DEGERLI okurlarim, son günlerde bana en sik sorulan sorularin basinda Saadet Partisi’nin du-rumu geliyor. Benim Milli Görüsçü oldugumu bilen herkes, ‘Hüseyin Bey ne olacak bu Saadet-in hali?’ diye soruyor. Evvela ben ortada kötü bir durum falan görmüyorum. Hatta bana kalirsa or-tada kriz falan da yok. Saadet Partisi’ni hazme-demeyen, siyasi konjektürden silmek isteyenler ortada bir kriz varmis gibi yansitiyor.
Konuyla ilgili son birkaç gündür halkin nabzini tutuyorum.
 SP’nin bu ülkenin vazgeçilmez sigortasi oldugunu düsünenler çogunlukta. Saadet Partisi’nin bir misyonu var. ‘Tekeden süt çikaranlarin’ partisi olan SP her zaman siyasette aktif olmalidir. Bu partinin iç çekismelerden do-layi asimile olmasina, yok olmasina hiç kimsenin gönlü razi degil.
‘Kayyum da ne demek oluyor?’ diye soranlar çikiyor karsima. Basinda, kasitli olarak sanki partiye el konulmus gibi bir hava yaratilmaya çalisiliyor. Hiç kimsenin partiye el koydugu falan yok. Görevlendirilen 3 kisi yeniden genel kurul toplayacak o kadar. Izmir Il Baskani Serafettin Kiliç da bunu söylüyor. ‘3 arkadasimiz kong-reye çagri yapacak’ diyor. Saadet Partisi’nin olaganüstü kongreye gitme kararirin içlerine sindigini ifade eden Kiliç, “Tabiî ki 650 delege ve takiben de 800 delege talep etmis bu kongreyi. Dolayisiyla 1250 delegemiz var. 1250 delegeden 850’si kongre talep etmis ama 650’sinin imzasi genel merkeze intikal etmis. Dolasiyla delege-lerin çogunlugu böyle bir kongreyi talep etmis oluyor. SP bir bütün olarak kongre talep etmistir. Dolayisiyla kongre içimize sinmistir. Bu kongre insallah yaralari sarma kongresi olacaktir” diyor.
Ben de böyle düsünüyorum. Saadet Partisi, mis-yonunun farkinda olan bir parti. Kisa süre içeri-sinde tüm bu sorunlarin giderilecegine inani-yorum. Güzel günlerin yasanacagina inancim tam.

KORKUSUZLUGUN SAIRI…

KORKUYU üreten de, tüketen de bizleriz. Geç-misten bugüne baktigimizda, korkuluk olmak isteyenlerin korkuluk olmaya devam ettigini görüyoruz. Korkuluk olmak istemeyenler bas sairimiz Mehmet Akif Ersoy’un Istiklal Marsi-mizda yer verdigi ‘Korkma’ ifadesini kendine ilke alir.
Istiklal Marsi’miz aslinda çok sey anlatiyor. Bizde korkusuzluk egitimi besikte baslar. ‘ulusun korkma, nasil böyle bir imani bogar’ dizelerini yazabilen zekanin, asaletin önünde saygiyla egiliyorum..
Demek ki korku imparatorlugunun temellerini atanlari o günden görmüs… Ve bizlere en büyük hediye olarak korkusuzlugun marsini yazmis…
Mekânin cennet olsun, büyük sair. Seni seviyor ve özlüyoruz…

KÖPEKLERI ÖLDURMEYIN

SON günlerde köpek zehirlemeleri artti. Kim yapiyor, neden yapiyor bilmiyorum ama; bu bir vahsettir. Bu ilçede sokaklarda köpeklerin gez-mesine en çok ben karsi çiktim. Belediye’nin buna bir çözüm üretmesi gerektigini en çok ben dile getirdim. Ama bunu söylerken, öldürülmesi gerektigini kastetmedim. Mutlaka bir yolu olma-li..
Köpek ya ölecek, ya da sokaklarda gezecek diye bir kaide yok.. Torbali Belediyesi bir an önce bu konuya çözüm bulmali diye düsünüyorum…
Allah’a emanet olun.