Tarım ve Orman Bakanlığı’nın duyurmuş olduğu sözleşmeli tarım modeli kimi çiftçiye ümit olurken kimisini de kaygılandırdı

Her çiftçinin istediği her ürünü kontrolsüzce ekebilmesi nedeniyle dönem dönem arz talep dengesizliği yaşanabiliyor ve bu durum çiftçilerin zarar etmesine neden oluyordu. Tüm ülkede olduğu gibi Torbalı’da da çiftçi ürettiği mahsulünü değerine uygun satış yapamadığı için çöpe atıyordu.  Özellikle geçen yıl sadece Torbalı Ovası’nda yüzlerce ton domates tarlada sürülmüş ve heba olmuştu. Tarım ve Orman Bakanlığı sözleşmeli tarım modeli ile bu durumun önüne geçecek. Artık bakanlık, ihtiyaca göre her ürünün üretim kapasitesini belirleyecek ve hangi çiftçinin hangi ürünü ne kadar üreteceğini söyleyecek. Çiftçilerle bakanlık arasında sözleşme imzalanacak ve böylece arz talep dengesizliği ortadan kalkmış olacak. Bu durum çiftçilerin zarar etmesi önleyeceği gibi aşırı fiyat artışı da engellenmiş olacağı için tüketicinin bütçesi de korunmuş olacak. Torbalı Ovası’nda büyük alanlarda üretim yapan çiftçi ürünü elde kalmayacağı için sevinirken küçük çiftçi ise üretimde kısıtlanacağı konusunda tedirginlik yaşıyor.

ÇİFTÇİYE YAPTIRIM UYGULANACAK

Planlı üretim yapılmasını öngören sözleşmeli tarım modeli ile devlet, çiftçiyi ne üreteceği konusunda yönlendirecek. Üretici ekim döneminde tarlasına ne ekeceğini bildirmek zorunda olacak. Bildirimde bulunmayanlara yaptırım uygulanacak. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın uzun zamandır üzerinde çalıştığı sözleşmeli üretim modeline yönelik taslak, 1 Ekim’de çalışmalarına başlayacak Meclis’in öncelikli konularından biri olacak. Tarımda önceliğin stratejik ürünlere verilmesini amaçlayan taslak ile çiftçi tarlasına kafasına göre ekim yapamayacak. O yıl hangi ürüne ihtiyaç varsa, Bakanlık planlama yaparak ona göre ekim izni verecek. Bu kapsamda, üreticiler ekim döneminden önce Tarım İl Müdürlüklerine başvuracak. Ne üreteceğini, ne kadar üreteceğini, nerede üreteceğine yönelik izin alacak. Onay alması durumuna ekim yapacak. Ekilecek ürünün ne olacağına bir anlamda devlet karar verecek. Bakanlık her yıl arz açığı olan ürünleri belirleyerek, çiftçiyi bu ürünleri ekmesi konusunda yönlendirecek. Üreticiye, devletin onay verdiği ürünü ekmesi durumunda, ürün alım garantisi verilecek. Üretici ne ekeceğini devlete bildirmezse, çeşitli yaptırımlarla karşı karşıya kalacak. Ayrıca devletin üretici ve tüccarı bir araya getirerek sözleşme yapmalarını öngören bir sistem de kurulacak.

ŞEHİRDE YAŞAYANLARIN TARLASI KİRALANACAK

Yine tarım arazilerinin boş kalmasının önüne geçilmesi için mülkiyet hakkıyla kullanım hakkını birbirinden ayıran bir düzenleme yapılacak. Bu kapsamda, bir yıl boyunca üretim yapılmayan araziler devlet tarafından tespit edilecek ve sahibine belli bir kira bedeli ödenerek, üretime açılacak. Düzenleme ile köyde tarlası olup da, şehirlerde yaşadıkları için atıl hale gelen bu arazilerin üretime açılması amaçlanıyor.

GELİR KORUMA SİGORTASI

Önümüzdeki yıl hayata geçecek bir başka uygulama ise ‘Gelir Koruma Sigortası’ sistemi olacak. Buna göre, Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) bünyesinde hayata geçirilecek Gelir Koruma Sigortası sisteminde, poliçede yazılı primin yüzde 60’ı devlet tarafından karşılanacak. Sigortalı tarafından ödenecek olan primin yüzde 15’i peşin, kalan prim tutarı da en geç poliçe bitiş tarihinden itibaren bir ay içinde alınıyor. Hem verim düşüşü (her türlü afete karşı) hem de fi yat azalış riskine karşı üreticileri koruyan Gelir Koruma Sigortası ile verim düşüşleri ve fi yat dalgalanmalarından doğabilecek gelir kaybı riski böylece teminat altına alınıyor.