniz bize döndürüleceksiniz.” Buyurur.

Her nefis ölümü tadacaktır. Fakat mükâfatlarınız kıyamet günü tamamlanacaktır. O zaman kim ateşten korunurda cennet’e konulursa işte o kimse murada ermiştir. Yoksa dünya hayatı, aldatıcı bir eşyadan farklı bir şey değildir.” Diye bu imtihanın bir oyun kadar değersiz olduğunu vurgular.

KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK

Eninde sonunda “Her nefis ölümü tadacaksa” ondan korkmaya gerek yok. Dünya’nın dertleri diş ağrısı gibi bir şey. Ağrıyı çekmek istemeyiz, dişçiye gitmekten de korkarız. Ama çözüm ağrıdan kurtulmaktır.

Ancak burada korkulacak olan şey ölümün arkasından bizi bekleyen neticenin ne olacağıdır. Rabbimiz affedilip cennete gireceklerin kurtulacağını haber veriyor. Ya affedilenlerden olmazsak ne olacak? “İşte o zaman ölümden korkmak lazım” derim.

Ancak o zaman da hemen karşımıza “Her nefis ölümü mutlaka tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz” ilahi emri tekrar karşımıza çıkar ve ayeti şöyle açıklar, “Korkunun ecele faydası yok” Öyle ise Ölmekten korkmak yerine ondan sonrası için hazırlanmak gerekir.

ÖLÜMDE GÖRDÜĞÜN SENİN YÜZÜN

Mevlana hazretleri diyor ki, “Ey can, aklını başına al. Ölümden korkup kaçıyorsun. Aslında sen kendinden korkmaktasın. Ölümün senin tarafından görünen yüzü aslında kötü değil, görünen senin yüzün.”

“Senin canın bir ağaca benzer. Ölüm ise o ağacın yaprağıdır. Her yaprak ağacın cinsine göredir. İyiyse de senden yeşermiştir, kötüyse de.  Gönlüne hoş gelen ve gelmeyen her şey senin varlığından gelir.

Ölüm rabbimizin yarattığı hayatın diğer yarısıdır. Çünkü O, Ölümü ve hayatı yaratışını peş peşe zikreder. Ölümün sayılamayacak kadar güzellikleri var. Onlardan birisi de cennete giden yol olmasıdır. Zira cennete gitmek için ölmek gerekir. Ölmeden cennete girilmez.

Bir diğer güzelliği ve en güzeli ise dostun en vefalısına kavuşabilme ihtimalidir. Rabbim gerçek dostunu seçebilen ve ona kavuşanlardan eylesin. Hayırlı cumalar

 

 

 

 

 

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web