Büyük Torbalı

Torbali’nin kimligi, Adliye ve seçim

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Torbali’nin kimligi, Adliye ve seçim
178 Görüntüleme
18 Nisan 2010 - 22:20
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

ERTAN Unver ile gerçeklestirdigimiz Pazartesi söylesilerinin ikincisiyle okurlarimizin karsisindayiz. Ertan Unver’in Torbali degerlendirmelerini yaziya dökerken yasadigimiz bu karmasanin içinde siradisi bir beynin, sira disi bir bakis açisina ne kadar çok ihtiyacimiz oldugunu bir kere daha anladim. Aydinlik bilinçler için burada anlatilan meselelerin iligine kadar bilimsellik islemis ve realitenin sert elbisesine bürünmüs meseleler oldugunu görmek hiç de zor degil. Ben Ertan Unver’i ne zaman dinlesem kendi kendime hep su soruyu sorarim: “Torbali böylesi bir adamin kiymetini neden bilmedi?” Buyrun Ertan Unver ile Pazartesi Söylesileri’nin ikinci ayagini hep birlikte okuyalim. Okuyalim ve düsünelim.

TORBALI’NIN KIMLIGIYLE OYNANDI

TORBALI olayini incelerken gerçekten çok dikkatli bir analiz yapmamiz icap ediyor. Öyle enti püften yaklasimlarla Torbali olayini çözümlemek mümkün olmaz. Hatta bu tür yaklasimlar meseleyi daha da karmasiklastirir..16 yildan beri olan bu. Benim muhalifligim filan bunlar hep hikaye..Su soruyu bir kere sormak lazim:ne diyor bu adam?Neyi izah etme gayretinde?

Hasan Karatoklu böyle seylerden anlayabilmezdi ama anlamadigini bildigi için de büyük yanlislara girmekten çekinirdi. Ismail Uygur daha beter çünkü Hasan anlamadigi için çekingendi. Bu hem anlamiyor hem de cesareti akilli cesareti degil. Hasan’in Torbali’ya verdigi zarar % 15 ise Ismail Uygur’un verdigi zarar %85.Karsimizda Metropolis’ten 16 yildir % 5 oraninda bile faydalanmayan bir Torbali duruyor. Özellikle son alti yilda kentin kimligi ve zekâsiyla oynandi. Bir misal vereyim. Kent kimligini belirleyen en önemli unsur kent meydanidir. Kent meydani kentin kimligi demektir. Torbali’da zaten meydan kitligi, meydan sikintisi var. Sen tut Atatürk Meydani’ni kentin disina çikar. Bu olacak is degil ama bu çocugun zamaninda böyle bir hataya imza atildi (Aramizda epey yas farki var o yüzden çocuk diyorum)

Sonuçta ne oldu? Kent meydani kimlige uzaktan bakiyor. Hani nihavent bir sarki vardir. Ellere uzaktan bak, bana yakin gel diye sözleri de vardir ya.

Sen kent meydanini disari çikarirsan, Adliye Binasini da kentin disina çikarirlar.

Bu bir konsept kaybidir. 21.yüzyildaki insanligin geldigi noktaya bakip zaten yeterince üzülüyorum. Simdi soralim kendimize bu sartlar altinda Torbali, Milletvekili çikarsa ne olur? Çikarmasa ne olur?

Zaten o mesele 1999 yilinin 18 Nisan’inda yapilan seçimde koptu. O seçimi hatirlayanlarin da bilecegi gibi iki seçim ayni anda yapilmisti.

ADLIYE BINASI NEDEN DISARIDA?

AZ önce söyledigime tekrar bir vurgu yapiyorum. Kentin kavramsal yapilanmasi çok önemlidir ve hem kentin fiziksel modlarini, hem kültürel olusum biçemini hem de psikolojik yapiyi belirler. Buna da konsept denir. Siz Adliye Binasi’ni tutup da oradan çikaramazsiniz. Konsept buna izin vermez. Adliye sarayini uygun bir master planiyla genisleterek oradaki yeni konsepti kentsel bütünlüge monte edersiniz. Bunlar oturup konusulur, fikirler söylenir. Ismail Uygur’un kafasiyla bu isler çözülebilir mi? Dogru karar alinabilir mi? Hiç kimseye danismayan, fikir sormayan hatta oturmayan bir beyin bu meseleyi çözebilir mi? Iste sonuç bu. Evet Adliye Binasi yapilmaliydi ama Kiz Meslegin oldugu hat üzerinde bir yere yapilmaliydi. Bu kent bütünlesmesi için olmazsa olmaz bir gereklilikdi. Torbali’da kentin Yerlesim Konseptine uygun olarak konuslandirilan yer bir tek insaati devam eden Huzur Evi’dir. Bunun nasil böyle olduguna hayret ettim ama bence o da tesadüfen oldu. Bos arsa orada bulundugu için Huzur Evi Binasi orada insa edildi. Ben 1975 yilindan bu yana yani Ismail Uygur kravata kama derken kentlerin yapilanmasi konusunda Universitede master dersleri aliyordum. Bunu da ileride Belediye Baskani olacagimdan yapmiyordum. Bir kentin nasil yapilandigini görürken ayni zamanda oradaki insan toplumunun yapilanma biçimini de, sosyal, antropolojik, psikolojik somut verileri de görürsün. Universite’nin sehircilik kürsüsünde ders veren Profesör Doktor Cemal Arkan ile birlikte Torbali’nin master projesini 3 periyod halinde planlamistik. 25-30 ve 50 yillik periyotlar halinde planlamistik. Gerekli kadroyu da teskil ettik fakat ben bir buçuk yil sonraki Belediye Seçimini kaybedince Cemal Arkan da projeyi askiya almak zorunda kaldi. Benden sonra Belediye Baskani olan Hasan bir telefon edip Cemal hocaya bu konu hakkinda birseyler sorsaydi fena mi ederdi? Hiç olmazsa birseyler ögrenmez miydi?

TORBALI NASIL KURTULUR?

GELELIM kentin zekasi konusuna. Torbali bu konuda da oldukça sanssiz. Böylesi kritik kirilma, savrulma, dagilma ve çürüme döneminde kentsel gelisim hizinin yüksek oldugu yerlesim birimleri talihsizlikler yasar. Bu hizli biçimsizlestirmeyi de ancak bilimle durdurabilirsiniz. Bu islem de çok bildik bir yöntemle olur. Toplumsal örgütlenmeler,sivil ve altyapisal düzenlemeler ve ayrica kentin zekasi sayilabilecek ortaklasa fikir noktalarini harekete geçirerek  olur. Bu izlenirse ancak o zaman perisan durumlardan kent ve yapilanmasi kurtarilabilir.

99 SEÇIMLERINDEKI YANLIS NELERE MAL OLDU?

SU Torbali’nin kaçirdigi milletvekilligi sansina tekrar dönelim.18 Nisan 1999 da Erkan Giray’a söyledim. Simdiki DSPIlçe Baskani’na da söyledim.19 Ocak tarihinde beni partiye davet ettiler ve kaydettiler. 16 Subat’ta Apo Türkiye’ye teslim edildi. Ben onlara: “Belediye Baskan adayiniz Adem Didin parlamentoya aday olsun. Ilk sekize girse bile milletvekili olur ben de DSP’nin adayi olarak Belediye’yi yeniden düzene sokayim. Kaybimiz 5 senede kalsin” dedim. Fakat beni dinlemediler.

Neticede ne Torbali kurtuldu ne Adem Didin Belediye Baskani oldu ne de Torbali milletvekili çikarabildi. Birincisi bu. Ikincisi 2004 seçimlerindeki yüzde 1,5 oyluk komedi hem bana hem DSP’ye hem de Torbali’ya yasatildi. Uçüncü olarak artik dönüsü olmayan bir Torbali kaybi dönemine girildi. Bu sene bu kayip dönemin 16. yilini yasiyoruz. Bu saatten sonra da bir daha Torbali’nin basini dogrultmak pek mümkün görünmüyor.

Peki ben ne yapiyorum haftanin iki günü bu gazetede arz-i endam ederek? Iste onu söylüyorum özellikle çocuk, bebek ve hayvan popülâsyonuna karsi olan son görevlerimi yerine getirmeye çalisiyorum. Bu görev bazen yerine geliyor bazen de gelmiyor. Yakinda yeni bir destura dogru da gidebilir is…

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web